Gol atmasını beceremeyen bir takımın, üstelik de Yenicami gibi kolayca gol pozisyonlarına girebilen, savunmasında hemen hiç gedik vermeyen bir takımla oynadığında yenilmesi G.G.'ye gönül verenleri şaşırtmasa da, yine de iki hafta sonundaki durumları "Yine mi asansör takım olacağız" korkusunu yaşatmaya başlamış olabilir.
Yenicami'yi ilk yarıda durdurabilen Gençlik Gücü, ikinci yarının hemen başında gelen golden sonra tek yapabileceği farkın açılmasına engel olmaktı, bunu da bir ölçüde başardılar ama iyi savunma yapabildiklerinden değil, John Okoye'nin ve diğer Yenicami futbolcularının sert vuruşlarının kaleci Çağatay'ın üzerine gitmesi veya onun iyi yer tutması sayesinde bu gerçekleşti.
Yenicami'nin iki stoperi Erbay ve Halil; kısa boylu, ağır ve ileride yalnızları oynayan Debola'ya top göstermediler. İlk yarı değilse bile ikinci yarıda Ömer sağ kanattan sık sık ileri çıkarak hücumlara zenginlik kattı. Aynı beceriyi sert vuruşları ile soldan Çağdaş da gösterdi. Ortada Adil ve Ünal dinamo gibi çalıştılar. Moses ve Mehmet Altın da özellikle ikinci yarıda Emin'in yerine oyuna giren Hascan'ın maça hareket getirmesi ile kanatlarda iş yaptılar.
Tüm Yenicami oyuncuları oyuna sonradan girenleri ile birlikte şampiyonluk adayı olduklarını gösterircesine oynadılar ama bunu deplasmanlarda da gösterdiklerinde gerçekten şampiyonluk adayları arasında olup olmadıklarını öğreneceğiz.
Gençlik Gücü'nün en büyük sorunu üçüncü bölgede Debola'nın tek başına kalarak savunmanın arasında kaybolması. Sağda Hakan Altın, solda, çıkana kadar İsmail kanatlardan ona destek olmaya çalıştılar ama beceremediler. Yeni gelecek yabancısı Debola'ya katkı koyar ve G. Gücü gol atmaya başlarsa, kimse merak etmesin bu takım belki üst sıraları zorlamaz ama düşmez.
Hakem Serkan Durmaz kolay bir maçı yönetti. Sık sık sakatlık nedeniyle oyun durunca, o da nefes alma şansı buldu. Futbolcular da kendisini zorlamadı. Buna rağmen her bağıran veya kendini yere atan oyuncuyu görünce düdüğünü çalarak faul verdi. Oysa ikinci gol öncesi Yenicami futbolcusunun yaptığı faulü verse, John Okoye ikinci golü belki de atamayacaktı.