Kuir Kıbrıs Derneği, CTP’li yetkililerle görüştü

Kuir Kıbrıs Derneği, hak savunuculuğu görüşmeleri kapsamında CTP Merkez Yürütme Kurulu Üyeleri, Gençlik Örgütü ve Kadın Örgütü temsilcileri ile görüştü.

 

Kuir Kıbrıs Derneği, hak savunuculuğu görüşmeleri kapsamında CTP Merkez Yürütme Kurulu Üyeleri, Gençlik Örgütü ve Kadın Örgütü temsilcileri, Çağın Özsoy, Enver Tekiner, Tulay Sönmez, Simge Okburan, Hulya Demirel Akbil, Çiçek Göçkün Bayramoğlu ve Ozay Kalyoncu ile görüştü.  

 

Görüşmede Kuir Kıbrıs’ın hazırladığı LGBTİ+ Seks İşçilerin Durumunun Haritalandırması Raporu, ‘Yasal Boşluk Analizi, ‘LGBTİ+'ların Sosyal Hizmetlere Erişiminin Haritalandırılması’, ve 'LGBTİ+'ların İstihdama Erişimi ve Emek Piyasası Deneyimleri’ Raporlarının içeriği aktarıldı, LGBTİ+’ların yaşadıkları hak ihlalleri ile çözüm önerilerine dair fikirler paylaşıldı. 

 

Toplantıya Kuir Kıbrıs’tan, Derviş Taşkıranlar, Doğukan Gümüşatam, Ömür Ray, Ziba Sertbay ve Faika Deniz Paşa katıldı. 

  

Ekonomik kriz orantısız etkiliyor 

 

Kuir Kıbrıs aktivisti Doğukan Gümüşatam, ekonomik krizin herkesi etkilediğini ama toplum içindeki kırılgan kesimlerden biri olan LGBTİ+’ları orantısız ve çok daha şiddetli bir şekilde etkilediğini kaydetti. 

 

Gümüşatam, araştırmalarında LGBTİ+’ların ekonomik yoksulluğunun nereden kaynaklandığını incelediklerini kaydederek, önlerine çıkan ilk bulgunun eğitim sisteme erişimde olduğunu aktardı. 

 

LGBTİ+’ların sadece %32’sinin liseyi tamamlayabildiklerini kaydeden Gümüşatam, bunda aile baskısı ve aile içi dışlanmanın da etken olduğunu sözlerine ekledi. 

 

Transların %11’inin eğitim hayatını hiç tamamlayamadığını da tespit ettiklerini aktaran Gümüşatam, bu durumun istihdam alanına dahil olmakta teşkil eden engellerden biri olduğunu ifade etti. 

 

“Hoşgörülü değiliz”

 

Araştırmaya göre transların %44’ünün tamamen işsiz olduğunu, %50’sinin ise seks işçiliği yaptığını tespit ettiklerini aktaran Gümüşatam, toplum olarak sanıldığı kadar hoşgörülü olmadığımızın da altını çizdi.  

 

LGBTİ+’ların %41’inin aile baskısı, %20’sinin ise sosyal baskıdan dolayı açılamadığını tespit ettiklerini ifade eden Gümüşatam, Bu rakamlar toplumun ne kadar hoşgörülü olduğunu gösteriyor. Aslında değiliz. LGBTİ+’ların %60’ı cinsel kimliklerini yaşayamıyor. %20’si aileleri tarafından evden atılıyor” dedi. 

 

Polise güven yok

 

LGBTİ+’ların yüksek oranda şiddete maruz kaldığını da tespit ettiklerini aktaran Gümüşatam, bu oranın %54 olduğunu kaydetti. Şiddete maruz kalanların sadece %23’ünün polise başvurduğunu kaydeden Gümüşatam, bunun da polise duyulan güvensizliğin bir göstergesi olduğunu söyledi.

 

Şikayet mekanizmalarına başvurmama gerekçesi olarak, dışlanma, ifşa olma, işsiz kalma korkusu yer almakta. 

  

Yasalarda büyük boşluk var

Ayrımcılığa karşı genel bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Kuir Kıbrıs aktivisti Doğukan Gümüşatam, yasalarda büyük boşluklar olduğunu ve bunun da ayrımcı uygulamalara neden olduğunu kaydetti. Çalışmalarında bu alana dair de yasal çalışma önerileri olduğunu belirtti.

 

İstihdama katılımdaki sıkıntılar

 

Kuir Kıbrıs aktivisti Ömür Ray ise istihdama katılım süreçlerinde yaşanan sıkıntıları aktardı. Eğitim hayatından yaşanan sıkıntıların LGBTİ+’ların daha sonraki yıllarda iş bulma süreçlerine de yansıdığını kaydeden Ray, “LGBTİ+’lar okuldaki zorunlu disiplin uygulamaları, cinsiyet kalıplarının dayatılması, toplumsal normların sınırlandırmaları söz konusu olduğunu belirtti. Özellikle translar kendilerini ait hissetmedikleri bir ortamda buluyorlar” dedi. 

 

LGBTİ+’ların cinsiyetlerinden veya cinsel yönelimlerinden dolayı ayrımcılığa uğramayacakları işlere yöneldiğini kaydeden Ray, “Dış görünüşünden dolayı yargılanmayacak, içerde insanlarla iletişime geçmeyecekleri bir alana yöneliyorlar. Toplumun dayattığı ayrımcılıklara maruz kalmamak için kendilerine bir alan oluşturma çabası var” dedi. 

 

“Daha işe başlamadan işe başvursam mı başvuramasam mı” sorusuyla karşılaştıklarını ifade eden Ray, bu durumun travmatik etkileri olduğunu da kaydetti. 

 

Ray, “Translarda bize kimse iş vermez yargısı var. Bundan dolayı işe başvurmamayı tercih ediyorlar” dedi. 

 

Araştırmaya göre iş yerlerinde cinsiyet kimliğini saklayan birçok insanın da olduğunu tespit ettiklerini aktaran Ray, “LGBTİ+’ların %74’ü iş yerlerinde kendisini kapalı olmaya zorunlu hissediyor. Çünkü kötü muamele ile karşı karşıya kalma korkusu var. Her 4 LGBTİ+’dan 3’ü kapalı kalmak zorunda hissediyor” dedi. 

 

“Trans ameliyatları zorunlu kılınıyor, bu artık dünyada yok”

 

Kuir Kıbrıs aktivisti Faika Deniz Paşa, translarla ilgili cinsiyet değiştirme operasyonlarının zorunlu kılındığını kaydederek, “tek bir şey değiştirebilecek olsam ilk önce bunu değişirdim” dedi. 

 

Paşa, nüfus kayıtla ilgili yasanın herhangi birinin cinsiyetini yasal olarak değiştirmek için bireyin genital operasyondan geçmesi gerektiğini içerdiğini kaydetti. Bunun dünyadaki düzenlemelerde karşılığının olmadığını ve değişmesi gerektiğini ifade eden Paşa,  “Bizim istediğimiz kişinin cinsiyetinin kişinin beyanı ile değiştirilebilmesidir. Eğer kişi ameliyat isterse olabilir. Bu da sağlık sigortası kapsamında olmalı. Ama cinsiyet tanımı kişinin ameliyat olmasına bakılmaksızın beyanı ile geçerli olmalı” dedi.  

 

İş yasasında  cinsiyet kimliği ve cinsel yönelime dair ayrımcılığı önleyici ibare olmadığını da belirten Paşa, bunlarla ilgili yasal değişiklik yapılması gerektiğini de vurguladı. 

 

Paşa ayarıca, “karşı cinsini seven kişilerin haklara, hemcinsini seven insanların da sahip olmalı” dedi. 

 

Faika Deniz Paşa ayrıca siyasi partilerin artık bu konuları önceliği haline getirmesi gerektiğini de ifade ederek, “Partilerden biz talep etmeden bu hassasiyetleri göstermesini bekliyoruz. Her türlü katkıyı biz sunmaya hazırız” dedi. 

 

Toplantıda ayrıca gündelik hayatta ne gibi adımlar atılabilir, ortak neler yapılabilir üzerine de fikirler paylaşıldı. 

 

“İyi bir dinleyici olmak bile destek olmak anlamına geliyor”

 

CTP heyetinden gelen bir soru üzerine Doğukan Gümüşatam, gündelik hayattaki karşılaşmaların çok önemli olduğunu ifade ederek, LGBTİ+’ların kendilerini ifade edebilmelerinin bile çok değerli olduğunu söyledi. Gümüşatam: “İyi bir dinleyici olmak bile iyi bir psikolojik destek olabilir. Sosyal destek sunmak, onların deneyimlerini olduğu gibi aktarabilmelerine vesile olmak bile çok önemlidir. Hepimizin içimize yerleşmiş önyargıları var. Lezbiyen biri, gay biri bile hobofobik olabilir. Önemli olan bu yargıları sorgulamatır” dedi. 

 

Kuir Kıbrıs Destek Hattı 

 

Kuir Kıbrıs’ın haftanın 7 günü saat 10:00’dan 22:00’a kadar 0542 858 58 47 destek hattının aktif olduğu da hatırlatılan toplantıda, birçok soru ve sorunun buradan paylaşılabileceği ifade edildi. 

 

Simge Okburan: “Toplum olarak hâlâ homofobiğiz”

 

Toplantıda konuşan CTP üyesi Simge Okburan, toplum olarak hâlâ homofobik bir yapıda olduğumuzu kaydederek, bunu değiştirebilmek için çok çalışılması, politik duruşların geliştirilmesi ve partilerin bu meseleye daha duyarlı olması gerektiğini vurguladı. Kuir Kıbrıs ile ortak çalıştıklarını bu işbirliklerinin daha da geliştirilmesinin önemli olduğunu ifade eden Okburan, LGBTİ+’ların özellikle psikolojik sıkıntılar yaşadıklarını gözlemlediğini söyledi. Okburan ayrıca sosyal bir devletin olmadığı gibi sosyal bir belediyeciliğin de olmadığını sözlerine ekleyerek, insanlara ulaşma ve bu tür sıkıntılarına çare üretme süreçlerinde belediyelere önemli roller düştüğünü söyledi.