Ve beklenen fırtına Koptu. KTFF Hasan Sertoğlu’nun KOP’a üyelik için başvuruda bulunması hükümeti de KOP’ma noktasına getirdi. Önceleri cemaattik. İş Bankası karşısındaki kapalı iş hanı üstünde vekillerimiz toplanır ve kararlar üretirdi. Sonra adımıza ‘Otonom’u da ekledik. Otonom olarak yolumuza devam ederken Federe Devlete terfi ettik. Kıbrıs Cumhuriyetinin bir ayağı olduğumuzu öne sürerek hatta Kıbrıs Cumhuriyeti mührünü kullanarak ambargosuz yaşam sürdük. Birden nerden çıktıysa çıktı, vadesi dolan ve tedavüle ayrılacak birilerinin sırf o koltukta oturması için Anayasa ve Babayasayı değiştirerek birilerine kapıyı ‘Gındırmadık’ sonuna kadar heşa heşa içerisinde açıverdik. Birilerine kapıyı sonuna kadar açarken Uluslar arası kapıların yüzümüze kapanacağını ve ABAD kararları ile ahlar vahlar arasında Anamızın bile bizi evlattan tanımayacağını görmezden geldik. Acı gerçek 1983 yılından sonra kendini göstertti. ABAD kararları ile ekonomik ambargo anlımıza dayanırken, Spor Ambargosu ile de ayağımıza pranga vuruldu gözümüze de pas sürüldü. Anavatanımız bile Kıbrıs Bayrağı önünde Mersin’de Trabzon’da ve Eskişehir’de selam dururken biz Kıbrıs Cumhuriyetini tanımayız ‘Yalanının’ arkasına saklandı. Sonuç olarak sporcu gençlerimizin önü ambargo ile kapatılırken Meliz, Yiğitcan ve Sukuşu gibi atletlerimiz Türkiye Milli Takımı adı altında Uluslar arası müsabakalara çıktı. Tabiki bu bizim gurur kaynağımız oldu. Ancak bir Kıbrıslı Türk olarak kendi Milli Takımları ile müsabakalara katılmış olsalardı ayrıca övünç kaynağımızda olurlardı. Meliz, Yiğitcan, Sukuşu Atletizm’de uğraş verirken Mustafa Yaşınses ve İbrahim’de BAL liginde yani Türkiye Amatör Kümede oynamanın sevincini yaşadı. Halbuki onlardan evvel Mete’nin Altay ve Samsunspor’da, Osman Uçaner’in Galatasaray ve Bursasporda, Zihni ile Orhan’ın PTT Spor gibi büyük takımlarda oynadıklarını görmüş olsalardı amatör kümede oynamanın sevincini sanırım o kadar cavcaflı yaşamazlardı. Kıbrıs Türk Milli Takımı bir zamanlar Fatih Terim’li, Gökmen Özdenaklı, Ali Kemal’li Şenol’lu, Alparslan Eratlı’dan oluşan Türkiye Milli Takımına karşı kafa kafa oynamıştı. Sonuçta da bir penaltı golü ile mağlup olmanın hatta galibiyeti kaçırmanın üzüntüsünü 1980 yılında İslam Oyunlarında başarılı oyunlar sonrasında beğenilmenin hazzını ta iliklerine kadar yaşamıştı. Sonrasında spor ambargosu tüm bunları alıp götürdü ve geriye Kıbrıs Türk Futbolunun o günlerden bugünlere kadar gelen çöküşü kaldı. Bugün bir Cesur Yürek çıktı. Adına Hasan Sertoğlu dedik. Ben bu statükoyu yıkacağım diyerek tüm eleştirilere hatta küfürlere karşın bildiği yolda yürüdü. Ana vatan zarar gelmez diyenlere tamam gelmez de yaşananlar neyin nesi imasında bulundu. Şimdi eğri oturalım ama doğru konuşalım. Sayın Serdar Denktaş çıktı bu kabul edilmez diyerek parayı da kestim yanlışına düştü. Önceleri kestiği para kimin parası diye sormak gerek. Sen sporcu gençliğin parası olan bu parayı nasıl kesersin diye birileri ona hatırlatması gerek. Sanırım bunu Başbakan Özkan Yorgancıoğlu hatırlattı. Başbakan haklı bir çıkış ile bu hükümet meselesidir. Sen bu işi yalnız başına bitiremezsin imasında bulundu. Bakın henüz ortada Somut bir şey yok. Herşey Soyut. Bırakın, metin ortaya çıksın onsan sonra itirazı olan varsa o itiraz yapılsın. Fol yok yumurta yokken birileri Sertoğlu’nu dövmeye çalışıyor. Sanırım burada büyük bir yanlış yapılıyor. Sertoğlu’nu dövmeye kalkanlar 1933 yılında Kıbrıs Ligi kurulurken Çetinkaya’nın ligi kuran 7 takımdan birisi olduğunu unutmasın. Sevim Ebeoğlu’nun kurulan bu ligin ilk Gol Kralı olan futbolcusu olduğunu da hiç ama hiç unutmasın. Birde 30 sene evvel oynanan futbol ile şimdiki futbol arasındaki dağlar kadar farkı da unutmasın. ***** Ercan’da Bakan Sekreterinden, Memura küfür KKTC olarak isimlendirilen coğrafyada bu kadar da olmaz dedirten olayların yaşanmasına devam ediliyor. Ercan Hava Alanında yaşanan olay herkesi hayretler içerisinde bırakırken bu kadarı da olmaz dedirtti. AĞIZA ALINMAYACAK KÜFÜRLER EDİLDİ Maliye Bakanının sekreterinin oğlunun gümrük mevzuatı gereğince gümrüğe tabi olan bavulundaki elektronik eşyayı, gümrük memuruna bildirim yapmadan gümrükten geçirtmek isteyince bavulu açıp elektronik eşyaya el koymak isteyen gümrük memuruna, Maliye Bakanı sekreteri tarafından ağza alınmayacak küfürler edildiği öne sürülüyor. KÜFÜR POLİSE ŞİKAYET EDİLMEDİ MALİYE BAKANLIĞINDA KALDI Yapılan araştırmada, küfür olayının, Maliye Bakanı Zeren Mungan’dan çekinildiği için polise şikayet edilmediği, ancak Güç – Sen tarafından Maliye Bakanlığına dilekçe ile intikal ettirildiği öğrenildi. Maliye Bakanı Zeren Mungan tarafından konu ile ilgili soruşturma açılıp ayrıca gümrüğü ödenmeyen elektronik eşyaların da gümrük vergisinin ödenip, ödenmeyeceği merak konusu oldu. BAVULU AÇMAK İSTEMEDİ AMA BAVUL ZORLA AÇILDI Güvenilir bir kaynak yaptığı açıklamada, geçen hafta içerisinde yurt dışından gelerek Ercan devlet Havalimanında gelen yolcu salonda bekliyordum. Burada gördüğüm ve beni hayrete düşüren orada yaşanan bir olayı araştırmanız için gördüğüm bilgilerimi paylaşmak istiyorum sizinle dedi. Ayni kaynak açıklamasına devamla şunları kaydetti. ‘Türkiye'den ülkemize gelen bir yolcunun bavulu, Görevli gümrük memurları tarafından aranmak istendi ve zorla da olsa bavul arandı. AĞZA ALINMAYACAK KÜFÜRLERİ SIRALADI Aramada Kıymetli elektronik eşya bulunarak bu eşyalara gümrük tarafından el konuldu. Ancak, bavulu aranan kişinin Bayağı hatırlı kişi olması nedeniyle, orada çok agresif bir tutum aldığı ve ağza alınmayacak küfürler ettiğini gördüm. Bu hatırlı kişinin, hatırlı annesi ve babasının da yolcu olmadan sırf oğullarını karşılamak için orada bulunması olaya karışmasına vesile oldu.’ GÜMRÜK MEMURUNUN BİR ÖZÜR DİLEMEDİĞİ KALDI Daha sonra el konulan eşyalar oradaki üst görevliler tarafından şahıslara iade edildi ve nerdeyse özür bile diler gibiydiler. Bu hatırlı kişiler ise, Maliye Bakanı sekreteri ve ailesinden oluşmaktadır ifadesinde bulunan ayni kaynak, bakan sekreteri orada görev yapan memura ben sana günü gösteririm diyerek eşyalarla birlikte alandan ayrıldılar. Konunun tarafınızdan detaylı olarak araştırılmasını ve kamu önünde deşifre edilmesini bu ülkede kimsenin kimseye makamı ne isterse olsun küfür edemeyeceğinin bu vesile ile öğrenilmesini rica ederim dedi. [caption id="attachment_59195" align="alignleft" width="640"]