Kapıldık gidiyoruz. Kim kime? Dum duma? Doğrular yanlışlara, iyiler kötülere, güzellikler çirkinliklere karışmış durumda. Bütün dünya, çevre kirliliğini AZALTMAYA mı çalışıyor? Bizde tam tersi! Buz gibi temiz yakıtlardan, kapkara kömür yakılmasını serbest bırakıyoruz. Y a da dünyada mevcut olmayan bir yöntem olan “yanık yağ” ile fabrika bacası tüttürüyoruz. Bütün dünya, trafikten ölümleri SIFIRA mı indirmeye uğraşıyor? Bizde “trafik çalıştayı” düzenlendiği gün, trafik canavarı ile karşılaşmak durumunda kalıyoruz. Bütün dünya, iş güvenliği için seferber olmuş durumda, biz yine “allaha emanet” gidiyoruz. Bütün dünya, gıda güvenliği için kolları sıvamış durumda, biz “kanser” hastalığında dünya rekoruna koşuyoruz. Günde 15 gazeteye göz gezdiriyorum. Belli servislerden alınan haberlerde bile UZLAŞI sağlayamıyoruz. Kimisi “Domuz Gribi” şüphesiyle ölenlerin sayısını 39, kimisi 30, kimisi 19 olarak veriyor. Kimimiz, telefon baz istasyonları zararlıdır derken, bunun kontrolünü yapan kurum; radyo, televizyon dalgaları ne kadarsa “onlar” da o kadar deyiveriyor. Ama gelin görün ki bunu halka yayamıyor. Ya da en azından zorlanıyor. Brusellalı hayvan sütü, insanlarda “düşük” tehlikesine neden olurken, en yetkili ağız olan Veteriner Dairesi Müdürü, olayı “diş fırçalamak” gibi basit bir olay kisvesine büründürüyor. Eylemciler, sokak sokak, eylem eylem gezerken, bu ülkenin “Başvekil” sıfatındaki kişisi; “Bunlar eylem gerekçesi değil” diyebiliyor. Gerekçeler ne? Açlık, sefalet ve göç! Halk neredeyse kuru ekmeğe muhtaç kalanlarla doluyorken, Devlet Planlama Örgütü enflasyon oranımızı EKSİ olarak verebiliyor. Camilerde dışarıya mikrofon koymak, sesin dışarıdan duyulmasını sağlamak, Ceza Yasası Fasıl 154 Madde 187’ye göre YASAK iken ve bu kurala kimse uymazken, uyaranı da; “Semalardaki ezan sesini susturmaya teşebbüs” etmekle suçlama basitliğini bile gösterebiliyor. “Benim özgürlüğümün başladığı yerde, kendisininkinin bittiğini” herkes unutmuş gibi görünüyor. İletişim eksikliğimiz mi var? Uzlaşma kültürümüzü mü kaybediyoruz? Empati noksanlığımız mı var? Çoğumuz; bu yanılgıların, yanlışların, gerilemelerin nedenini farklı olarak değerlendirebilir. Kanımca tüm bunların nedeni; Okumamak, Araştırmamak, Sorgulamamak!