Aldığımız bilgilere göre, Koray Avcı bir organizasyon firması ile anlaşarak Türkiye'nin bir şehrinde konser verdi ve hayranları ile bir araya geldi. Organizasyon sahibi Koray Avcı'nın tavırlarından hoşnut olmadı ve hakkında eleştiri sınırlarını zorlayan iddialar ortaya attı.
KORAY AVCI HAKKINDA ORTAYA ATILAN İDDİALAR NELER?
Koray Avcı'nın konser alanında hayranlarıyla '' Virüs hastalık kaparım '' korkusu ile sarılıp tokalaşmadığı, kendisine iltifat eden bir hayranına küfür ederek küçümsediği, sürekli olarak organizasyon alanında menajerini azarladığı iddia edildi. Sosyal medya üzerinde özellikle sanat camiasından kişilerin ısrarla ve kararlılıkla paylaştığı bu iddialar hakkında Koray Avcı'nın reklamı mı yapılıyor sorusunu akıllara getirdi.
Şimdi sormak lazım bu iddiaları ortaya atan kişilere ve destekçilerine, bu güzel ülke de biryerlere gelmek çok mu kolay? İnsanlar bir albüm çıkarabilmek için neler yapıyor? Ne yetenekler ellerinde para tutan yatırımcılar tarafından hiçe sayılıyor? Bu ülkenin bütün ses sanatçıları halkımıza kendisni yakın mı hissediyor? Bu soruların herbirinin cevabı televizyon algısı ile çürütülüyor. Hakkında asılsız yada gerçek iddialar ortaya atılan bir birey, televizyona çıkarak ilgili kanallarda 4,5 açıklama yaparak durumu yalanlıyor ve bir anda ülkemizde 1. numaralı gündem maddesi oluyor.
Şimdi sizlere birşeyler aktaralım, Koray Avcı adındaki sesi ve yorumu güçlü olan, milyonlarca kişiye ulaşmış adam nasıl yükseldi? Yükselirken hangi yollardan geçti? İnternet üzerinde bu bilgilere ulaşmak mümkün, Youtube'da herşey ortada. Bu adam senelerce sokaklarda insanlara birşeyler sundu, senelerce imkansızlıklara rağmen kalitesini ve yeteneğini kitlelere ulaştırmak için çabaladı. Günümüzde sokaklarda ya da müzikal mekanlarda kendisini ıspatlayarak biryerlere geen çok fazla örnek mevcuttur ve bu kişilerin özel hayatlarında '' MELEK '' oldukları ya da olmadıkları tartışılır. Günümüzde her insanın kendisine özel kırmızı çızgileri mevcuttur. Bu durumu işyerine çalışan personelde, plazada çalışan müdürde yaşamaktadır. Bu durumu kişisel kapris ya da ego barındıran davranışları ortaya sürülerek neden bir insan karalanmaya çalışılır?
Koray Avcı bunca sene sokaklarda soğukta ya da 35 derece sıcakta sanatını insanlara bizzat halkın olduğu sokaklarda sunmaya çalışmış, tırnakları ile birşeyleri kazıyarak bugünlere gelmek için çabalamış bir insandır. Bunu biz iddia etmiyoruz araştırmalarımız sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu kişiye yok hastalık kaparım, yok sen biryerime benziyorsun, yok buralar nedne böyle diyerek kurduğu cümleler yüzünden eleştiri yapmak biraz acımasız olmuş durumdur. Ülkemizde nice egolara sahip, nice skandallar ile gündeme gelmiş ama kusursuz sanatını milyonlara beğendirmiş insanalr mevcuttur. Bu kadar normal bir durumu neden bu şekilde insanlara sunmak gerekiyor? Bu neden yapılıyor?
Kırılmış ya da sinirlenmiş olan organizatör hanımefendi neden Koray Avcı'yı bu şekilde karalamayı seçiyor? Peki şimdi bir kişi çıkıp vay efendim böyle organizasyon mu olur? Hiç bir insan araştırılmaz? Bize bunu nasıl yaşattınız diyerek bu hanımefendiyi eleştirse ne olur? Ağır olur öyle değil mi?
Hadi bu durumu yaşatan Koray Avcı değil de kamuoyuna maal olmuş, tanınmış şirketler tarafından korunan bir sanatçımız olsaydı? Bu şekilde linç etmeye çalışabilirmiydiniz ? Bu kadar rahat şekilde eleştirebilirmiydiniz?
Neden Koray Avcı'ya sallamak bu kadar kolay? Sokak'tan geldiği için mi?
Sanat camiasında bu durumların yaşanmaması ve halkımıza herşeyin en güzelini sunmaya çalışan bu organizatör ve sanatçılarımızın emeklerinin bu tür olaylarla gündeme gelmemesi dileği en büyük isteğimiz. Koray Avcı'nın tepkileri ya da yaptığı iddia edilen hareketler tabiki eğer yaşanmışsa hoş değil. Ama sokaklardan bunca cefa sıkıntı çekerek biryerlere gelmiş insanlarımızıda, bir anda şöhret oldukları için bu psikolojik baskı ile yapmış oldukları hareketler yüzünden linç etmek doğru olamaz.
Bu kadar halkçı ve sevecen, duyarlı insanlarımızın olduğunu görmek gerçekten sevindirici. Umarız o kişilerde 0 derece sıcaklıkta sokaklara çıkar ve halkımıza unutamayacakları eserler seslendirirler, hatta büyük organizatörlerimiz halka açık ücretsiz konserler düzenlerler, kendilerine sarılmak isteyen herkese sarılır, fotoğraf çektirirler.