Dünkü yazım birilerini rahatsız etmiş olmalı ki, bilindik kesimlerden ilginç mesajlar aldım.
Ne “din düşmanlığım” kaldı ne de “cahilliğim”.
Hatta “Türkiye düşmanı” ilan edenler bile oldu.
Neymiş efendim, ben kimmişim ki, Kuran Kurslarının kapatılmasını istiyormuşum.
Bu yaptığım “Din düşmanlığıymış”
Amacım, AKP hükümetini küçük düşürmekmiş.
Eğitimle dinin ya da canlı bombanın ne işi varmış.
Daha neler, neler.
Aslında dünkü yazımda anlatmak istediğim tam da buydu.
Din konusunun tabu haline getirilip, hakkında söylenen her şeye koşulsuz itiraz etme cehaleti.
Eğer din konusunda söylemek istediğiniz şeylerin öncesinde anlamlı ya da anlamsız Arapça birkaç kelime söylerseniz, sonuçta ne derseniz dinlenir ancak, direkt İslam ehil ellerde öğretilsin diyerek çocukların beyinlerinin yıkandığı, en azından doğru bilgilerin öğretilmediği Kuran Kursları kapatılsın derseniz sözlü ya da fiziksel saldırıya uğrayarak “Dinsiz” ilan edilirsiniz.
Ne yazık ki, bu hareket çoğunluğun yaptığı bilinçsiz bir hareket.
Konu din olunca mantık süzgeci ortadan kalkıyor adeta.
Düşünsenize, siz “Kuran, usta kişiler tarafından doğru şekilde öğretilsin” diyorsunuz, adam sizi “dinsiz” ilan ediyor.
İşte bu da, sorgulamadan itaat eden bireyleri yetiştirmeyi hedefleyen eğitim sisteminin sonuçlarıdır.
Gösterdikleri bu içgüdüsel tavır, eğitim eksikliğinin kanıtıdır.
Öyle olmasa, binlerce , belki de milyonlarca kişi, ezberlediği iki sureyi okuyor diye, kendisini mehdi hatta peygamber ilan eden ama İslam dinin yasakladığı her şeyi de yapan Fettullah Gülen gibi kişilerin arkasından gidermiydi.
Böylesi cemaatlerin kölesi olurlar mıydı?
Tabi ki bu cemaatin peşinden para ve çıkar için hatta çocuğunu okutacak parası olmadığından dolayı çaresizlikten giden de var ama azımsanmayacak kadar da, cehaletten giden var.
Adam, “yatın” diyor, yatıyorlar.
“Kalkın” diyor , kalkıyorlar.
“Öldürün” diyor, öldürüyorlar.
Hatta O kimi uygun görüyorsa onunla evleniyorlar.
Peki bunlar nerelerde öğretiliyor?
Nerelerde bu çocuklar bu hale getiriliyor?
Tabi ki, bu tür cemaatlerin açtığı kurslarda ve cemaat evlerinde.
Eğer ki, bu tür yerlerde, “Din için” öldürmenin caiz olduğu ya da “din uğruna” ölenin cennete gideceği telkin edilmemiş olsa, bunca insan hele ki, çocuklar bu denli şiddet yanlısı ve öldürme/ölme eğiliminde olurlar mıydı?
Kaldı ki ne uğruna ölüp, öldürüyorlar.
İslam uğruna mı?
Misal FETÖ militanları, ne uğruna mücadele ediyor?
Milleti dini kullanarak haraca kesmek , dinin hangi vecibesini yerine getirmektir?
Ya da şu anda Suriye’de yaşanan savaşa bir bakalım.
Özgür Suriye Ordusu; “Allahu Ekber” diyerek İŞİD militanlarını öldürüyor.
İŞİD militanları da “Allahu Ekber” diyerek ÖSO mensuplarını.
Diğer yandan, Fettullah Gülen Cemaatindekiler, amaçlarının “Laiklikle dinsizlerin eline geçen devleti” kurtararak “İslam Devleti” kurmak olduğunu söylüyorlar ama her türlü İslam dışı hareketi de yapıyorlar.
İŞİD’de “İslam Devleti” kuracağını söyleyip, kafa kesiyor, tecavüz ediyor.
Her ikisi de militanlarına bu tür “eğitimleri” “Kuran Kursu” adı altında açtıkları hücre evlerinde veriyorlar.
Sonuçta dini kullanarak her tür çıkarı sağladıkları yetmiyormuş gibi, İslam dinini de itibarsızlaştırıyorlar.
Dünya, her iki terör örgütünden de “ İslami Örgüt” diye söz edip, yaptıklarını İslam’a mal ediyorlar.
İşte bu sebeple cemaatler, dergahlar ve Kuran Kursları kapatılmalı.
Dini bilgilerin verileceği yerler, Devlet himayesinde kurulmalı ve denetlenmeli.
Bilgiler, ehil kişiler tarafından verilmeli.
Hatta sadece İslam değil tüm dinler doğru bir şekilde anlatılmalı.
Sadece dini eğitim değil, eğitim sistemi tümüyle elden geçirilip, çağdaş ve bilimsel temelde olmalı.
Nasıl ki, dini tabulaştırıp, söylenenlere körü körüne inanmak, dine ihanetse, bireyleri eğitimsiz bırakıp, illegal örgütlerin kucağına atmak da insanlığa ihanettir.