Afrodit’in kırmadık ceviz bırakmadığı Kıbrıs Adasında, birileri kalan cevizleri kırmaya devam ediyor. Cevizi kırarken ensemizde pişirmeyi düşündükleri ‘Boza’nın ateşini de yakmaya çalışıyor.
ABD’nin, daha doğrusu Pentagon’un, İngiltere ile İpek yolu konusunda başlattığı tartışmaya nokta kondu. Karşılıklı olarak bir birlerine yönelik terör olayları da konan nokta sonrasında, sona erdi. Ayrı, ayrı yer aldıkları paklardan birlikte hareket etme noktasına geldiler.
Sonrasında, İngiltere, İpek Yolu projesinde birlikte hareket ettiği Rusya, blokundan ayrıldıktan sonra çift taraflı casusluk yapan Rus ajanın öldürülmesini bahane ederek Rusya’ya karşı misilleme hareketlerinde bulunmaya başladı.
Bu misillemenin içerisinde aslında, yalnız, Rus Milyarder, iş adamı kimliği olmayan, Rusya’da, devlet başkanı Putin ile yakın dost olduğu bilinen ve siyasi bir figür olan Roman Abramovic de yer aldı. Abramovic’e vize verilmeyerek, İngiltere’ye girmesi de yasaklandı.
Chelsea’nin sahibi olan Abramovic’e, Cumartesi günü oynanan ve Chelsea’nin 1-0 ‘lık galibiyeti ile sona eren İngiltere Federasyon Kupası Finalini izlettirmediler.Kara Para akladıkları iddiası ile Rus İş adamları soruşturulurken, 9.3 Milyar Stg’lik serveti ile İngiltere’nin en zengin 13 kişisi arasında yer alan Abramovic’in mallarına bloke koyabileceği söylemleri de yaygın hale geldi.
Kısa bir süre öncesine kadar ayni blok içerisinde yer alan İngiltere ile Rusya politikalarının değişmesi sonrasında,ayrı blok içerisinde saf tutmaya başladı. Bu durum sanırım Kıbrıs’ta da kendini gösterecek.
Sabahleyin değerli dostum Kerem ile yabancı basında yüro atarken, birçok yabancı yazarın yanısıra, Türkiye basınında önemli isimlerin yazılarına da göz attık. Takvim Gazetesi Yazarı Ergün Diler, köşesinde, Ortadoğu’da özellikle Suriye’de etkin rol oynayan Blackwater (Kara su) özel birliklerinden dem vurması dikkatimizi çekti.
Bir deniz subayı olan ve ABD Başkanı Trump ile yakın ilişkiler içerisinde olan Erik Prince tarafından kurulan Blackwater’ın, Rum tarafına 18 bin özel eğitimli Academi askeri yerleştirme planı içerisinde olduğu dile getirildi.2019'da da bu sayının 40 bin olmasının beklendiği ileri sürüldü.Kıbrıs’ta kurulacak olan askeri Academi'nin, özel komuta kademesinin, yaklaşık 6 aydır Kıbrıs’ta stratejik çalışmalar yaptığı da belirtildi.
AB’nin ikazlarına ve kızmasına karşın, Rum yönetimi bu çalışmalara tam destek verirken, ABD Savunma Bakanlığı, Avrupa ve NATO'dan Sorumlu Bakan Yardımcısı Thomas Goffus’un, 2018 yılında, 4 kez Rum yönetimini ziyaret ettiği de söyleniyor.Amerikan uçak gemilerinin de bu nedenle, Kıbrıs açıklarına gönderildiğine vurgu yapılıyor.
ABD’nin bu girişimin yanısıra, Aydınlık Gazetesi yazarı Mehmet Yuva’da, TSK’yı Kıbrıs’ta garantör ve müdahil olması için teşvik eden İngiltere ve ABD’nin, yanına İsrail, Yunanistan, Fransa gibi ülkeleri de alarak TSK’yı adadan çıkartmak için çaba harcadığını yazdı.
Yuva, Türkiye sadece TSK’yı adada tutmaya çalışmamalıdır. Ayrıca, Rusya ve özellikle Çin Halk Cumhuriyeti’ni, KKTC’ye davet etmeli ve onlara askeri üsler kiralamalı veya vermelidir. Doğu Akdeniz’in güvenliği ve Türkiye’nin milli çıkarlarını koruyacak olan denklem budur önerisinde bulundu.
Biz içte, büyük resmi görmeyerek, Mecliste nisap hasıl olmadı. Meclisin nisap namusunu, YDP’li Bertan Zaroğlu, nisap sağlayarak kurtardı. Akdağ geldi, direktiflerini verdi ve gitti. Akıncı’da Denktaş ve Eroğlu gibi çözüm istemiyor moduna girdi kavgası yaparken, birilerinin başımıza çorap ördüğünü nedense göremiyoruz.
Plajlara giriş ücretsiz olması gerekir, yok Çıkartma Plajı yetkilileri plaj giriş ücretini 30 liraya çıkarttı. Ramazan geldi aman dairelerde oruçlu insanlar çok sıkıya girmesin. Okullar kapanıyor tatili nerede geçireceğiz derken adamlar, Kıbrıs’ta çok özel bir birlik kurma işine yoğunlaştı. Tamam içte bunlarla uğraşacağız ama kafamızı kumdan çıkartıp, büyük resimde oynanmak istenen oyuna da bir göz atacağız.
Türkiye döviz ile vurulmaya çalışılırken, Kıbrıs’tan da Türk Askerinin atılması için birileri kolları sıvamış durumda. Önce 18 bin sonra 40 bin özel olarak yetiştirilmiş askerin Kıbrıs’ta ne işi var diye soracağım. Sonra bu özel birliğin yarın turist olarak KKTC’ye geçtikten ve limanda biralarını içtikten sonra bir yerlerde bir halt yemeyecekleri ne malum? O haltı yedikten sonra geçtikleri Güney’de onların izini kim bulacak dersiniz?
Bence uyansak, mangaldan ve şeftali kebabından başımızı kaldırdıktan sonra, gıccacık ve oğlancığın işe girme çalışmalarını bir süreliğine ertelesek ve artık o büyük resme baksak sanırım çok iyi olacak.