Nikos Anastasiadis’in dünkü “Ulusal Konsey” toplantısında siyasi parti başkanlarına, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un, Guterres çerçevesinin tek yazılı kaydı olan 30 Haziran 2017 belgesi temelinde çalışıyor olmasından duyduğu kaygıyı aktardığı haber verildi.
Haberi “İzahatlar Olmadan Guterres Çerçevesi… Kıbrıs Rum Tarafının Gelişmeden Hayal Kırıklığı Belirgin” başlığıyla manşete çeken Politis, Rum tarafının, 4 Temmuz’daki izahatın resmî kaydı olmamasını gerekçe göstererek 30 Haziran belgesine “geri dönüş yapılmasından” rahatsızlık duyduğuna dikkat çekti.
Lute’un, Espen Barth Eide’nin Rum tarafının talebi üzerine Guterres çerçevesine 4 Temmuz 2017’de getirdiği izahatı dikkate almamasından ötürü Guterres’in Kıbrıs Türk tarafına yaptığı “Güzelyurt’un iadesi tavsiyesi” ile “garantilerin yerine geçecek, rejimi denetleme mekanizması olması gereği” ifadesinin şimdilik müzakere dışı kaldığını yazan gazete, şöyle devam etti:
“Anastaiadis dün siyasi parti başkanları konseyine, Jane Holl Lute’un, Espen Barth Eide tarafından 4 Temmuz’da getirilen ve Rum tarafının Guterres çerçevesine dair yorumlarını dayandırdığı açıklamaları dikkate almadığını aktardı. Antonio Guterres’in danışmanı, yazılı olan ve 30 Haziran 2017 tarihini taşıyan belgeyi sadece pusula alıyor. Kıbrıs Rum tarafına göre bu, aslında şu noktaların şimdilik referans şartları dışında kaldığı anlamına geliyor:
*Guterres’in Türk tarafına yaptığı, Rum tarafının arzularını dikkate alması yönündeki tavsiyesinde Omorfo’yu (Güzelyurt) adıyla zikretmesi,
* Garantör güçlerin kendi kendilerini denetleyemeyeceği bir çözümü uygulama ve bunun denetlenmesine ilişkin denetleme mekanizmasına dair bütün tartışma.
Geçen Pazar günkü görüşmede Kıbrıslı Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis’ten Rum tarafının tutanaklarını görüşmeye getirmesinin istenme sebebi de Jane Holl Lute’un bu yaklaşımıydı.
Yine göründüğü kadarıyla, Lute’un beraberinde getirdiği 8 sayfalık belgenin Rum tarafınca kapsamlı addedilmemesi ve Anastasiadis’in, (Lute’un) garantör güçlerle temaslarından sonraki kapsamlı yaklaşımı görmeyi bekleme sebebi de budur.”
MARİNOS SİZOPULOS:
Gazete “EDEK, Tutanaklar Eksik Diyor” başlıklı haberinde ise EDEK Başkanı Marinos Sizopulos’un dünkü toplantı sonrasında basına yaptığı açıklamada Guterres çerçevesinin önemli unsurlarının var olmadığına işaret ederek, eksik tutanaklardan söz ettiğine dikkat çekti.
Habere göre, Sizopulos “30 Haziran 2017 Crans Montana tutanaklarından önemli unsurlar eksik. Kıbrıs Rum tarafına göre çerçeveyi tamamen şekillendiren 4 Temmuz tutanakları yok” dedi.
“Ankara ve Akıncı’nın İnsafında” başlıklı haberinde dünkü Ulusal Konsey toplantısından, Mayıs ayından önce Kıbrıs sorununda herhangi yeni bir prosedür beklenmemesi gerektiği sonucunun çıktığını belirten Fileleftheros, “Kıbrıs sorununun Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “insafına kaldığı, talepleri yerine getirilene kadar müzakerelerin başlayamayacağı” yorumunda bulundu.
Gazete, edindiği bilgilere dayanarak dünkü toplantıdan ortaya çıkanları şu şekilde sıraladı:
“Baştan beridir Ankara’nın tezi olan ve Mevlüt Çavuşoğlu’nun çeştili durumlarda kaydettiği gibi Mayıs’tan önce Kıbrıs sorununa dair bir prosedür başlayamaz. Türk tarafında güvenlik ve garantiler konusunu görüşmede açık bir isteksizlik var. Kıbrıs Türk tarafı ve şahsen Mustafa Akıncı müzakerelerin yeniden başlamasına, siyasi eşitlik (dönüşümlü başkanlık ve bütün federal organlarda bir olumlu oy) talebinin yerine getirilmesini şart koşmaya çalışıyor ve müzakerelerin bitişine dair peşinen bir takvim belirlenmesini istiyor. Nikos Anastasiadis’in Guterres Çerçevesi’ne dair tezlerini sunması talebine Akıncı’nın olumlu cevap vermesi beklenmemeli. Kıbrıs Rum tarafı ‘her yerde (olumlu) oy”un kesin addedilmekten vazgeçilmesi için yakınlaşmaların yeniden teyidini hayati önemde buluyor. Anastaiadis Mustafa Akıncı’nın koyduğu şartlara ve önce siyasi eşitlik şartının yerine getirilmesi müzakerelere ondan sonra gidilmesine karşı olumsuzdur. Anastasdiadis ancak Crans Montana’da kaldığı yerden devam edilmesi halinde, yani Genel Sekreter’in 6 parametresi temelinde güvenlik ve asker de dahil bütün konuların görüşülmesi için müzakerelere gitmeye hazırdır. Türkiye, Yunanistan ile ikili hazırlık görüşmeleri aracılığıyla garantilerden söz etmekten kaçıyor.”
Gazete, Rum siyasilerin bir kısmının Anastasiadis’e “Lute’un Türk taleplerine uymasına müsaade etmemek için dikkatli olması” telkininde bulunduğunu ve BM yetkililerinin zaman zaman izlediği tavrından da genel endişe duyulduğuna dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, Rum tarafınca gösterilmeye çalışıldığı gibi, yakınlaşmalardan caymadığını söyleyen AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun konfederasyon veya iki devlet çözümüne zemin yaratacak tezlerin müzakeresine girilmemesi gerektiği tezini ortaya koyduğuna işaret etti.
Alithia manşete çektiği habere, “Başkan’ın Bilgilendirmesinden Sonra Partiler ‘Referans Şartları Gecikiyor’ Kanaatinde Birleşiyor” başlığını attı.
PRODROMOS PRODROMU
Gazete, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı – “Kıbrıs Cumhuriyeti” Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’in dünkü “Ulusal Konsey” toplantısında siyasi parti başkanlarına, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un, Guterres çerçevesinin tek yazılı kaydı olan 30 Haziran 2017 belgesi temelinde çalışıyor olmasından duyduğu kaygıyı aktardığı haber verildi.görüşmesinin 26 Şubat’ta, Genel Sekreter’in Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Barış Gücü Misyon Şefi Elisabeth Spehar’ın ara bölgedeki konutunda saat 10.30’da gerçekleşeceğine dair BM tarafından dün yapılan açıklamayı da aktardı.
Habere göre, Rum Sözcü Prodromos Prodromu, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu’nun, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Anastasiadis’in görüşmeye desantralize federasyon önerisini izah etmeye hazır gitmesini istediğine ilişkin açıklamasına karşılık Anastasiadis’in görüşmeye “tüm kartları açık gideceğini” söyledi.
Liderler görüşmesinin bir müzakere olmayacağını, “referans şartlarının oluşturulması çabasını kolaylaştırmak maksadıyla bütün konuları görüşme fırsatı bulacakları gayrı resmî bir görüşme olacağını” söyleyen Prodromu, özetle şöyle devam etti:
“Kıbrıs sorunu sadece federal devletin düzenlenmesi ve BM kararlarında öngörülen siyasi eşitlik ve etkin katılım konusu değildir. Aynı zamanda kaldırılması gereken yabancı işgali, askerin çekilmesi, garantilerin kaldırılması, bütün Kıbrıslılara güvenlik hissi verecek bir güvenlik sistemi kurulması konusudur.”
ANDROS KİPRİANU:
Haravgi “Kesin Taksime Doğru Kayıyoruz” başlıklı manşet haberinde, Anastasiadis’in siyasi parti başkanlarına yaptığı bilgilendirmeye göre müzakerelerin yeniden başlamasının zor olduğunu, çıkmazın uzamasıyla halk arasında hayal kırıklığı yayıldığı, bunun da zincirleme etki yaparak çözüm ve yeniden birleşmeyi istemeyen güçleri güçlendirdiği endişelerinin dile getirildiğini yazdı.
Gazeteye göre AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu partisinin AP adaylarının tanıtımı çerçevesinde yaptığı konuşmada “zaman aleyhe işliyor ve Sayın Anastaiadis, ya duyarlılık göstermiyor veya kayıtsız kalıyor” dedi. Kiprianu, özetle şunları söyledi:
“Crans Montana başarısızlığından sonra hangi inisiyatifi aldı? Hiç! Maalesef Sayın Anastasiadis birleşmiş Kıbrıs vizyonu olmadığını, aksine, tavrıyla Türk uzlaşmazlığına yardımcı olduğunu her gün teyit ediyor. Halka, Kıbrıs sorununun çözülemeyeceği karamsarlığı saçıyor. Daha da kötüsü, Kıbrıs’ın taksimine gönderme yapanlar da dahil, masaya başka fikirler konulmasına ortam yaratıyor.”