Kuir Kıbrıs Derneği, trans bireylerin küçük yaşlardan itibaren toplumda ayrımcılığa uğrayıp nefret söylemlerine maruz kaldığını; baskılar, dışlanmalar ve bir çok ayrımcılık nedeniyle çoğu zaman intihara sürüklendiğini ya da öldürüldüğünü kaydetti.
Kuir Kıbrıs Derneği Yönetim kurulu Üyesi Erman Dolmacı yazılı açıklamasında, trans bireylerin toplumdaki varlıklarının tıpkı eşcinseller, biseksüeller ve interseksler gibi hiçe sayıldığını, bir çok yasal haklarına erişimin kısıtlandığını, evde, iş yerinde okulda ve sokakta ayrımcılığa uğradıklarını belirtti.
“SESSİZ KALINARAK TRANS CİNAYETLERİ MEŞRULAŞTIRILIYOR”
Başta bir çok sivil toplum örgütü olmak üzere toplumun geniş bir kesiminin sessiz kalarak trans cinayetlerini meşrulaştırdığının da altını çizen Dolmacı, “Şimdi bizler öldürülen arkadaşımızın katillerinin bulunması ve Lezbiyen Gey Biseksüel Trans ve İntersekslere (LGBTİ) karşı işlenen nefret söylemlerine, cinayetlerine ve ayrımcılığa dur demek için sesimizi her zaman olduğundan daha çok çıkarıp insanca yaşama hakkımızı talep ediyoruz. Trans cinayetleri politiktir ve son bulana kadar da mücadeleye devam edeceğiz” dedi.