İnanın ki, bebek katillerini koruyacağım diye, mesleklerine ihanet eden doktorlara duyduğum öfke, bebek katillerine duyduğum öfke ile eş değerde.
Ne tesadüftür ki, her iki sözüm ona doktor da, aynı anda, aynı bölümü ilgilendiren hastalığa yakalandılar.
Neden Kalp?
Kalp konusunda halk daha hassas olduğu için, ajitasyon yapmak daha kolay olduğu için mi?
Yoksa o bölümden daha rahat mı alınıyor sahte rapor ?
Anjiyo, sadece şüphe bile olsa herkese yapılıyor.
Anjiyo yapılan herkes kalpten sorunlu mu çıkıyor?
Tabi ki hayır.
Sonucuna ne yazacaklar?
“Her iki kişide de kalp bulunamadı, duydukları ağrı (!) ve ritim bozukluğu, kıç korkusundan” mı yazacaklar?
Zira bir kalp taşıyor olsalar, onca, suçsuz, günahsız bebeğin canına kıymazlardı.
Yoksa, ileri tetkik için, Sağlık Kurulu kararı ile yurt dışına mı kaçıracaklar?
Dün mahkeme de, bebeklerden birisinin 8.5 aylık olduğu söylenmiş.
Doğmasına 15 gün kalmış yani.
İyi de 8.5 aylık bebek niçin alınır?
15 gün daha bekleseler kendiliğinden doğacaktı zaten.
Öyleyse neden 30 bin ya da 50 bin TL ödenerek alınması tercih edildi ?
Acaba 15 gün sonra, normal doğsa, anne öldürülmesine izin vermez mi diye korktu birileri?
Öyle ya anne 8,5 ay karnında taşıdığı bebeğe zaten bağlanmıştır.
Bebeğinin yüzünü görüp, sesini duyarsa, kopamaz
Böyle bir endişe mi yaşandı?
Böyle bir endişeyi kim yaşadı ki, onca parayı ödedi?
Kısacası bebek doğduktan sonra kimse öldüremeyeceğine göre, doktorlar, kiralık katil görevi gördüler.
Gerçi hepsi için, kiralık katillik görevi üstlenmişler ya.
Onlar kiralık katillik yapıyor, bazı doktorlar da onları hastaneye yatırarak, katillere yardım ve yataklık ediyor.
Meclis başkanı Sibel Siber’de doktor olduğunu unutarak, çıkıp, “tedavi etmeme gibi bir lüksümüz yok” diyebiliyor.
Böyle bir cümleyi nasıl kurarsınız Sn. Siber?
Siz bir doktorsunuz.
Siz bu mesleği, meslektaşlarınızı korumak için kullanırsanız, nerde kalır sizin meslek etiğiniz, insani değerleriniz?
Daha anjiyo bile olmamış kişilerin, hasta olduklarının ve tedavi olmaları gerektiğinin algısını yaratmaya çalışmayı, nasıl sindirebilirsiniz içinize?
Peşinen hükmü vermişsiniz ve sonucu açıklıyorsunuz.
Bari bir gün daha bekleseydiniz de, mesleğinizin itibarını zedelemeseydiniz.
Bu olayla ben ve benim gibi bir çok kişinin psikolojisi alt üst oldu.
Bizim psikolojimizi bu hale getiren katilleri koruma lüksüne sahip misiniz?
Siz Sn. Ergün Serdaroğlu?
“Karımın, kürtaj işi ile ilgisi de yok , haberi de” derken,
“Karısı ile ilgisi olmadığı gibi, karısından haberi de yok.” denebileceğini düşünmediniz mi hiç?
Kürtaj ile ilgisi yoktuysa kliniğe birdir bir oynamaya mı gidiyordu?
Ya siz?
Siz katilleri, adaletten kaçırmaya çalışan “doktorlar”!
Bu katilleri, kamu vicdanından da kaçırabilecek misiniz?
Siz sanıyorsunuz ki, kurnazlığınızla yaptıklarınızdan kimse haberdar olmuyor.
Sanıyorsunuz ki, mesleki kurnazlıklarınızın kimse farkında değil.
Oysa ki, vicdanlarınız sizi terk ettiği için, o kadar çıplaksınız ki!
Siz, öldürülen bebeklerin sessiz çığlıklarını duymuyorsunuz, ancak biz sizin, fısıldayan art niyetlerinizi bir çığlık gibi duyuyoruz.
Katillere yardım ederek, cinayete ortaksınız.
Mesleğinizin inceliklerini, katil korumakta kullandığınız için, ahlak ve etik dışısınız.
Ayrıca, mesleğinizi itibarsızlaştırarak, mesleğinize ve meslektaşlarınıza, ihanet içerisindesiniz.
Siz, bütün bunların, yaşadığınız dar dünyanızda kaldığını sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz.
Şu an tüm vicdanlarda yargılanıyorsunuz.
Eğer bu işte sizin de bir ilginiz yoksa, ya da saklayacak bir şeyiniz yoksa, ahbap-çavuş ilişkisini bırakıp ; kendinizi de, mesleğinizi de aklarsınız.
Aksi taktirde vicdanların mahkumiyeti ağır olur ve bu vebali taşıyamazsınız.