Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) İletişim Bilimleri Fakültesi ve LAÜ TV işbirliği ile 2. Belgesel Sinema Günleri düzenlendi. Seminer, atölye çalışmasına konuşmacı olarak katılan, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve yönetmen Prof. Dr. Alev Parsa “Belgesel Sinemada Göç Olgusu Belgeseller, Küresel Bilincin Tanıkları”, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve kurgu yönetmeni Gaye Yiğit Verep “Belgesel Sinemada Kurgu” ve yönetmen Tahsin İşbilen “Göç Olgusu Bağlamında, Belgesel Sinemada Gerçeğin Temsilinde Görüntünün Önemi” konularında sunum yaptılar. İki gün boyunca süren etkinlikte, sunum ve söyleşilerin yanı sıra katılımcıların eserlerinden oluşan belgesel filmlerle dünyadan sıradışı belgesel sinema örneklerinin yer aldığı film gösterimleri de yapıldı.
Parsa: Göç ulusal ve uluslararası bir sorun
Göç olgusunun çok karmaşık ve uluslararası bir boyutta olduğuna vurgu yapan Parsa, iç ve dış göçün sosyal, politik, kültürel, ekonomik yapı ile doğrudan ilişkili evrensel bir sorun olduğuna işaret etti. Dünyada önemini ve güncelliğini koruyan göç olgusunun sinemada giderek artan bir ivmeyle görünürlük kazandığını bildiren Parsa, bu olgunun özellikle belgesel sinemada ekonomik, sosyo-politik ve insani yönleriyle birçok yönetmen tarafından ulusal ve uluslararası yapımlarda işlendiğini söyledi. Parsa; filmlerde göç eden, mülteci olarak yollara düşen ve bilmedikleri ülkelerde yurt kuran insanların her gün farklı dramları izlenirken, aslında tarihe, toplumsal belleğe ve küresel bilince de zorunlu tanıklık edildiğini söyledi.
Verep: Kurgu hem zihinsel hem de yaratıcı bir süreç
Kurgu filmlerin görünmeyen estetik özelliği olduğunu belirten Verep, kurgunun hem zihinsel hem de yaratıcı bir süreç olduğunu ve kurguyu sinemanın sanat olarak kabul görmesindeki en önemli aracı olarak dile getirdi. Verep, belgesel sinemanın; gerçekliğin yeniden yaratılması, bir hikaye aracılığıyla hakikatin ortaya çıkarılması, zamanı eleştirel anlamda değerlendirebilen güçlü bir tarih bilincine sahip, geçmiş ve gelecek arasında önemli bir köprü görevi yaptığını belirtti. Son olarak “kurgu yönetmenin zihninde başlar” diyen Verep, kurguda daha özgür hareket edebilmek adına olabildiğince farklı açı ve ölçekte kayıt almanın işi daha estetik hale getireceğini söyledi.
İşbilen: Göç olgusu belgesel sinemacı için bir hazine
İşbilen, izleyicinin sinemada herhangi kurmaca bir filmi izlediği zaman o filmin kurgu olduğunu bildiğini; belgesel sinemada ise, filmi gerçek ve doğru olarak kabul ettiğini, bu nedenle belgesel sinemada bir olayın anlatılmasında belgesel yönetmenlerinin özel bir sorumluluğu olduğunu söyledi. “Göç olgusu belgesel sinemacı için bir hazinedir” diyen İşbilen, her göçün içinde birçok öykü barındırdığını belirterek, belgesel sinemacıların göç ile ilgili yaptıkları bir projeyi sadece tanık görüşleri ile şekillendirmemelerini, anıların gerçekliğinin tartışmaya açık olduğunu, bu nedenle uzmanlarla birlikte çalışarak projelerini ortaya çıkarmaları gerektiğini açıkladı.
Etkinliğin sonunda İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Belkıs Ayhan Tarhan ve LAÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Kalkan tarafından Parsa, Verep ve İşbilen’e teşekkür belgesi ile çiçek takdim edilirken, etkinliğe katılan tüm öğrencilere de katılım belgesi verildi.