Açıklamanın tam metni şöyle:
"Kuzey Kıbrıs’taki alt yönetimin parlamentosu özel sektörde sendikalaşma zorunluluğu, "iş (Değişiklik) Yasa Önerisi"nin Meclis’te görüşülmesini reddetti.
Üç TDP milletvekili ve bir de CTP milletvekilinin imzalarıyla yasa tasarısının ivedilikle görüşülmek üzere Meclis gündemine alınması öneriliyordu. Ancak bu öneri oyçokluğuyla reddedildi.
Kıbrıs Sosyalist Partisi Kuzey Kıbrıs koşullarında sendikalaşmanın zorunlu olması gerektiğine ve her çalışanın istediği sendikayı tercih edebilme hakkına sahip olması gerektiğine inanmaktadır.
Nasıl ki işyeri açan her ticari şirket Ticaret Odası’na, her esnaf da Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’na üye olmak zorundadır, her çalışanın da kendi seçeceği bir sendikaya üye olması bir zorunluluk haline gelmelidir.
Patronların örgütlü, ancak isçilerin dağınık ve savunmasız kalması Kuzey Kıbrıs burjuvalarının tercihidir.
Kuzey Kıbrıs’taki alt yönetimin burjuva vekilleri değil işçilerin çalışma koşullarına güvenceler sağlayacak olan böyle bir tasarıyı ele almayı, görüşmeyi bile reddettiler.
Bu tavırlarına da bin bir kılıf uydurdular.
Serdar Denktaş özel sektörde sendikalaşmanın var olduğunu ama kamu sektöründe çalışanlara sağlanan geniş olanaklarla bas edemeyen özel sektörde sendikalaşmanın durduğunu söyleyerek kamu sektöründe çalışanların haklarının daraltılması gerektiğine işaret etti.
UBP adına Ersan Saner de “böyle bir yasa yapılmadan önce başka düzenlemeler yapılmalı” derken çalışanların haklarının kısıtlanması gerektiği şeklindeki Serdar Denktaş’ın yaklaşımına destek verdi.
CTP adına Tufan Erhürman ise yasanın ivedilikle görüşülmesini reddetmeyeceklerini ancak özel sektörde sendikalaşmanın mecburiyetlerle yapılmasına karsı olduklarını belirtti. Böylece CTP de isçi sınıfının örgütsüzlüğünü tercih ettiğini açıkça ortaya koydu.
Üstelik bunu yaparken, kendilerini insan haklarını savunur gibi gösteren bir kılıf da uydurmaktan geri durmadılar.Öneriyi meclise sunan TDP milletvekilleri amaçlarının sendikalaşmanın onunun açılması olduğunu vurguladılar.
Bu noktada TDP’nin sosyal demokrat bir parti olduğu ve sosyal demokrasinin burjuvazinin yedek güçlerinden biri olduğunu hatırlatmalıyız. Burjuvazinin iki önemli yedek gücü vardır;
Birincisi faşizm, ikincisi de sosyal demokrasi.
İsçi sınıfına karsı zora başvurmaya ihtiyaç duyulduğunda Burjuvazi faşizm silahını öne sürer. İsçi sınıfını içten vurmak ve aldatmak için de sosyal demokratlardan yararlanır.
TDP'nin de isçi sınıfının yanında görünmek suretiyle önümüzdeki dönemde
CTP’den boşalan 'sol' muhalefetin yerine geçmeyi hedeflediğini emekçilerimiz gözden kaçırmamalıdır.
İsçiler, emekçiler,
Yaşam koşullarınızın iyileşmesinin önüne engel koyan bu isçi, emekçi düşmanı burjuvaları tanıyın! Bunlara karsı birlik içinde haklarınızı korumak için mücadele etmenin yolu sendikalaşmaktır. Her koşulda sendikalaşmak için mücadelenizi artırın.
Kıbrıs Sosyalist Partisi bu mücadelede sizlerin yanında olmaya devam edecektir,
Yaşasın isçi sınıfının örgütlü mücadelesi
Kıbrıs Sosyalist Partisi
Merkez Komitesi (a)
Mehmet Birinci
Genel Sekreter
"