KTEZO: Mevcut Hayat Pahalılığı Uygulaması Derhal Geri Çekilsin

KTEZO Hayat Pahalılığı Uygulaması hakkında açıklama yaptı.

İşte açıklama:

Hayat pahalılığı ile ilgili bütün tartışmaların ortaya çıkardığı bir sonuç vardır… O da hükümetin hayat pahalılığı uygulamasını mevcut şekli ile derhal geri çekmesi gerektiğidir!

Doğrudur… Yapılan artış bir önceki alım gücünü korumaya yetmemektedir. Satın alma gücü herkes gibi üst baremlerden maaş çekenler için de gerilemiştir. Ancak düşük baremlilere ayni oranda artış yapılması, satın alma gücünü de yok etti! Asgari ücretliyi ise tam bitirdi. Açlığını giderme şansı dahi verilmedi. Bu yapılabilecek en büyük eşitsizlik ve adaletsizliktir. Çünkü ortada düşük gelirli insanlarımız için alım gücü bırakılmamıştır.

Yani hayat pahalılığı artışından sonra yapmış olduğumuz tartışmalar alım gücünün korunması ile ilgili değildir.

Nasıl mı? Kaçamayacağımız, zorunlu olan temel faturalardaki yıllık artışa, ya da Ocak’tan bu yana temel faturalara gelen zamlara bakmak bu dediğimizi anlamak için yeterlidir. Akaryakıt, elektrik, gıda ve hijyen temizlik malzemelerindeki artışa bakmamız haline herkes bir fikir edinebilir…

Akaryakıttaki artış; Ocak’tan bu yana %100, yıllık artış ise %218…

Elektrikteki artış, konutlarda; Mart’tan bugüne %229…

Gıdada artış; Yıllık olarak ekmek %150, süt %111, tavuk %131, hellim %84, yoğurt %81…

Hijyen ve temizlik malzemelerinde de durum farklı değildir…

Bu artışlarının çoğunun son birkaç ayda yapılmış olduğunu ayrıca belirtelim.

Herkesin bilgisinde olan borç, kredi kartı borcu ve kiraları henüz hesaba katmış değiliz!

Sonuç şudur; 10 bin TL ortalama geliri (maaşı) olan çalışan, esnaf, zanaatkâr veya emekli, hükümetin uyguladığı mevcut hayat pahalılığı uygulamasıyla AÇLIĞINI DAHİ GİDERME ŞANSINA SAHİP DEĞİLDİR!

Aylardır bu durumu izah etmeye, anlatmaya çalıştık. Buna rağmen hükümet bir adım geriye atma ihtiyacı duymadan, mevcut koşulları düşünmeden, eşitlik ve adaletten yoksun klasik uygulamasını yürürlüğe soktu.

Bu uygulamaya gelen en önemli eleştiriler arasında; Asgari ücretliye de emekliye de yüksekten verelim önerisidir. Buna gerçekten itirazımızın olmasını kimse beklemesin. SADECE MEVCUT ADALETSİZ UYGULAMALAR DEVAM EDERKEN, BU ARTIŞLARIN YAPILIP YAPILAMAYACAĞI BELİRTİLMELİDİR!

Küçük işletmelerde bırakalım hayat pahalılığı oranında ciro artışını, geçen yıllara göre cirolarda gerileme söz konusudur. Girdi maliyetlerini dahi karşılamaktan çıktılar. Küçük işletmeleri bu duruma düşüren zamlar ve vergiler yoluyla sadece kendi giderlerini karşılamaya çalışan devletten başkası değildir.

Bir diğer eleştiri ise; Dünyadan verilen örneklerle maaşlar arası farkların 6-7 kata kadar çıkabileceğini ortaya koyan düşüncelerdir. Aslında bu da doğrudur. Ancak asgari ücretlinin ve emeklinin bu gibi ülkelerde açlığını giderebildiğini, AÇ KALMADIĞINI BİRİLERİNİN HATIRLATMASI GEREKİR!
Sonuç olarak kimse kendisini aklamaya çalışmasın… Yüzleşme, önce herkesin kendisinden başlar… Bazıları için hayat pahalılığı artışına rağmen alım gücü gerilerken çoğunluk için bu uygulama onları TÜKETMA ANLAMINA GELİYOR!

Ne geçinebiliyor ne çalışabilecek iş yeri buluyor… Vicdana ve cesarete ihtiyaç var!

BU HAYAT PAHALILIĞI UYGULAMASI DERHAL GERİ ÇEKİLSİN!

MEVCUT UYGULAMA ALIM GÜCÜ TÜKENENLER İÇİN BİR DAHA GÖZDEN GEÇİRİLSİN!