Tedaviye rağmen düşmeyen ateş, akciğer hasarının artışı ve laboratuvar değerlerinde bozukluk durumunda "sitokin fırtınası" tanısı konuluyor. En sık viral enfeksiyonlar sonucu gelişen bu tabloda, sitokin aşırı ve kontrolsüz şekilde salındığında, etrafında ne varsa yıkıyor, sağlam hücreleri de öldürüyor. Bağışıklık sistemi, kendi dokularını yok etmeye başlıyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl aralık ayında ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkilemeye devam eden Kovid-19 hastalığında, bağışıklık sisteminin rolünün her geçen gün daha iyi anlaşıldığını söyledi.
Savaşçı, özellikle ağır seyreden akut solunum yolu problemi yaşayan Kovid-19 hastalarında aniden ve çok yüksek miktarlarda proinflamatuar sitokinlerin salınımının gözlemlendiğini ve bu duruma "sitokin fırtınası" adı verildiğini aktardı.
Doç. Dr. Savaşçı, sitokin fırtınasının en sık, viral enfeksiyonlar sonucu geliştiğini belirterek, "Vücutta görülen hastalıkların hemen hemen hepsinde immün sistemin iyi ya da kötü yönü var. İmmün sistem her zaman iyi yönde çalışmayıp bazen kendi bünyesine de zarar verebiliyor. Bu aşamada vücudun bağışıklığı yabancı proteinleri görür ve uyarılarak bunları yok etmeye çalışır. Eğer bunlara normal dozda bir yanıt veriyorsa onu yok eder. Bazen doğal bağışıklık yok edemez, o zaman onlara özgü birtakım silahlar üretir. Biz bunlara sitokin adını veriyoruz." ifadelerini kullandı.
"Bağışıklık sisteminin dosttan düşmana dönüştüğü an, Sitokin Fırtınası"
Sitokinlerin, bağışıklık sistemi hücreleri tarafından salınan küçük moleküler ağırlıklı, çözünür proteinler olduğunu, hücreler arası etkileşim ve iletişimi sağladıklarını dile getiren Savaşçı, şu bilgileri paylaştı:
"Bu sitokinler kontrol edilmek zorundadır. Bunlar eğer kontrolsüz salgılanırsa bu sefer aşırı reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Bunlar aşırı ve kontrolsüz şekilde salındığında, etrafında ne varsa yıkıp çevredeki sağlam hücreleri de öldürür. Bağışıklık sisteminiz tamamen kendi dokularınızı yok etmeye başlıyor. Bu durdurulamaz sel, bir felaket gibi kendini kötü bir noktaya götürüyor. Bu durum ölüm ve yıkıcı hasarların artışına neden olmaktadır.
Tedaviye rağmen düşmeyen ateş, akciğer hasarının artışı ve laboratuvar değerlerinde bozukluk durumunda 'sitokin fırtınası' tanısı konulur. Sitokin fırtınasının tedavisine yönelik başarılı yaklaşımların, ağır Kovid-19 hastalarının iyileşmesinde ve yaşamasında çok önemli olacağı düşünülmektedir. Kortikosteroid ve tosilizumab gibi ilaçların kullanılmasıyla bir umut olarak bu yıkıcı fırtına durdurulmaya çalışılmaktadır."