Bu günkü kısa hikayelerle düşündürmek istedim.Yorum sizin..
BİR EVLİLİK HİKAYESİ:
Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde:-“Sen evleneli neredeyse bir sene oldu, ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar.
“Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder:-“Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın günü iyi geçmemiş ve havası yerinde değil.Hiç ekmek, yemek sormadan usulca mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım.O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz. Dinleyenlerden biri:-“Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?” diye sormuş. Ötekiler de. ‘’Hah şimdi ne olacak demiş? Genç : ‘’Bundan kolay ne var ,fesin püskülünü hafif bir fiskeyle soldan sağa atarım’’demiş.
BİR DE E-MAİL’İNİZ OLSA :
Personel şefi kısa bir iş görüşmesini takiben ve test (İş yer temizletme) yaptıktan sonra şunu söyler:
” – İşe kabul edildin, bana e-mail adresini ver, sana başlama tarihini ve getireceğin evrakları bildireceğim.” Adam boynu bükük bir şekilde bilgisayarının ve tabii ki e-mailinin olmadığını söyler. Personel şefi bu durumda yaşayan birisi olarak düşünülemeyeceğini ve yaşamayan birisini de işe alamayacağını yüzüne vurur. Adam ne yapacağını bilmez ve kırgın bir şekilde ve cebinde sadece 10$ ile dışarı çıkar.
Hale gidip 10 kg domates almaya karar verir, kapı kapı dolaşarak domatesleri satar ve sermayesini iki katına çıkarır. Bu işi üç kere daha yapar ve sermayesini 160$’yükseltir. Artık bu şekilde yaşamını devam ettirebileceğine kanaat getirir. Her sabah evinden biraz daha erken çıkar ve daha geç döner.
Her gün parasını katlamakla meşguldür. Kısa bir zaman sonra bir el arabası satın alır, daha sonra bunu bir kamyonla değiştirir. Bir süre sonra bir sevkiyat filosunun sahibidir artık. 5 yıl sonra adam ABD’nin en büyük gıda distribütörü olmuştur.
Artık ailesinin geleceğini düşünür ve bir hayat sigortasına başvurur. Görüşmenin sonunda sigortacı teklifini göndermek üzere e-mail adresini ister. Adam e-mail adresinin olmadığını söyleyince sigortacı şöyle der:
” – Çok tuhaf, bir e-mailiniz olmadan böyle bir imparatorluk kurmuşsunuz, hele bir de e-mailiniz olsaydı ne olurdunuz kim bilir..”
Adam düşünür ve şöyle cevap verir : ” – Microsoft ‘ da temizlikçi olurdum.”
CANLILAR KAÇA AYRILIR
Öğretmen : Gel oğlum. kalk bakalım tahtaya, sana bir sorum var.
– Buyurun, sorun öğretmenim
– Canlılar kaça ayrılır?
– Dörde ayrılır öğretmenim.
– Bana yanlış gibi geldi ama say bakalım.
– Bitkiler, Hayvanlar, İnsanlar, Çocuklar…
– Çocuklarda insan değil mi oğlum?
– Haklısınız, o zaman canlılar üçe ayrılır öğretmenim.
– Peki, şimdi yeniden say bakalım.
– Bitkiler, Hayvanlar ve Çocuklar…
– Oğlum, insanlara ne oldu?
– Kalplerinde sevgiyi yeşertip düşünebilenleri hep çocuk kaldılar, diğerleri de hayvansılaşır öğretmenim..
Gününüz mutlu gönlünüz sevgi dolu olsun okurlarım