Özyiğit yaptığı yazılı açıklamada, Lefke ve bölgesine çok ciddi zarar veren, mağduriyet yaratan ve sağlık, çevre ve ekonomik anlamda olumsuz etkileri bugün halen süren CMC gerçeği ortada iken, Lefke bölgesine ikinci bir kirli yatırım yapılmansının bölge ve bölge insanına yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri olacağını ifade ederek, TDP’nin “Lefke'nin mahvetmedilmek istenmesine” seyirci kalmayacağını söyledi.
Hükümetin, Gemikonağı bölgesinde ikinci bir alanda serbest liman ve bölge oluşturmak amacıyla Serbest Liman ve Bölge (Değişiklik) Yasa Tasarısı hazırlayarak, Resmi Gazete’de yayımladığını anımsatan Özyiğit, "şu net olarak bilinsin ki, Lefke ve bölgesi ikinci bir kirli yatırımı asla kaldırmaz" dedi.
Özyiğit, bu karara imza atanların, ortada bölge ve bölge halkına yıllardır ciddi zarar veren örnek varken, benzer bir yatırıma neden gerek duyulduğunu, hangi ihtiyaçtan dolayı bu kararın alındığını açıklamak zorunda olduğunu savundu.
"PETROL DOLUM TESİSİ KURULMASI GEÇMİŞTE YİNE GÜNDEME GELDİ”
Kuzey Kıbrıs'a petrol dolum tesisi kurulmasının geçmişte yine gündeme geldiğini, dönemin UBP hükümetinin, sırasıyla Lefke, Kalecik ve Yedikonuk bölgelerine petrol dolum tesisi oluşturma niyetinden kamuoyunda oluşan tepkiler nedeniyle vazgeçmek zorunda kaldığını anımsatan Özyiğit, o dönem oluşturulan ‘Petrol Dolum Tesisine Hayır İnisiyatifi'nin paydaşlarından biri olduğunu savunduğu DP'nin, bugün hükümet ortağı olarak tam tersi bir duruş içinde olduğunu iddia etti.
İnsan sağlığı ile çevreye geri dönülmez ve felakete varan boyutta zarar verebilecek olan projenin yeniden gündeme gelmesinin düşündürücü olduğunu belirten Özyiğit, zararları faydasından çok fazla olan ve ciddi riskler taşıyan bu tür yatırımlarda ısrar etmenin birçok soru işaretini de beraberinde getirdiğini kaydetti.
“GEMİKONAĞI BÖLGESİNDE 2. BİR SERBEST LİMAN...”
Gemikonağı bölgesinde 2. bir alanda serbest liman oluşturmak amacıyla hazırlanan yasa tasarısına da dikkat çeken Özyiğit, “yıllar önce bölgede ilan edilmiş sebest liman ve Port-İsbi şirketi ile imzalanan bir sözleşme var.
Fakat şirket sorumluluklarını yerine getirmiş değil. Şimdi ise bölgeye yeni bir serbest alan açılmaya çalışılıyor. Üstelik belirlenen bölge Antik Soli Limanı kalıntıları üzerinde belirlenmiş. Bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yok" dedi.
Bölgede öncelikli adımların "CMC alanının temizlenmesi, PORT-İSBİ sözleşmesinin iptal edilerek yeni, şeffaf bir ihale sürecinin başlatılması" olması gerekirken, başka bir alanın serbest bölge ilanının hiçbir iyi niyet taşımadığını belirten Özyiğit, “başka bölgelerde olduğu gibi Lefke bölgesini de kirli yatırımlarla mahvetmelerine izin vermeyeceğiz. Bu girişimleri engellemek ve bölgenin doğal ve kültürel değerlerini koruyarak sürdürülebilir bir kalkınma çerçevesinde ekonomik yaşamını geliştirmesi için TDP tüm imkanlarını seferber edecektir." diye konuştu.
"ÜRETEN, GELİŞEN, KARAKTERİNİ KORUYAN, HUZURLU BİR LEFKE"
TDP olarak üreten, gelişen, karakterini koruyan, huzurlu ve refah bir Lefke öngördüklerini ifade eden Özyiğit, Lefke bölgesinin, sahip olduğu güzellikleri bozmadan, hiçbir kesimin bölgenin değerlerini kendine rant elde etmesine izin vermeden, bölgenin ‘citta slow’ ruhuna uygun şekilde kendi kendine yeteceği sürdürülebilir bir yaşama ve üretime sahip olmasını sağlamak gerektiğini vurguladı.
“KIBRIS’A MODEL OLACAK POTANSİYELE SAHİP”
Özyiğit, bölgenin, hem doğal kaynakları, hem de çalışkan insanlarının yaşam biçimi ile bu anlamda tüm Kıbrıs’a model olacak potansiyele sahip olduğunu söyledi.
"TURİZM, EĞİTİM, ÜRETİM"
Bölgede, turizm, üniversite ve üretim sektörlerinin gelişiminin, birbiriyle paralel planlanmak zorunda olduğu, aksi takdirde bu alanların birbirini aşağıya çekme riski olduğu uyarısında bulunan Özyiğit, "potansiyelini tarihsel zenginliğinden, havasından, denizinden ve toprağından alan bölgenin akılcı ve sürdürülebilir kalkınma politikasına sahip olması bizlerin olmazsa olmazıdır" dedi.
Tüm veriler değerlendirildiğinde, Lefke ve bölgesinin sosyo-ekonomik düzeyinin yükseltilmesi, bölgenin turizm bölgesi ilan edilmesinden geçmekte olduğunu belirten Özyiğit, ‘Citta slow’ üyeliğinin bölge için çok büyük bir fırsat olduğunu, buna uygun yat turizmi, özel ilgi turizmi ve eko turizminin bölgeye kazandıracağı değerin farkında olarak, çalışmalarını bu yönde yürüttüklerini kaydetti.
"LEFKE, İMAR PLANI ÇERÇEVESİNDE GELİŞMELİ"
Ülkesel Fizik Planın hayata geçirilmesinin önemli olmakla birlikte, tek başına yeterli olmadığına da dikkat çeken Özyiğit, kısa dönem içinde tüm yerleşim alanlarında İmar Planları'nın mutlaka gündeme gelmesi, Lefke'nin de kendi planını yapması gerektiğini, plan aşamasına da bölgedeki örgütler ile halkın mutlaka dahil edilmesi gerektiğini kaydetti.