KKTC’te 50’ye yakın gece kulübü genelev gibi çalışıyor. Sadece 1 yılda bin 168 kadın pasaportlarına el konularak seks kölesi yapıldı.
Lefkoşa’daki hastanenin önünde duran beyaz limuzinden, aylık HIV testlerini yaptırmaya gelen kabare kızları iniyor.” Kuzey Kıbrıs’taki kadın ticareti trajedisinde, bir arpa boyu yol alınmadığını gösteren AFP haberi bu sahneyle başlıyor.
* KKTC’de 50’yi aşkın gece kulübünde çalıştırılan yüzlerce genç yabancı kadının ülkeye “konsomatris” vizeleriyle getirildiği, Nisan 2014-Ocak 2015 arasında yarısı Moldovyalı, diğerleri Fas, Ukrayna ve Orta Asya’dan gelen bin 168 kadına bu vizelerden verildiği belirtiliyor.
* Kadınlar her ay hastaneye, oradan da emniyete gitmek zorunda. Polis pasaportlarına el koyup bunu “güvenlikleri için” yaptığını savunuyor.
Vekil: Kimse bir şey yapmıyor
* Haziranda Kıbrıs’a garson olarak çalışmaya gelip fuhuşa zorlanan kadınlardan birinin kaçmak için hastanenin 4. katından atladığı ve bacağını kırdığı aktarılıyor. Milletvekili Doğuş Derya, “Bu gece kulüpleri aslında genelev. Kadınlar seks kölesi olarak kullanılıyor. Herkes biliyor ama kimse bir şey yapmıyor” diyor.
*Kadınlara maaş verilmediğini, kendi eşyalarını ve ilaçlarını almak zorunda kaldıklarını, hatta gece kulübünde kalabilmek için 150 dolar kira ödediklerini anlatıyor.
* KKTC meclisinin AİHM baskısıyla Ocak 2014’te aldığı tedbirler soruna çözüm olmuyor. Kadın ticaretine 7 yıl hapis getirildiği, kadınlar için acil yardım hattı kurulduğu halde, şikâyetçi olmaları halinde kendileri de yargılanan kadınlar, polise gitmiyor.
* Habere göre, kumarhanelerin yasaklandığı Türkiye’den gelecek turistlerden, kulüp ve gazinolardan gelecek gelire muhtaç olan Kuzey Kıbrıs’ta kabare sahipleri güçlü lobi ve yılda 7.5 milyon TL vergi ödüyorlar.
* 2004’te AB üyesi olan Güney Kıbrıs’ın uluslararası baskılarla “sanatçı” vizelerini kaldırdığı belirtilen haberde, Türk kesiminin uluslararası toplumca tanınmamasının bu baskılardan da muaf olmasına yol açtığı vurgulanıyor. (Cumhuriyet)