Gelecek nesilleri kadınların haklarını gerçekleştirmeleri için teşvik etmeliyiz
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
“Kadınlar, yirminci yüzyıl başlarında temel insan hakları ve siyasi eşitlik için mücadele vermeye başlamışlardır. Kadınların hak arayışı yıllar içinde giderek güçlenerek küresel bir boyut kazanmış ve büyümüştür. Birleşmiş Milletler (BM), 1975 yılını “Uluslararası Kadın Yılı” olarak ilan etmiş ve 8 Mart tarihi Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Her yıl olduğu gibi bu yıl da tüm dünyada çeşitli etkinliklerle kutlanıyor” diyen Hablemitoğlu, ancak bu yıl oldukça kaygılı olduklarını ve kazanılmış haklara yönelik dünyanın farklı bölgelerinde artan tehditler nedeniyle uluslararası toplumun ülkeleri uyardığını ve bu yılın parolasının “Ben Eşitlik Kuşağıyım: Kadın Haklarını Gerçekleştireceğim” olarak belirlendiğini ifade etti.
Hablemitoğlu sözlerine şöyle devam etti; “Özellikle küresel olarak cinsiyet eşitliği için bir yol haritası olarak kabul edilen Pekin Bildirgesi ve Eylem Platformu'nun 25. yıldönümünü kutlamak üzere başlatılan çok nesillilik kampanyası; Eşitlik Kuşağı kampanyası ile de uyumlu. Uluslararası toplum 2020 yılını Pekin Eylem Platformu'nun benimsenmesinden bugüne kadar kadın hakları için kaydedilen ilerlemeyi değerlendirmeye ayırdı. Bu nedenle dünya çapında cinsiyet eşitliğini geliştirmek için önemli bir yıl. Ayrıca, toplumsal cinsiyet eşitliği hareketinde “sürdürülebilir kalkınma’’ gibi başka destekleyici ve güçlendirici hedeflere de dikkat çekiliyor. 2030 yılına kadar belirlenen sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasında, kadınların güçlenmesi için üç temel dönüştürücü hedef bulunuyor. Bunlar:
- Önlenebilir anne ölümlerinin sıfıra indirilmesi,
- Aile planlamasında karşılan(a)mayan gereksinim kalmaması
- Cinsiyete dayalı şiddetin sıfırlanması
“Bu hedeflerde ortaya çıkan küresel fikir birliği, bazı ilerlemelere rağmen, dünyadaki kadınların ve kız çocukların çoğunluğu için gerçek değişimin hala dramatik ve acı veren bir biçimde yavaş olduğu yönünde. Bugün, tek bir ülke bile toplumsal cinsiyet eşitliğini sağladığını iddia edemiyor. Hukuk ve kültürde birçok engel değişmeden devam ediyor” diyen Hablemitoğlu, kadınlar ve kız çocukların değerinin, istihdamda daha çok çalışan daha az seçenekle daha az kazanan olmaları, evde ve kamusal alanlarda çok çeşitli şiddete maruz kalmaları ve dünyanın pek çok ülkesinde gerçekleşen kadın cinayetleri ile kazanılmış haklarda önemli bir gerileme tehdidi oluşturduğunu belirtti.
Rakamlar cinsiyetler arası eşitsizlikler konusunda yapılması gereken çok şey olduğunu söylüyor
“Bu nedenle 2020 yılı, hem sürdürülebilir kalkınma hedefleri için bir kilometre taşı, hem de tüm kadınların ve kız çocukların toplumsal cinsiyet eşitliğini ve insan haklarını elde etmek için küresel hareketlerin yaşama geçirilmesinde fırsatların kaçırılmaması gereken bir yıl. Türkiye ve KKTC’nin insani gelişme raporları ve küresel cinsiyetler arası eşitsizlik raporlarını dikkate alarak, bu gözlem ve eylem yılını iyi değerlendirmesi gerekiyor. Rakamlar, cinsiyetler arası eşitsizlikler konusunda yapılması gereken çok şey olduğunu söylüyor” diyen Hablemitoğlu, 2020 yılında amaçlarının, gelecek kuşağın lider kadın ve kız çocukları ile cinsiyet eşitliği aktivistlerini, kadın hakları savunucularını eşitlik hedefine ulaşmak için bir araya getirmek ve gelecek nesilleri kadınların haklarını gerçekleştirmeleri için teşvik etmek olduğunu vurguladı.