göndermiştir. O kadar sessizce yaptı ki
bırakın diğer kamu kuruluşları veya meslek örgütlerini kendi kurumu olan İlaç ve Eczacılık
Dairesinden bile görüş istenmemiş, Bakanlık oluru ile tek maddelik bir yasa değişikliği
Meclise sevk edilmiştir.
Bu yasa değişikliği dünyadaki sağlığı öne alan unsurlar bir kenara bırakılarak denetimi
zayıflatacak bir biçimde kozmetik ürünlerin ithalinde sorumlu teknik eleman uygulamasının
kaldırılması amaçlanıyor. AB, Türkiye ve birçok dünya ülkesinde kozmetik ithalinde sorumlu
teknik uygulaması vardır. Sadece Türkiye'de 1994 yılından beri aralıksız devam etmektedir.
Tüm bunların bilinmesine rağmen 'çalıştıracak eleman bulamıyoruz' 'part time dahi eleman
ödeyecek gücümüz yok' diyen ve bu sektörü temsil ettiğini belirten insanları hayretlerle
dinliyoruz. Çağdaş ülkelerde sürekli olarak daha da şeffaflaşan ve ülkemizde her yıl
milyonlarca dolarlık ithalat yapılan bu sektöre dair bu mazeretlerle neyin gizlenmeye
çalışıldığını anlamaya çalışıyoruz.
Durum o kadar bir gariptir ki Meclis komite görüşmesinde Sağlık Bakanlığı temsilcisi kendi
Bakanlığının önerdiği yasa değişikliğini savunmamıştır ve fikir beyan etmeden sessizce
konuşulanları not almıştır.
Çok eski tarihlerde kozmetiklerin deride takıldığı düşünülürdü. Günümüzde ise bir kısım
kimyasalın cilt üzerinden vücut tarafından emildiği genel kabul gören bir gerçek. Tüm bunlar
bu konuyu basit bir ticari konu değil bir sağlık meselesi haline getirmektedir. İnsanımızın
kullandığı ve kullanacağı kozmetik ürünler herhangi bir ev eşyası değildir. Halahazırda
eskimiş ve denetim gücünü zayıflamış olan kozmetikler yasasının güçlendirilmesi gerekirken
daha da zayıflatılması halkın sağlığını riske atmak demektir. Sağlık Bakanlığımızın bu
hatadan hemen dönmesi ve Meclisimizin de bu yasa tasarısını gündeminden düşürmesini
talep eder, gizlenmek istenen bu tehlikeli teşebbüsleri halkımızın bilgisine sunarız.