Kılıçdaroğlu: Keşke beni mahkemeye verseler, rakamları hâkime söylesem

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, saray hükümetinin tefeci hükümeti olduğunu ifade ederek, "Keşke beni mahkemeye verseler, rakamları götürüp hâkimin önüne koyup söylesem" dedi. Kılıçdaroğlu, "Son 8 ayda bu memleketin, 83 milyonun Londra'daki bir avuç tefeciye ödediği borç 728 milyar dolar. Saray'da oturan zat, 'sabredin' diyorsun. 728 milyar doları 8 ayda ödeyen bu millet nasıl sabredecek" diye konuştu.

Görevlileri Haftası'nda konuşan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Müminin görevi varlıkta şımarmamak, yoklukta sabretmektir. Gerçek mümin acıyı bal eyleyendir" sözlerine tepki gösterdi.

Kılıçdaroğlu, "Beyefendi peki sen nerede sabır gösteriyorsun? Yazlık, kışlık, uçan sarayların var. Bütün bunların yükünü senin sabredin dediğin vatandaş çekiyor. Boğazındaki lokmayı bile vergi diye alıyorsun!" dedi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, emeklilere maaş ödendiğini söyleyerek büyük bir icraat gerçekleştirmiş olduklarını duyurmuştu. Bakan Selçuk'a tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Emekliye aylık vermişler, bunu da çıkıp anlatıyorlar. Lütfediyorlar... Şu kepazeliğe bakar mısınız. Bunlar devlet yönetiyorlar" ifadelerini kullandı.

"Saray hükümeti, tefeci hükümetidir" diyen Kılıçdaroğlu, "Keşke beni mahkemeye verseler, rakamları götürüp hâkimin önüne koyup söylesem" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Azerbaycan'dan hoş haberler gelmiyor. İşgal altında olan bir devlet mücadele veriyor. Dünyanın bütün demokratların, bu haklı talebin yerinde konumlanması gerekiyor. Toprakları işgal edilmişse bu işgalden kurtarılması gerekiyor. Sayın Aliyev, Ermeni halkıyla bir sorunumuz yok diyor, topraklarımız işgal altında bu işgalden kurtarmak zorundayız diyor. Haklı mı? Haklı. Ermenistan'ın işgal ettiği Azeri topraklarından çekilmesi gerekiyor. Daha fazla kan akmaması için... Sivilleri bombalıyorlar. Bu tablodan da, bu tablonun oluşumundan da Ermenistan'ı vazgeçmeye davet ediyoruz.

Rusya'da konuşuluyordu. Devlet başkanları ve Rusya oradaydı ama Türkiye yoktu. Bunu da tüm vatandaşlarımızın hafızalarında tutmasını isterim. Madem ki kendi sorunumuz olarak görüyoruz, neden Türkiye yok? Bunu da bütün vatandaşlarım hafızasında tutmalı.

"OLAY BÜTÜN BOYUTLARIYLA AYDINLIĞA KAVUŞMUŞ DEĞİL"

Ankara Garı'nda canını kaybedenleri andık. 101 vatandaşımız hayatını kaybetti. Hâlâ olay bütün boyutlarıyla aydınlığa kavuşmuş değil. Biz terör kimden gelirse gelsin, nereden gelirse gelsin terörü insanlık suçu olarak görüyoruz. Terör tanımıyla ilgili olarak, bizimle diğerleri arasında bir fark var, terörist eline silah alıp insan öldürüyorsa terörist her yerde teröristtir.

HATAY'DAKİ ORMAN YANGINI

Bütün canlıları, kainatı seviyoruz. Gelecek çocuklarımız, torunlarımız güzel bir ekosistem içinde doğma hakları var. Bizim 2. yüzyıla çağrı beyannamemizin maddelerinden biri de budur. Bu dünyanın hakkını bizden sonra gelecekler için de korumak zorundayız. Bu yüzden bir ağacı yakmak en büyük günahtır. Hele bir ormanı, hayvanları, kuşları yakmak… Efendim 'teröristler yaktı'. Zaten onlar terörist. Ha bir insanı öldürmüşsün, ha bir ağacı yakmışsın. Yeşil ekonomi diyor dünya. Doğayı, insanları korumak için bunu yapıyoruz.

ERDOĞAN'A TEPKİ

Beyefendi sen niye sabretmiyorsun? Bir hak talebinde bulunma diyor sana. Ben yönetiyorum şimdi sıra sende sabredeceksin. Yoksullukla, açlıkla, işsizlikle sabredeceksin. Beyefendi peki sen nerede sabır gösteriyorsun? Yazlık, kışlık, uçan sarayların var. Bütün bunların yükünü senin sabredin dediğin vatandaş çekiyor. Boğazındaki lokmayı bile vergi diye alıyorsun! Aldığın vergiyi de onun için değil yandaşın için harcıyorsun. Allah kimseyi kibirli yapmasın.

"EMEKLİYE AYLIK VERMİŞLER, LÜTFEDİYORLAR"

Emekliye aylık vermişler, bunu da çıkıp anlatıyorlar. Lütfediyorlar. Sen bu emeklinin hangi koşullarda emekli olduğunu biliyor musun? Kaç yıl çalıştığını biliyor musun? Devlete ne kadar vergi ödediğini biliyor musun? O primleri senin nasıl çar çur ettiğini biliyor musun? Şimdi lutfetmiş; 'ben sana emekli aylığı veriyorum' diyor. Şu kepazeliğe bakar mısınız. Bunlar devlet yönetiyorlar.