Lefke bölgesi her ziyaretimde beni kendisine hayran bırakan, kaçarken de her defasında üzüldüğüm bir yerleşim birimimiz olarak kalbime yer etmiştir. Unutulan bu çıkmaz sokak her gün yeni göçler ile kan kaybetmeye devam ediyor. 1974 öncesinde de güçlü bir Türk kimliği olan Lefke 1974 sonrasında hep gerilemeye, hep kan kaybetmeye devam etti. Yerli halktan bahsediyorum. Bölgedeki vatandaşların önemli bir bölümü Lefke bölgesini terk ederken aslında bölgenin en önemli itici gücünün Lefke Avrupa Üniversitesi olduğunu gördük. Bu bölgeden Lefkoşa’ya kaçan insan sayısını duydukça insan kendi ülkesi için endişe ediyor. Yazının başlığı LAÜ ve M.Ö-M.S şeklinde. Milattan bahsetmiyorum. LAÜ’nün son dönemde yeni rektörü ile birlikte farklı bir ivme kazandığını geçtiğimiz hafta içinde gözümüzle gördük. M.Ö – M.S dedim ya, üniversitenin yeni rektörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen’den bahsediyorum. LAÜ’yü artık Mehmet Ali’den önce ve Mehmet Ali’den sonra diye iki farklı döneme ayırabiliriz. 1 Eylül 2013 itibarı ile göreve başlayan Yükselen, geçen 1 yılda üniversiteyi hem akademik, hem yönetsel hem de kampus olarak ciddi şekilde geliştirdi. Önümüzdeki günlerde Detay Medya Grubu yöneticileri olarak ziyaret gerçekleştirdiğimiz bu üniversitenin kafalarımızdaki tabulardan ne kadar uzakta olduğunu izlenimlerimiz ile birlikte sizlerle buluşturacağız. Bugün üniversitenin geldiği nokta ve öğrenci sayısı dudak uçuklatan türden. Tüm Lefke bölgesinde yaşayan vatandaşlarımız ile üniversitenin öğrencilerini yan yana koysak neredeyse her 2 vatandaşımıza eş 1 öğrenci sayısı gibi muazzam bir rakam ortaya konuluyor. Açıkçası LAÜ’nün gerek lokasyon gerekse eğitim kalitesi üzerine kafamda ciddi soru işaretleri vardı. 3-5 yıl önce gördüğüm LAÜ ile geçtiğimiz hafta gördüğüm LAÜ arasında çok büyük farkların olduğunu belirtmem gerek. Eğitimin yanı sıra kampus yaşamı içerisinde LAÜ’de eğitim görmeye gelen öğrencilere sunulan sosyal ve kültürel imkanlar, uluslar arası alanda öğrencilerin farklı sivil örgüt, konferans ve çalışmalarda temsil edilmesi için sunulan fırsatlar ve bütçeler bile bu üniversitenin son bir yılda ne oranda gelişim gösterdiğini kolayca gözler önüne seriliyor. Lefke gezimizde kent merkezine de inme ve orada da bölge insanları ile sohbet etme şansını da yakaladık. Lefke’de kahvede biz kahvelerimizi yudumlarken “LAÜ’nün bu bölgede olmadığı” bir senaryoyu sordum Lefkelilere. Yapılan yorum LAÜ’nün tüm bölge için nefes borusu olduğu şeklindeydi. LAÜ’nün olmadığı bir Lefke’nin düşünülemeyeceği vurgulanırken neredeyse herkesin LAÜ sayesinde ayakta durduğu açıklandı. Lefke ve Lefkeliler bugün üvey evlat gibi görülürken bir çok kişi için siyasetçilerimizin, bakanlarımızın başta LAÜ olmak üzere Lefke’ye daha çok uğraması gerekiyor. İşte o zaman onlar hem biraz kendilerinden utanacaklar, hem de bu bölgeye yapılan haksızlığı ve veremedikleri özeni düşünüp hayıflanacaklar.[review]