Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Fen ve Edebiyat Fakültesi psikoloji bölümü öğretim görevlisi Dilem Öke “İstifleme Davranışının Psikanalitik Kökenleri ”konulu çalışması hakkında açıklamalarda bulundu.
Öke “'İstifleme davranışı insan hayatında çok uzun zamandan beri mevcuttur. Kazılar sırasında arkeologlar avcı-toplayıcıların tarih öncesi dönemde kendilerini korumak ve hayatta kalabilmek için gerekli birçok malzemeyi toplayıp sakladıklarını bulmuşlardır. İnsan zihninde üç temel yapı vardır; Freud'un belirttiği gibi id, ego ve süperego. İd, zihnin ilkel kısmıdır ve haz ilkesiyle çalışmaktadır. Ego, gerçeklik ilkesiyle ve süperego ise ahlaki ilkeyle çalışmaktadır. Bu nedenle istifçilerin psikanalitik açıdan, zihnin ilkel kısmıyla değerlendirilebilecekleri düşünülmüş, nedeni ise haz ilkesine eşlik eden farkında olmama ve zevk için bu davranışı gerçekleştirdiklerini söylemek uygun olacaktır” diyerek bu şekilde id ile istifleme bozukluğu arasında bir bağlantı olduğunun düşünüldüğünü ifade etti.
“İstifleme davranışının altında yatan dürtünün bilinçdışı tarafından kaynaklandığı düşünülmekte”
Öke açıklamasının devamında “Çalışmalar ayrıca, biriktirme davranışının kökenlerinin psikanalitik klinik karakterizasyondaki 'anal karakter' ile ilişkili olduğu düşünüldüğünden bahsetmiştir. Bu derleme, psikanalitik bakış açısıyla sınırlıdır, çünkü biriktirme davranışının altında yatan neden veya nedenlerin bilinçdışı olduğu düşünülmektedir. Genellikle istifleme davranışı, ciddi düzeyde sıkıntı veya bir bozuklukla ortaya çıkmaktadır. Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı(DSM-5), istifleme bozukluğunu, nesneleri saklamanın gerekliliği algısından ve onları elden çıkartmanın yarattığı sıkıntı ile karakterize etmektedir. Kişinin, sahip olduklarını elden çıkarmada çektiği güçlük, bu nesnelerin birikmesi ile sonuçlanır. Biriktirme davranışı genellikle koleksiyonculuk ve/veya obsesif-kompulsif bozuklukla karıştırılmaktadır. Son yıllara kadar istifleme bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluğun bir formu olarak görülmekteydi. İstifleme davranışına sahip bireylerin, erken çocukluk döneminde kayıplara ve nesnelere bağımlı deneyim geçmişine sahip oldukları düşünülmektedir. Bu derleme, istifleme davranışını psikanalitik bir bakış açısıyla açıklamıştır” ifadelerine yer verdi.
Öke çalışması ile ilgili son olarak şu bilgileri paylaştı “ Bu çalışma yalnızca psikanalitik bakış açısıyla yapılmıştır ve bunun nedeni de istifleme davranışının altında yatan dürtünün bilinçdışı tarafından kaynaklandığını düşündürmektedir. Birey, sorunları ve travmaları arasındaki boşluğu bir çok şeyi biriktirerek ve saklayarak doldurmaya(çözmeye) çalışabilir. Geçmişten günümüze istifleme davranışı psikanalitik çerçeve içerisinde hangi bulgulara ulaşmaktadır? ”