KTSO’dan tavuk eti ithalatının serbest bırakılmasına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, hükümetin tavuk ürünlerinde rekabet ortamının sağlanması adına ithalatı serbest bırakmasının, Rekabet Kurulu’nun ve son çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin işlevsellikten uzak olduğu algısı yarattığı savunularak, “Devletin kurumları, yasaları, kanun hükmünde kararnameleri rekabeti sağlayamıyorsa, bunu sağlamak yürütmenin görevidir” denildi.
“İçerisinden geçmekte olduğumuz zor ekonomik şartlar altında devleti yönetenlerden talep ettiğimiz en önemli husus mal ve hizmet üretiminin artırılmasını sağlarken, kamu kaynaklarını en etkin şekilde kullanmak yönünde adımlar atmasıydı” ifadelerine yer verilen açıklamada, rekabet ortamının dışarıdan ithallerle değil, içerden müdahalelerle sağlanması gerektiği, kriz ortamlarında ve en zor durumda emirnamelerle narh konarak rekabet koşullarının kontrol edilmesinin sağlanabileceği dile getirildi.
Tavuk konusunda yapılması gerekenin, tavuğu bile ithal eden ülkeler sınıfına girmektense, rekabetçi endüstriyel tavuk besiciliğinin yanı sıra kırsalda kalkınma yaratacak organik, serbest dolaşan (free-range) ve köy tavukçuluğunu da teşvik edecek bir eko-sistemi kurmak olduğu, Kalkınma Bankası üzerinden verilmesi hedeflenen mikro-krediler, Tarım ve Ekonomi Bakanlıkları üzerinden verilen faizsiz-faiz destekli krediler, girişimcilik programları ve kısmı hibe programları vasıtasıyla tavuk ürünleri üretimi yapan işletmelerin sayısının artırılması gerektiği vurgulandı.
Güney Kıbrıs’tan en az % 50 daha ucuz olan, her hangi bir kaçakçılığa neden olmayan bir ürün üzerinde halkın alım gücünü artırma gerekçesiyle ithalatın serbest bırakılmasının doğru bir yaklaşım olmadığı, tavuk fiyatlarında maliyetlerin üzerinde bir artış yapıldığına inanılıyorsa Tüketicilerin Fahiş Fiyatlardan Korunmasına İlişkin Yasa Gücünde Kararname çerçevesinde incelemelerin yapılması gerektiği belirtildi.
Hükümetin TL’deki değer kaybına yönelik kullanabileceği piyasa enstrümanları sınırlı olmakla birlikte, üretimin artırılmasını sağlayan politikaların hayata çok rahat geçirilebileceği ifade edilen açıklamada, “Öncelikle üretim yerine ithalatı destekleyen politikalardan vazgeçilmeli, ithalatı açmak yerine mevcut üretim sektörlerinin gelişmesi, rekabet ortamının yerel kaynaklarca sağlanması ve ithal ikame yoluyla yeni sektörlerin yaratılması teşvik edilmelidir” denildi.
KTSO açıklamasında, krizden en az hasarla çıkabilmenin tek çaresinin toplum olarak daha fazla üretmek olduğu vurgulandı.