Basın Açıklaması
Hizmet içi eğitimlere katılmadı iddiası ile öğretmenlere kesinti yapıldığı için KTÖS ve KTOEÖS’ün ortak düzenlediği eylemde konuşan KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş,
‘Hizmet içi kurslara katılmadı’ iddiası ile kesinti yapılanlar arasında hamilelik izninde olan, seferberlikte olan, okulda görevli olan, Bakanlığın düzenlediği çalıştayda olan, yurt dışı izninde olan, hastalık raporu bulunan ve hatta kurslara katılan öğretmenlere olduğunu ifade ederek, 7 aya aşkın bir süredir geri ödeme yapmayan Bakanlığın niyetin iyi olmadığını söyledi.
Maviş, sürecin nasıl işlediğini, sendikaların neler yaptığını 16 maddede özetledi.
- Mayıs 2023 tarihinde değiştirilmiş Öğretmenler Yasasına göre, öğretmenlere yönelik hizmet içi eğitimlerin bir tüzük hazırlandıktan sonra yapılması gereklidir.
- Eğitim Bakanlığı, Yasa’nın emrettiği şekilde bir tüzük yapmamış ve ilgili tüzük olmadan Eylül 2023 ayında bu eğitimleri başlatmıştır.
- İlgili tüzük olmadan hukuksuz bir şekilde Eğitim Bakanlığı bir genelge göndererek, öğretmenleri bu eğitimlere katılmaya zorunlu tutmuştur.
- Eğitim Bakanlığı genelgesinde bu yükümlülüğe uyulmaması halinde ne gibi bir yaptırım uygulanacağı belirtilmemiştir.
- Eğitim Bakanlığı, tüzük olmaksızın aldığı bu kararı uygulamıştır. Buna rağmen öğretmenlerimizin önemli bir bölümü de gereken alanlarda ve günlerde katılım sağlamıştır.
- İlgili eğitimlerin hiçbiri öğretmenin görev yeri olan okullarımızda gerçekleşmiş değildir. Eğitimlerin tamamı okul dışı yerlerde gerçekleşmiştir.
- Sendikamız, Eylül ayında eğitimler başlamadan önce ilgili eğitimlerden sorumlu Eğitim Ortak Hizmetler Dairesi Müdürü ile bir görüşme gerçekleştirip genelgenin hukuk dışı olduğunu, bir an önce ilgili tüzüğün yapılmasını talep etmiştir.
- Daire müdürü, tarafımıza öğretmenlere bu yıl bir yaptırım uygulanması düşünülmediğini ve tüzük üzerinde çalışıldığını ifade etmiştir.
- Hizmet içi eğitimler Eylül ayı başında gerçekleşmesine rağmen, Eğitim Bakanlığı Ekim ayında ilköğretimde ve orta eğitimde çalışan 550 öğretmenimize ‘hizmet içi kurslara katılmadı’ gerekçesiyle 2.5 milyar civarı kesinti yapmıştır.
- ‘Hizmet içi kurslara katılmadı’ gerekçesiyle kesinti yapılanlar arasında hamilelik izninde olan, seferberlikte olan, okulda görevli olan, Bakanlığın düzenlediği çalıştayda olan, yurt dışı izninde olan, hastalık raporu bulunan ve hatta kurslara katılan öğretmenlere bile bu kesintinin yapılmış olması niyetin iyi olmadığının göstergesidir diye düşünüyoruz.
- Hizmet içi eğitimlere katılmamak, kamu çalışanlarının bağlı olduğu hiçbir yasada maaş kesintisi gerektirecek bir suç olarak tanımlanmamıştır. Kamu çalışanlarına maaş kesintisi yapılabilecek durumlar yasalarımızda açıktır.
- Eğitim Bakanlığı, öğretmenin mesleki gelişimine katkı yapması ve öğretmenlerin motivasyonunu artırması gereken hizmet içi eğitimleri bir ‘ceza’ unsuru olarak kullanmıştır. Bu konuda Bakanlığın ‘ceza kesme ve/veya maaş kesme’ yetkisi ne bir yasaya ne de bir tüzüğe dayanmaktadır.
- Eğitim Bakanlığının niyetinin iyi olmadığının bir diğer göstergesi de bugün itibariyle (5 Aralık 2023) bu konuda tüzük yapmak için teknik kurul çağrısı yapmamış olmasıdır.
- Eğitim Bakanlığı, ne yazık ki uzun bir süredir Öğretmenler Yasası’na ve bağlı tüzüklerine aykırı idari işlemleri göz göre göre yapmaya ve ‘biz yaparız, siz isterseniz mahkemeye gidin’ yaklaşımını sürdürmektedir.
- Sendikamız, Eğitim Bakanlığını ve yaptıkları tüm gayrı yasal uygulamaları mahkemeye taşımıştır.
- Eğitim Bakanlığının, bu anti-demokratik ve hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan yaklaşımından geri dönmesi için hükümet adına bir girişim yapılmasını son derece önemli bulmaktayız.
Saygılarımızla.
Burak Maviş
KTÖS Genel Sekreteri