Kokulara karşı hassas mısınız?

Aşırı koku alma yaygın görülen bir sorun...

Koku ve lezzet hayatın tadı tuzladır. Koku almayanların genelde lezzet ve tat almaları da bozulur. Ancak bir de kokulardan rahatsız olanlar vardır, hem de hiç azımsanmayacak orandadırlar ve toplumun üçte-dörtte birini oluştururlar. Muhtemelen kadınlar olumlu ya da olumsuz olarak, kokulardan daha çok etkilenir… Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Alerji ve İmmünolojik Hastalıklar Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Fuat Kalyoncu, koku hassasiyetini anlattı…

Yaşam kalitesini bozabilir

– Aslında bu sübjektif bir şikayet olabileceği gibi gerçekten çok rahatsız edici de olabilir. Bunun özel olarak tasarlanmış koku laboratuvarlarında incelenmesi gerekebilir. Ülkemizde bu laboratuvara sahip bazı kulak burun boğaz merkezleri var ama kaçının çalışır durumda olduğunu bilmek zor. Bazen olmayan bir kokudan rahatsız olmak, nörolojik hastalıklarının belirtisi olabilir. Koku ve lezzet duyuları çok gelişkin olup, bu yeteneklerini profesyonel olarak kullanan gurme veya şarap tadımcı gibi kişiler enderdir.

Parfüm astım ataklarını tetikleyebilir

– Kokunun güzel ya da kötü olmasının bir önemi yoktur, önemli olan yoğunluğudur. Her tür koku; parfüm, ter, çamaşır suyu, badana, egzoz, sigara ve tuvalet kokusu insanı olumsuz anlamda etkiler. Hapşırma, burun tıkanıklığı, öksürük, hırıltılı solunum, baş ağrısı ve nefes darlığı ortaya çıkar. Astımlı bir kişi eğer hastalığı kontrol altında değilse atağa girebilir. 30 yıl öncesi Malatya'dan Ankara'ya kontrole gelen astımlı bir hastamız vardı, çok sigara içildiği için otobüsün içinde seyahat edemiyordu. Kendisine göre nispeten rahat edeceği (!) tabut gibi bir büyük kutu yaptırmıştı, otobüsün bagaj kısmında seyahat edebiliyordu. Ne büyük eziyet çekiyordu kimbilir… Bu 30 yıl içinde kapalı mekanlarda sigara içilmesinin yasaklanması bile aslında ne kadar önemli bir gelişme. Ama yine de herkese hitap eden, duyarlı olan kişilerin de rahatsız olmayacağı, genellikle hafif ve pastel kokular vardır. Orta yaşlı, kilolu ve normal doğum yapmış astımlı hanımların çoğu öksürünce biraz idrar kaçırabilir.
Astımlarının kontrol altında olması çok önemlidir. Yoksa bu durumlarını kamufle etmek amacıyla kullandıkları aşırı parfüm, yine astımlarını tetikler.

Hastalık teşhisinde kullanılır mı?

– Evet, araştırma düzeyinde olmak üzere başta akciğer kanseri gibi bazı hastalıkların teşhisinde (belki erken teşhisi de olabilir) çalışmalar yapılıyor. Ancak rutin uygulamaya girmiş değil.

 

Öldürücü olabilir mi?

– Tabii ki… Harp gazları ve toplumsal olaylarda bolca kullanılan biber gazı… Bırakın doğrudan teması bunların kokusu bile özellikle duyarlı insanlarda çok ani durumlar ortaya çıkarabilir. Harplerde kullanılan gazları kenara bırakarak, biber gazı yani en sık kullanılan Chloro benzyl denemalono nitril, chloroacetophenon ve oleoresin capsicum'i soluyup ya da koklayıp da ölenler dünyanın çeşitli yerlerinden zaman zaman basında yer almaktadır. Tabii ki herkes için öldürücü değildir ama kişisel olarak emniyet sınırı yoktur. İki yıl önce Aksaray ilinde sınıf içinde merak ettikleri için bu gazın spreyini alıp da bir kez soluyan bir genç kızımız hapşırmaya başlar. Hapşırmaları art arda ve durmamaktadır. Defalarca doktor ve acil servis ziyareti olan bu kızımızın bir acil ziyaretinde hapşırmaktan kalbi durur ve ama hemen doktor müdahalesi ile kalbi tekrar çalıştırılır. Bu kızımız yaklaşık 4 ay sonunda ancak yoğun tedaviyle düzelebildi. Hem açık alan hem de metro gibi kapalı alanlarda kullanılan biber gazının kokusu haftalarca duyarlı insanları etkilemekte ve mesela metro gibi ulaşım araçlarını kullanımlarını engellemektedir. Aslında bu tür kötü kokulu ve etkili gazların tıbbi açıdan yasaklanması gerekir. Nitekim bazı ülkeler bu tür gazları yasaklamaya başlamıştır.