KTEZO: Reform Adı Altında Sıkıntı Üzerine Sıkıntı Yaratılıyor

KTEZO: Reform Adı Altında Sıkıntı Üzerine Sıkıntı Yaratılıyor

İşte açıklama

İki yılı aşkın bir süredir olağanüstü koşullar altında yaşatılıyor olmamız kabul
edilebilir değil. Bu geçen iki yıla rağmen olağanüstü koşulların derinleşeceğini, kötülüklerin
daha da çoğalacağını bilerek güne başlamak ise hiç kabul edilebilir değil.
Bir tarafta ödenebilmesi imkansız kabarıklıkta faturalar, borçlar diğer tarafta kapanan
işyerleri, işsizlik, yoksulluk, açlık… Ekmek dahi alırken düşünen, parası çıkışmayan
insanlar… Neredeyse birçoğumuz için hayat durmuş. Yoksullar için ilaç yok, tedavi şansı
kalmamış.
Buna rağmen gerekçe üretmeye, bahaneler uydurmaya devam ediyoruz. Salgın, TL
değer kaybı, dünyada savaş deyip deyip yaşanan devasa sıkıntıları savuşturmaya çalışıyoruz.
Ancak halkın yaşamında en önemli kurumlar olan belediyeler üzerinden, reform adı
altında yaşadığımız sıkıntıların üzerine sıkıntı ilave etmeye kim ne demeli? Bu konudaki
sıkıntıda mı dünyadan kaynaklandı? Bu sıkıntının yaşanmasında bizim hiç mi hiç katkımız
yok?
Zaten toplum boğa gibi burnundan soluyor. Nefessiz kalmış… Yangının üzerine
üzerine körükle gitmenin anlamı ne? Reform böyle mi olur? Daha yaşanır kentler, beldeler
birbirimizi tüketerek, düşman ordularına karşı savaşarak, kafamıza vura vura mı sağlanacak?
Odamız belediyelerle ilgili reform iddiasını taşıyan çalışmaların tümünü incelemiş ve
bu çerçevede aşağıda belirtilen görüşleri özetle kamuoyu ile paylaşma ihtiyacı duymuştur.
Belediyeler (Değişiklik ) Yasa Tasarısı Üzerine Düşünceler.
Hemen söyleyelim; halkın gündemini işgal eden birçok soruna rağmen başlatılmak
istenen ve içi doldurulmamış olan pek çok değişiklik haklı bir isyana neden olmuştur.
Birleşmenin mantığının birçok bölgede gerçeklerle uyuşmaması, kapatılmayı hak etmediğini
düşünen belediyelerin varlığı bu isyanı büyütmüştür.
Benzer tutumlarla devam edilmesi halinde bu isyanın daha da büyüyeceği kesindir.
Reform iddiasına rağmen etkin kaynak kullanımı, daha iyi idari yapılanma, daha iyi
hizmet organizasyonu, finansal ve teknik kapasitenin yükseltilebilmesi, personelin yeni
koşullara nasıl adapte edileceği gibi konularda hiçbir netlik yoktur. Bu çerçevede tasarılarda
herhangi bir çalışma yapılmamış, hükümetin çoğunluğu oluşturduğu komitelere-
komisyonlara havale edilmiştir.
Birleşmenin sıkıntı yaratacağı açık olan bölgelerde ise zorlama yapmak yerine makine
parklarının ve atölyelerin (tamir vb.) ortak kullanılması bölgeye yapılacak ve herkese fayda
sağlayacak altyapı tesislerinin (kanalizasyon, arıtma, gölet, park, kültür merkezi sanayi sitesi
vb) beraberce yapılıp beraberce işletilmesi de sağlanılabilir. Böylece verimli bir işbirliği
mekanizmasından hareket ederek beldelerin ve bölgelerin sorunlarına katkıda bulunulabilir.
Tasarruf da, etkinlik de, daha iyi hizmet de gerçekleşebilir.
Niyet iyiyse çözüm her zaman mümkündür.
Birleşmenin zorla yapılması yerine seçilecek uygun bir bölgede (Güney Mesarya
olabilir) pilot uygulamaya giderek deneyim elde edilebilir. Böylece uygulamada ortaya
çıkacak olan sorunlar hem daha rahat giderilebilir hem de daha sonraki uygulamalar için bir
referans yaratılmış olur.
Cittaslow üyesi olan belediyelerin bu konseptle ilgisi olmayan belediyelere
bağlanması başlı başına bir sorundur ve bu beldelerin bu statüyü kaybetmesi halinde ülke
olarak bu uluslararası platformdan dışlanma sonucunu getirecektir.