Lefke Turizm Derneği, Çevre Yasası’nın eksikliklerinin tamamlanarak, tam anlamı ile uygulanması, turizm ve çevre bilincini artıracak eğitim çalışmaları, Yeşil turizm, köy turizmi, yürüyüş yolları, kuş gözlem turları, sualtı gözlem dalış turları, macera turizmi, eko turizm, agro turizm, sağlık turizmi, inanç turizmi gibi özel ilgi turizmi modellerinin bir plan dahilinde geliştirilmesinin, Kuzey Kıbrıs’ın geleceği için çok önemli olduğunu vurguladı.
Dernek, “ayrılmaz ikili olan turizm ve çevrenin”, duyarlı, planlı ve istikrarlı bir politika ile gelişiminin ülkedeki tüm sıkıntılardan kurtulmanın anahtarı olabileceğini belirtti.
Lefke Turizm Derneği Başkanı Hasan Karlıtaş Dünya Çevre Günü nedeniyle yayınladığı bildiride, Dünya Çevre Günü’nün bu seneki temasının biyoçeşitlilik olarak belirlendiğini hatırlatarak, “2020 senesinde yaşadığımız Covid-19 salgını, insanoğluna bizi biz yapan değerlerin ve üretimin önemini bir kez daha fark ettirmiştir” dedi.
Karlıtaş, son zamanlarda yeniden gündeme gelen yeni madenciliğin Lefke için felaket olacağı uyarısında bulunarak, “Başka bir Kıbrıs yok” dedi.
“KAYBEDİLEN ÇEVRE KAYBEDİLECEK TURİZM VE GELECEK DEMEKTİR”
Bozulmamış çevrenin, turizm için en büyük çekim noktası olduğunu belirten Karlıtaş, turizmin artık klasik tanımının dışına çıkarak, çevresel, ekonomik ve sosyo-kültürel etkileşimlerle yeni akımlar yarattığını belirtti.
Karlıtaş, “Çevre kirliliğine karşı, ülkemizde ne yazık ki halen etkin çözüm bulunmayışı, önemli bir sorundur. Bu yüzden ‘Sorunlu değil, Sorumlu Çevre ve Turizm ‘ hedefi oldukça önemlidir” dedi.
Ülkenin ihtiyacının, lafta kalmayacak, planlı, sürdürülebilir ve uygulanabilir bir turizm ve çevre politikası olduğunu, çünkü turizm ve çevrenin ayrılmaz bir ikili olduğunu dile getiren Karlıtaş, “kaybedilen çevre, kaybedilecek turizm ve gelecek demektir” dedi.
“YENİ MADENCİLİK FELAKETTİR”
Lefke ilçesinin önünün açılması için yıllardır çözülemeyen, CMC ve Maden sorununun, yıllardır yapıldığı gibi değil, sözde değil sahada, ilgili tüm paydaşların, Belediye, Üniversite, STÖ’leri ve halkın katılımıyla çözülmesi gerektiğini dile getiren Karlıtaş, yeni madenciliğin Lefke için felaket olduğunu söyledi.
“BAŞKA BİR KIBRIS YOK”
Dünya'nın birçok ülkesinde taşıma kapasitesinin aşılmasından dolayı, biyolojik çeşitliliğin tehlike altında olduğuna işaret eden Karlıtaş, “Ülkemizdeki doğal alanlar, sahil şeritleri, kaya oluşumları, ormanlık alanlar, flora ve fauna, yerel kültür muhakkak surette kapsamlı çevre ve turizm planının bir parçası olmalıdır” dedi.
Karlıtaş şöyle devam etti;
“Günümüzde, Deniz, güneş, kum tatili çerçevesinde alışıldık tatil deneyimini yaşamak istemeyen ziyaretçiler, artık doğa ile iç içe yerel halk ile de temas ederek, bozulmamış bir çevrede dinamik bir tatil yapıp samimi bir hizmetin sunulduğu iyi bir tesiste hizmet almayı tercih etmektedirler. Bu yüzden, Arkeolojik alanlar, özgün mimariye sahip yerler ve doğal alanların korunması hayati önem taşımaktadır.. Çevreye en az zarar veren, sosyal, kültürel değerlere sahip çıkan yerel istihdam yaratan ekolojik sistemi sorumluluğu üstlenen hem bugünün hem de geleceğin değerlerini koruyan çevreci bir gelişim hedeflenmelidir. Mevcut kaynakları biranda aşırı tüketimle eritmeden, sürdürülebilir kılmalıyız. Aksi takdirde, su-hava-gürültü-görüntü kirlilikleri en büyük çevresel sorunlar olarak karşımıza çıkar. Turizmin çevrenin doğal görünümüne uygun bir şekilde gelişimini sağlamak ülkemize yapacağımız en büyük iyiliktir.
5.Haziran Dünya Çevre Günü münasebetiyle, şu mesajı bir kez daha yinelemek isteriz ; Yaşanabilir bir dünya adına, hepimizin yerine getirmesi gereken sorumlulukları var.”