Pırlanta madenleriyle tanınan ülkenin orta kesimindeki Kasai Central eyaleti, iktidara karşı haziran 2016'da Jean-Pierre Mpandi diğer adıyla Kamuina Nsapu liderliğinde kurulan ayrılıkçı grubun kanlı saldırılarına sahne oluyor.
Yerel kaynaklar, 2011'de Bajila Kasanga kabilesinin liderliğine seçilen Mpandi'nin, yerel yetkililer tarafından tanınmadığı için hükümete savaş açtığını belirtiyor.
Hükümetin, Mpandi'nin iktidarını ancak kendisini desteklemesi koşuluyla tanımayı kabul ettiklerini öne süren kaynaklar, Mpandi'nin bunu kabul etmeyerek ayrılıkçı örgütü kurduğunu savunuyor.
EN BÜYÜK KABİLEYİ ETKİSİ ALTINA ALDI
Kasai Central yönetiminden sorumlu Alex Kande'nin eyaletin en büyük kabilesi olan Bajila Kasanga'yi yönetme hakkını Nsapu'ya vermek istemediğini aktaran yerel kaynaklar, kabilesinin desteğini alan Mpandi'nin, Devlet Başkanı Joseph Kabila'ya karşı eylemlerlerini geçen yılın sonunda siyasi krizin patlak verdiği dönemde başlattığına işaret ediyor.
Hatta Kande'nin Mpandi'ye, iktidarı destekleyen bir siyasi partiye katılma karşılığında söz konusu kabileyi yönetme teklifinde bulunduğu ancak Mpandi'nin bunu kabul etmediği iddialar arasında bulunuyor.
Bu gelişmelerin ardından Mpandi, çoğunluğu muhaliflerden oluşan bölge halkına çağrıda bulunarak, Kabila'yı iktidardan indirmelerini istemişti.
Mpandi'nin geçen ağustosta güvenlik güçlerince Tshimbulu bölgesinde düzenlenen operasyonla öldürülmesinin ardından Kasai Central'de patlak veren şiddet olayları, Kasai Oriental, Lomami ve Kasai gibi bölgelere sıçramıştı. Ayrılıkçıların, öldürülen Mpandi'nin intikamını almaya çalıştığı öne sürülüyor.
BM verilerine göre, bu ayrılıkçıların saldırısında 400'den fazla sivil hayatını kaybetti.
ÜLKEDE TOPLU MEZAR SAYISI ARTIYOR
Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki BM İnsan Hakları Bürosu Direktörü Jose Maria Aranaz geçen hafta, son 8 ay içinde şiddet olaylarının yaşandığı ülkenin orta kesimindeki Kasai bölgesinde tespit edilen toplu mezar sayısının 40'a ulaştığını bildirmişti.
Aranaz ayrıca bir süre önce 2 BM personeli ve 39 polisin öldürüldüğü ülkenin orta kesiminde durumun endişe verici boyuta ulaştığını açıklamıştı.
BM, güvenlik güçlerininin kendilerini taş, sopa ve bıçaklarla korumaya çalışan ayrılıkçılara karşı orantısız güç kullanmasını da eleştirmişti. Hükümet ise ayrılıkçıların elinde ağır silahların da olduğunu savunmuştu.
Ordu Başsavcılığı, toplu mezarlardan sadece ayrılıkçıların değil güvenlik güçlerinin de sorumlu olduğunu belirtmişti.
İçişleri Bakanı Ramazani Shadary, AA muhabirine açıklamasında, "Mpandi'nin ailesi, kendilerine bağlı ayrılıkçıların hükümete karşı açtığı savaşı sonlandırdığını duyurdu." ifadesini kullanmıştı.