Kur Korumalı Mevduat’tan 10 haftada 500 milyar TL çıkış yaşandı

Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarından çıkış sürüyor.

Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarından çıkış sürüyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 3 Kasım haftası itibarıyla KKM toplamı 86,2 milyar TL düşerek 2,92 trilyon TL'ye geriledi.

Dolar cinsinden KKM büyüklüğü ise 103,2 milyar dolara düştü.

KKM büyüklüğü 15 Ağustos’ta 3 trilyon 410 milyar TL ile zirvesine ulaşmıştı.

KKM’den kademeli çıkış planı çerçevesinde atılan adımların etkisiyle 10 haftadaki kayıp 447 milyar TL oldu.

Dünya gazetesinin haberine göre bankacılık kaynakları KKM’de geçen hafta yaşanan 86,2 milyar liralık kaybın bir kısmının gerçek kişilerin TL mevduat hesaplarına dönmesiyle yaşandığını aktardı.

Ancak yine aynı habere göre TL mevduat faizlerinde artışın beklenen düzeyde olmaması TL mevduata ilgiyi sınırlıyor.

Bankaların TL mevduat hesaplarına uyguladığı faiz oranlarının yüzde 20 ila yüzde 45 arasında değiştiği görülüyor.

Bloomberg HT ise ekonomi yönetiminin KKM'yi baskılayan düzenlemeleri sürdürdüğünü aktardı.

2 Kasım günü açıklanan düzenlemeye göre Kur Korumalı Mevduat'ta (KKM) zorunlu karşılık oranı yükseltildi ve döviz deposu için TL türüne ilave zorunlu karşılık oranı getirildi.

TCMB’den KKM’ye ilgiyi azaltacak adımlar

KKM hesaplarındaki toplam tutarda 18 Ağustos haftasından beri düşüş yaşanıyor.

Bu düşüşte yeni ekonomi yönetiminin ortodoks politikalara dönüşü büyük rol oynuyor.

Ağustos ayında Merkez Bankası, Kur Korumalı Mevduat’a dönüşün hedeflenmesine son verildiğini açıklamıştı.

Kurumdan yapılan açıklamada, “sadeleşme sürecinin kademeli olarak devam edeceği” belirtilmişti.

Resmi Gazete'de yayınlanan bir tebliğ ile bankalara, KKM'ye geçen yatırımcıları TL mevduata dönmek için teşvik etmesi talep edilmişti.

Eylül ayında ise TCMB Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında asgari faiz zorunluluğunu kaldırdı.

Daha önce bankaların KKM hesaplarına en az politika faizi kadar faiz vermeleri zorunluydu.

Bu kararla birlikte bankaların kur korumalı hesaplara politika faizinin altında faiz vermesinin yolu açıldı.

Bu hamleyle standart TL mevduat hesapları desteklenirken KKM’ye verilen faiz cazibesini yitirdi.

Konuyla ilgili daha önce BBC Türkçe’ye konuşan Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşçu, döviz krizi yaşamamak için KKM'ye ilginin azalması gerektiğini söylemişti.

Babuşçu, KKM kapsamında devletin vatandaşlara döviz borcu bulunduğunu ancak rezervlerin bunu karşılamadığını hatırlatmıştı.

Kur krizinin önüne geçmek için getirilmişti

KKM, Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinde Nureddin Nebati’nin olduğu 20 Aralık 2021’de açıklanmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “faiz neden enflasyon sonuç” görüşünü uygulayan eski ekonomi yönetimi, faizleri yükseltmeden kur kriziyle başa çıkmak için KKM uygulamasını devreye sokmuştu.

Amaç dolarizasyonun önüne geçerek insanların döviz yerine KKM’ye gelmesini sağlamaktı.

Bu sistemde kişilerin döviz mevduatlarını bozdurmaları veya mevcut TL mevduatlarını çeşitli vadelerle KKM hesabına geçirmeleri durumunda hesap açılış tarihi itibarıyla TCMB döviz kuru üzerinden TL mevduatlar dövize sabitlenmiş oluyordu.

Bu sayede kur artış riskinden korunmaları amaçlanıyordu.

Vade sonunda kur artışı faiz gelirinden fazla ise fark Hazine ve TCMB tarafından karşılanacaktı.

Böylece bu yeni finansal ürün ile döviz riskinin ortadan kaldırılarak dövize olan talebin önlenmesi amaçlanmıştı.

Kur korumalı mevduat (KKM), dolar kurunun 18 Türk Lirası'nı (TL) aştığı bir dönemde ilan edildi.

2021 yılında enflasyon yüzde 36,08 olarak açıklanmıştı.

Politika faizi ise yüzde 14’e düşürülmüştü.

TCMB başkanı Şahap Kavcıoğlu idi.

Bu yıl ise TCMB’nin başkanlığına Haziran ayında yeni ekonomi yönetimiyle beraber Hafize Gaye Erkan getirildi.

Geçen ay politika faizi yüzde 35'e çıkarıldı.

Bugün dolar/TL kuru 28,5’ten işlem görürken enflasyon ise yüzde 61,36 seviyesinde.

Başlangıçta TL mevduatın kur farkları Hazine tarafından bütçeden, döviz tevdiatından gelen kur korumalı hesapların kur farkları da Merkez Bankası tarafından ödeniyordu.

Yazın çıkan yasa ile her iki yükümlülüğün de Merkez Bankası tarafından karşılanması hükme bağlandı. Ancak ekonomist Mahfi Eğilmez’e göre geçmişten gelen yükler nedeniyle KKM’nin bütçeye yükü devam ediyor.