Kızmayın, Öfkelenmeyin ve Unutmayın!

Kıvanç BUHARA

Araştırınca hayretler içinde kaldım! Ege denizinde Yunanistan’a ait kaç tane ada veya adacık var biliyor musunuz? Üç binden fazla… Tabii ki birçoğunda yaşam yok! Neden? Çünkü bu adacıklarda içilebilecek su yok! Su olmayan yerde yaşam yok… Su olmayan yerde insan yok, hayvanlar, böcekler yok… Ve en önemlisi ağaç yok, orman yok! Genelde adaların en büyük sorunu susuzluktur… Hele kuraklık kuşağındaysanız ve yeterli yağmur yağmıyorsa, suya olan bağımlılığınız her geçen gün artacak demektir! Nitekim, Kıbrıs adasının suya olan ihtiyacı yıldan yıla artmakta… Türkiye’den adaya su getirilmesi çok eski bir proje olmasına rağmen, suyun ne kadar pahalı bir meta olduğunu ve o ölçüde stratejik olduğunu Tayyip Bey’in kulağına kim fısıldadıysa… Genel kanı, bu projenin aslında birTurko-Anglo-Ameriko-İsrail projesi olduğudur! İsrail susuzdur! Tarımını geliştirmek için suya şiddetle ihtiyacı vardır… Deniz suyunu arıtarak sulu tarım yapması hem yetersiz, hem de çok pahalı bir yöntemdir! Arap topraklarından geçen Dicle ve Fırat nehirlerinden İsrail’e su verilmesi mümkün değildir! Suriye, Irak ve Filistin Arapları işedikleri sidiği İsrail’e vermezler… İsrail’in suya kavuşmasının tek bir yolu vardır… Kuzey Kıbrıs’ın Karpaz burnundan döşenecek borularla Türkiye’den getirilecek suyun, transit olarak İsrail’e aktarılmasıdır! En güvenli yol şu aşamada budur! *** Görüldüğü gibi, Kıbrıs’a su temin projesinin altında yatan esas ana proje, İsrail’e su gemin projesidir aslında… Ancak bunu hiçbir yetkili açıklayamaz! Neden? Çünkü Yahudileri sevmeyen Müslüman Türk kamuoyuna bunu anlatmak, kabullendirmek mümkün değildir! Böyle olunca, KKTC toprakları, İsrail’e bir geçiş köprüsü olarak kullanılacaktır! *** Sormak gerek… Kuzey Kıbrıs’a kadar getirilen suyun yapım şirketleri içinde İsrail sermayeli şirketler de var mı? Türkiye niçin ısrarla suyun yönetimini özel şirket veya şirketlere vermek istiyor? Allah’ın suyuna bu acımasız müdahale niçin? Ve neden Kıbrıs Türklerini dinleyen yok? “ – Beceriksiz ve tembelsiniz, yönetemezsiniz” söylemlerinin ne kadar kırıcı, aşağılayıcı ve itibarsızlaştırıcı olduğu görülmüyor mu? Ve en kötüsü, en zehirleyicisi nedir bilir misiniz? Tehdit ve korkutma… “Susuz bırakırım, aç ve açıkta bırakırım” Ve sosyal medyada a…na, g…ne koyduğum gavur piçleri mesajları… Kızmayın, öfkelenmeyin, o seviyelere inmeyin! Kıbrıs Türküne yakışan budur!