K. T. Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Mahmut Kanber, hükümetin bozulmasıyla ilgili
olarak yaptığı açıklamada, Kıbrıs Türk toplumunun arttıkça artan sıkıntı ve yıkımlarla yüz
üstü bırakıldığını ifade etti. Toplum olarak hükümet edenlerin bir an önce sorunlar üzerinde
yoğunlaşmasını, sağlıktan eğitime, üretimden sosyal güvenliğe, çevresel sorunlara kadar
birçok farklı alanda hayatın kolaylaştırılmasını beklerken, akşamdan sabaha bu hükümetin de
bozulduğunu ifade eden Kanber, bu bozulmada geçmişten farklı olarak tartışma, görüş,
gerekçe ortaya koyma ihtiyacı dahi duyulmadığına dikkati çekti.
Cumartesi günkü Ulusal Birlik Partisi, Parti Meclisi’nin ardından mali ve ekonomik
protokolün altı çizilmiş olsa da, nerelerde uyuşmazlık olduğu konusunda en küçük bir
değinmeye yer verilmediğini kaydeden Başkan Kanber, konuyla ilgili açıklığa
kavuşturulmasını istedikleri birtakım sorular yöneltti: “Ulusal Birlik Partisi’nin hükümeti
bozarken ekonomik mali sorunların hafifletilmesi, insan hayatının iyileştirilmesi noktasında
savundukları nelerdir? Bu noktada ortağı ile nerelerde uyuşmazlığı, farklılığı var? Protokol
konusunda hangi noktalarda uyuşmazlığa düşüldü? Toplumu temsil iddiasıyla partiler,
hükümetler kuruluyorsa bu nezaketi göstermek şart değil mi? Yoksa hükümetler kurulurken
ve hükümet protokolleri de yazılırken bütün mesele sadece imzacı olmak mı?”
Mali – ekonomik protokolün gizli kapılar ardında ele alınmasını en başından beri uygun
görmediklerini belirten Mahmut Kanber, halkın ekmeğini, işini, geçimini ve sağlığını
ilgilendiren böylesine önemli bir meselenin halkla paylaşılmadan, asgari düzeyde de olsa
bilgilendirme yapılmadan sonuçlandırılmasını dün de onaylamadıklarını, bugün de
onaylamayacaklarını vurguladı.
Kanber, gerek kendilerine gelen, gerekse de yoğun çaba sonucu ulaştıkları bazı bilgiler
doğrultusunda pek çok noktada ve doğrudan insan hayatı ile ilgili konularda protokolün kabul
edilmez içerikte olduğunu söyledi.
KTEZO Başkanı Mahmut Kanber konuyla ilgili olarak açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Mali ve ekonomik protokol öylesine maddeler içeriyor ki ne yönetim, ne üretim kalır, ne de
işletme. Orta gelir grupları, esnaf, zanaatkar diye bir şey kalmaz. Bir tarafta büyüğün de
büyüğü sermaye grupları, diğer tarafta da yoksullar ve açlardan ibaret bir toplumla karşı
karşıya kalırız.
2009’lu yıllarda mali – ekonomik protokollerle hızlanan bu süreç aynı ruh ve felsefede olan
bir yeni protokolle daha taçlandırılmak isteniyorsa, herkesin yapacak bir şeyi olmalıdır.
KTEZO üzerine düşeni gerekli şekilde dün olduğu gibi, bugün de yapacaktır.”