Daha önce konuşan CHP’li yetkililer de bürokrasideki çözülmenin bürokrasiye yansıdığına anlatıp “Devletin kalbi yerli yerinde duruyor. Bu ülkeyi seven bürokratların sayısı hiç de az değil. Bu bürokratlar bize kimsenin aklına gelmeyecek konularda bilgiler aktardığını söyleyebilirim” demişti.
Kılıçdaroğlu’nu son dönemlerin tartışmalı adresi SADAT’a götüren bilgilerin de ‘devletin kalbi’nden geldiği söylenmişti.
SADAT’ın ismi son günlerde Kılıçdaroğlu’nun şirketin İstanbul’daki merkezine ‘çat kapı’ ziyaretiyle yeniden gündeme gelmişti.
CHP lideri SADAT’ı ‘paramiliter kuruluş‘ olarak tanımlamış, ‘seçim güvenliğini sarsacak bir durumdan’ SADAT ve cumhurbaşkanlığını sorumlu tutmuştu.
Erdoğan’sa geçen haftaki grup toplantısındaki konuşmada “SADAT’ın yöneticileriyle yakından uzaktan hiçbir alakam yok” demişti. Kılıçdaroğlu’ysa SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin Erdoğan’ın danışmanı olduğu dönemde katıldığı bir toplantıdan fotoğrafını paylaşmıştı.
‘SADAT’ı göğüslemeyeceğini görüyor’
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın bu sözlerini şöyle değerlendirdi: “SADAT’ın yaptıklarını göğüsleyemeyeceğini görüyor ve sorumluluğu üzerinden atmak istiyor. Bu tartışmadan kaçmak istiyor. Ancak ortada gerçekler var. Kaçamaz. SADAT gibi bir örgütten haberi yoksa, o da suç! Ben savcıları göreve çağırıyorum. Eğer bu ülkenin cumhuriyet savcısı iseler bir soruşturma başlatsınlar. Olağanüstü askeri eğitim kime, niçin veriliyor? Türkiye’nin bilmediğimiz bir ordusu daha mı var?”
Kılıçdaroğlu, Balbay’ın “SADAT’la ilgili elinizde kamuoyuyla paylaşacağınız bilgi, belge var mı” sorusuna masasını işaret ederek “Bugün bir dosya getirdiler” yanıtını verdi.
‘Güven verecek kurum CHP’
Kılıçdaroğlu’nun söylediklerini şöyle aktardı: “Devlet kurumları içinde iktidara teslim olanların yanında, iktidarın memuru olmayıp devletin memuru olarak çalışmaya devam edenler de var. Bu güvenlik bürokrasisinde de söz konusu. Onların hukukun dışına çıkan işlerden çok rahatsız olduklarını biliyoruz.
SADAT’ı gündeme getirirken işin iki ucu var: Halkın gerçekleri bilmesinin sağlanması ve halkın bu tür kaygı verici durumlar karşısında kendisini güvende hissedeceği kurumların olması. O kurum CHP’dir. Bunu sadece söylemde değil eylemde de hissettireceğiz.”