Herkes ekmek derdinde. Herkes çocuğunun cebine üç kuruş para koymanın, sağlıklı yaşamanın, eşe, dosta rezil olmamanın koşuşturmacasında. Şanslıysanız, biraz daha fazlası ile de buluşabilirsiniz. Daha iyi tatil, daha iyi ev, daha iyi arabada isteyebilirsiniz. Ancak tatil, ev, arabayı geçtik, çocuğunun cebine para koymak bile zordu onlar için. *** Açgözlü denildi, KTHY’yi siz batırdınız denildi, hatta terörist bile denildi onlara. Mecliste 8 Bin TL’nin üzerinde maaş alanlar anlayabilir miydi onları? Üstelik bir kez değildi yedikleri darbe. Bir çok kez, bir çok yerden vurdular onlara. *** Sanırım sıcak bir banyo, eşine, çocuğuna sarılmak çok daha anlamlıydı dün gece. Onlar kapı önüne kondu, hem de defalarca. Talepleri ise insanca, eşit şekilde yaşamaktan öte bir şey değildi. TEK TALEP EŞİT ŞEKİLDE YAŞAMAK BAZILARI DAHA EŞİT OLMADAN İşte dün akşam oldu gibi, Galiba bu kez 64 kişi için mutlu sona doğru gidiliyor. *** Bakanlıkta el sıkışıldı, mutabakata varıldı. Sözler verildi ve Ocak 2014 denildi. Sanırım bu kez yani son kez işe girme sözü aldılar. Başbakan Yorgancıoğlu, eski KTHY ve CAS çalışanları ile ilgili yine demogoji yaptı. Yorgancıoğlu UBP’ye yüklendi. UBP’nin suçuydu bu, biz muhalefetteyken de hep KTHY’nin yanındaydık ifadeler kullanıldı. Üstelik sanki kendi partisi ve kendi hükümeti sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi davrandı. Yorgancıoğlu “çaba harcadıklarını söyledi ve iktidarda da oldukları için çözebildiklerini” kaydetti. Geçtiğimiz gün KTHY binası önündeydik. Dün de yazdım, yüreğimiz dağlandı. Gönül arzu ederdi, açlık grevi hiç olmasın. Gönül arzu ederdi ki bu tatsızlıklar hiç yaşanmasın. Bu noktadan sonra KTHY’nin çilesini çeken çalışanlara tek söylenecek şey, yolunuz açık olsun….