Meclis Genel Kurulu’nun bugünkü toplantısında, UBP Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar “Kıbrıs Konusunda Son Gelişmeler” konusunda konuşma yaptı.
Ersin Tatar, Rumların KKTC’deki eski topraklarına inşaat yasağı koydurmak için girişimlerde bulunduğu duyumları aldıklarını belirterek bunun moratoryuma kadar gidilebilecek bir durum yaratabileceğini söyledi.
Müzakerelerin devam ettiği bu süreçte mülkiyet konusunun tazminat ve takas kriterlerinde çözülmesi gerektiğinin sürekli vurgulanmasının önemine değinen Tatar, kısa süre önce kopma noktasına gelen müzakerelerin yoğunlaştırılmış şekilde devam edeceğinin açıklandığını anımsatarak, görüşülenlerin ne olduğunu sordu.
Tatar, halka müzakerelerde gerçek niyetin ne olduğunun yüksek sesle dile getirilmesi konusunda çağrı yaparak, bir dizi vahim gelişe olduğunu ancak ‘halkın nasıl olsa çözüm olmayacak’ diye düşünerek tepki göstermediğini savundu.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın böyle bir hamle yapılıp yapılmadığını sorması gerektiğini belirten Tatar, bu gibi söylemlerin bile piyasaları olumsuz etkilediğini ifade etti.
Güney’in milli geliriyle ilgili bilgiler veren Tatar, bu dengesizlikteki iki tarafın federal çatı altına nasıl buluşacağını bilemediğini, bu şartlarda Güney’in anlaşma istediğini iddia etmesinin de çok anlamsız olduğunu söyledi.
TÖRE
Ersin Tatar’ın ardından UBP Milletvekili Zorlu Töre de “Susuzluk ve Anadolu’dan Gelen Su” başlıklı konuşma yaptı.
Töre, hasret kalınan suyu ‘hayır ben almıyorum’ denmesinin hoş olmadığını belirterek, CTP’li birçok belediye evet derken LTB’de CTP meclis üyelerinin hayır demesinin altında başka sebepler aradığını söyledi.
LTB Başkanı Harmancı’nın oy kullanmadığını söylemesini de eleştirerek, Lefkoşa’da yaşayan ve sürekli tankere muhtaç kalan bir vatandaş olarak bu suya acilen ihtiyaç duyduklarını belitti. Töre, Harmancı’nın evet diyerek örnek olması ve suya niye ihtiyaç duyulduğunu açıklaması gerektiğini savundu.
Lefkoşa halkının böyle giderse faturalarını ödememeye varan tavır sergilemesinin gayet normal olduğunu ileri süren Töre, “dağ, taş, toprak, suya hasretken LTB’de popülist yaklaşım devam” dedi.
Töre LTB’ye bu kararı yeniden değerlendirmesi çağrısında bulunarak LTB’nin dahil olmadığı koşullarda hatlar konusunda da başka sorunlar yaşanacağını ifade etti.
ŞAHALİ
CTP Milletvekili Erkut Şahali ise Töre’nin konuşması üzerine söz alarak, su konusunda bugünkü görüşlerinin geçmişin devamı olduğunu ve suya olan açlığın giderilmesi inançlarında bir değişiklik olmadığını söyledi.
Ülkeler arası ilişkilerin her zaman kurumsal olması ve ast üst ilişkisine dönüşmemesi gerektiğini söyleyen Şahali, “devlet TC’ye karşı da diğer devletlere karşı da devlettir egemenlik her zaman egemenliktir aksi olursa devletin değeri azaltılır” dedi.
Şahali, suyun da belediyelerin yetkileri içinde ele alındığını ve suyun halkın yararına olacak şekilde halka arz edilmesi gerektiğini kaydetti; koordinasyon ofisi ve bu gibi konularda devletin kurumlarının eksikliklerinin başka ülke yapılarıyla kapanmaması gerektiğini söyledi.
TAÇOY
Bu sırada, Bağımsız Milletvekili Hasan Taçoy, koordinasyon ofisi anlaşmasının ne zaman imzalandığını ve AB Koordinasyon Ofisinden ne farkı olduğunu sordu.
TC’yle yapılan Koordinasyon ofisi anlaşmasının CTP-DP döneminde imzalandığını ancak parasal kaynağın ofise tabi hale getirilmesinin yanlış olduğunu belirten Şahali, anayasaya aykırı anlaşmaların da uluslararasıdır denilip imzalanmaması gerektiğini söyledi.
Şahali, Taçoy’un bu sorularının AB Koordinasyon Ofisi’nin yarattığı rahatsızlıktan mı kaynaklandığını sordu.
Taçoy söz alarak TC’yle yapılan Gençlik ve Spor Anlaşmasının meclisten geçmediğini, bakanlar kurulunda yıllık olarak yapılmasına karar verildiğini anlatarak, “gündeme gelen anlaşmaları bizi tek tanıyan ülkeyle kavga ederek değil müzakere ederek çözümlemek gerekir” dedi.
Konuşmaların ardından sorular bölümüyle toplantısı tamamlanan Meclis Genel Kurulu, bundan sonraki birleşimini 13 Haziran Pazartesi günü yapacak.