İfade ve basın özgürlüğüne karşı yasalarda yapmak istediği çağ dışı düzenlemelere karşı başta Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği olmak üzere geniş toplum kesimlerini karşısında bulan iktidar, bu çabasına devam ettiğini her geçen gün ortaya çıkan icraatlarıyla gösteriyor.
Son örnek, bir basın emekçisi olan Kazım Denizci’ye, Türkiye’deki bir haber ajansına dayandırdığı haberi yayımlaması nedeniyle dava okunmasıyla kendini gösterdi.
Toplumu korkutup susturarak amacına ulaşmak, özgürlükleri daraltmak isteyenlere karşı sessiz kalmayacağız.
Unutulmamalıdır ki demokratik bir toplumun en önemli göstergesi, basın ve ifade özgürlüğüdür.
Anayasamızda yer aldığı üzere haber, yorum, yazı, paylaşım, karikatür gibi şeyler suç olamaz. Hele terör suçu hiç olamaz. Hele hele basın için böyle bir cümle kurulamaz.
Bağımsız mahkemelerimizin bu girişimlere karşı verdiği birçok karar halihazırda ortadadır.
Bunlar görmezden gelinerek polise verilen talimatla gerçekleşen tutuklama ve dava okunmaya göz yumanlar, bir gün kendi ellerine de kelepçeler takılabileceğini hatırlarında tutmalıdır.
Basın ve ifade özgürlüğü açısından en kötü örnekler arasında yer alan Türkiye’de bile yayında olan bir haberi yayımlamayı suç addedenler, tarihe kara leke olarak geçmiştir bile.
Ülkemizin bu kötü örnekler arasında yer almasından hiçbir hicap duymayanları şiddetle kınar, Kazım Denizci’ye dayanışmamızı belirtiriz.