Kıbrıs Yeşilay Başkanı Ayşe Gökyiğit, Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Uyuşturucu madde sorununun, çok boyutlu bir sorun olduğunu, mücadele, yargı ve güvenlik boyutlarının yanı sıra, sosyal, kültürel ve iktisadi boyutları da içerdiğini dile getiren Gökyiğit, bağımlılığın sadece kullanan kişiyi ve yakın çevresini değil tüm toplumu etkilediğine işaret etti.
“Bireysel, sosyal, iktisadi, kültür, eğitim, ailevi, çevre, iç ve dış etkenler, bireyin uyuşturucu madde bağımlısı olmasında etkili olduğundan, bu tür etkenleri tespit etmek ve bu etkenlere karşı koruyucu etkenleri tanımak, bireyin uyuşturucu madde tuzağına düşmesini engellemekte veya düştükten sonra tedavi edilmesini kolaylaştırmaktadır” diyen Gökyiğit şöyle devam etti:
“Özellikle son zamanlarda hızla yayılan yeni sentetik uyuşturucular büyük sorunlar yaratmakta ve bağımlılığı daha ağır olmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerle genç nüfus, uyuşturucu madde için en iyi piyasayı oluşturduğundan, toplumu ve özellikle gençleri madde bağımlılığının yol açtığı fiziksel, ruhsal ve toplumsal sorunlar hakkında bilgilendirme, mücadelenin ilk basamağı olup, onları bu maddelerden uzak tutma açısından çok önemlidir. Evde, okulda, sivil toplumda yapılan eğitimlerin yanı sıra televizyon ve diğer kitle iletişim araçlarının kullanılması da mücadelede etkin bir rol oynamaktadır.”
Bağımlılıklardan koruma, önleme, terapi ve tedavi aşamalarındaki çalışmaların bilimsel olarak sürdürülmesine katkıda bulunmak amacıyla yaptıkları Tutum ve Davranışlar 2017 (alkol, sigara, madde bağımlılığı) Araştırması’nın sonuçlarına işaret eden Gökyiğit, buna göre okullarda uyuşturucu konusunda bilgilendirme ve uyuşturucu rehabilitasyon merkezlerinin açılmasının uyuşturucuyu önlemede en önemli unsurlar arasında olduğunu söyledi.
“Dolayısıyla, gerek okul müfredatları gerekse dıştan hizmet alımı ile okullardaki bu açığın giderilmesi için çalışmalar yürütmenin oluşturulacak politikalar arasına eklenmesi faydalı olacaktır” diyen Gökyiğit, Denetimli Serbestlik Yasası’na ilişkin çok fazla bilgi sahibi olunmadığı ve yasanın etkin yürütülmediğinin düşünüldüğünü de aktardı.
Yaptıkları istatistiki veri çalışmalarında, hedef kitle olan gençlerde en çok 22-25 yaş grubunun madde kullandığının tespit edildiğini kaydeden Gökyiğit “Merkezi Cezaevi’nde bulunan suçluların 1/3’ini uyuşturucu ile ilgili suçlardan hüküm giyenler oluşturmaktadır. Ağır Ceza Mahkemeleri’nin gündemini yine en çok uyuşturucu davaları meşgul etmekte ve her geçen yıl artmaktadır. Tüm bu veriler maalesef olayın ciddiyetini bariz bir şekilde ortaya koymaktadır” dedi.
Uyuşturucuyla mücadelenin bir bütün halinde bilimsel temeller üzerinde ve stratejik bir planlama zemininde yürütülmesi gerektiğini dile getiren Gökyiğit, “Yeni bir tedavi ve rehabilitasyon merkezine gereksinim duyulan ülkemizde, yeni bir cezaevinin yapılması da şarttır. Çocuk suçlular için ıslah evi açılması, uyuşturucu suçundan hüküm giyenlerin diğer suçlulardan ayrı tutulması, gerek gardiyanların gerekse narkotik şubenin personel açısından takviye edilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Gökyiğit şöyle dedi:
“Gençlerin madde kullanmaya başlamasını önlemede, ailelerin çocukları ile olan ilişkilerinin kalitesi önemli bir yer tuttuğundan, çocukları ile kuvvetli sevgi ilişkisi olan, doğru ve yanlışları öğreten, davranışları için uygulanabilir kurallar koyan ve çocuklarını gerçekten dinleyen ebeveynler, çocuklarını iyi bir aile ortamında yetiştirerek, onların kötü alışkanlıklardan uzak durmasını sağlarlar. Kısaca, çocuklarımızı kendilerine güvenen bireyler olarak yetiştirmek ve boş zamanlarını kaliteli bir şekilde değerlendirmesine yardımcı olmak, bireysel olarak yapılabilecek en önemli mücadeledir. Ancak, ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği çok önemli olup, Devlet, sivil toplum ve özel sektör kenetlenmiş olarak uyuşturucuya karşı mücadele için birlikte hareket etmelidir. Kıbrıs Yeşilay da aynı amaç ve hedef doğrultusunda her zaman katkı koymaya hazırdır.
Uyuşturucu ile mücadelede kaliteli zaman geçirme çok önemli olduğundan, özellikle gençlerimizi sanat, spor ve kültürel faaliyetlere yönlendirmek, onlara bu etkinlikleri sevdirmek, yapabilmeleri için gerekli imkanlar yaratmak ve katılmaları için teşvik etmek hepimize düşen görevlerin başında gelmektedir.
Ülkemizde sigara, alkol ve uyuşturucu madde konusundaki eğitimlerin artırılması gerekmektedir. Okullarda, yaş gruplarına bağlı olarak farklı modüllerde, sağlıklı yaşam, sigara ile mücadele, alkol ile mücadele ve uyuşturucu ile mücadele konuları müfredata dahil edilmeli ve aileler de bilinçlendirilmelidir.
Bizler Kıbrıs Yeşilay olarak geçmişte bu konularda formatör eğitimlerine katılarak, bu eğitimlerin yaygınlaştırılması için çalışmalarda bulunduk, rehber öğretmenleri eğittik. Sağlık Bakanlığı ve Eğitim Bakanlığı işbirliğinde düzenlediğimiz eğitim programlarıyla birçok rehber öğretmenin eğitimlerinden yararlanmasını sağlayarak mücadele bağlamındaki nefer sayısını artırmış olduk. Yine yakın zamanda Eğitim Bakanlığı’na yapmış olduğumuz yazılı materyal bağışı ile yeni okul döneminde, öğrencilerin yararlanabileceği eğitici materyallere kavuşmasını sağladık.
Ülkemizde yapılan mücadele çalışmalarının sadece bir gün veya bir hafta değil, süreklilik arz etmesi gerektiğinden, özellikle tatil zamanlarında gençlerin sportif-kültürel-sanatsal etkinlikler yapabileceği imkanlar sunulmalıdır. Yasaların amacına hizmet edebilmesi için gerekli alt yapı ile insan gücü sağlanmalıdır. Mücadele için gerekli zincir halkaları eksik kalırsa, sorun maalesef devam edecektir.”