TRABLUS - Bülent Erdeğer MGK, uzatma kararının yeni anayasa çalışmalarının sekteye uğramaması ve demokratik kurumların inşasının tamamlanmasını gerekçe olarak gösteriyor. Uzatma kararına karşı ülkenin çeşitli şehirlerinde gösteriler düzenlenmeye devam ediyor. Kongre, kamuoyuna açıkladığı yol haritasında Anayasayı Hazırlama Komisyonu ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yasal zeminde görev devri yapılacağını belirtti. Libya Baş Müftüsü Sadık Gıryani’nin gösterilere kaosa neden olması ihtimali nedeniyle cevaz vermemesine rağmen, 7 Şubat'taki gösterilere binlerce kişi katıldı. Bingazi, Beyda, Şahat ve Tobruk gibi bazı şehirlerde de benzer gösteriler düzenlendi. Libya basınında yoğun olarak işlenen protestolar esnasında meclisin çözüldüğü izlenimini vermek için peş peşe istifaların yaşandığı haberleri yoğunluk kazanmış, bazı televizyonlara bağlanan milletvekilleri istifa ettiklerini açıklamıştı. MGK Sözcüsü Ömer Humeydan, MGK'ya resmi olarak sadece bir istifa dilekçesinin verildiğini söyledi. Ömer Humeydan ayrıca televizyonlarda istifa ettikleri söylenen bazı milletvekillerinin istifa ettiklerine dair iddiaları reddettiklerini, ismini saklı tuttukları birçok milletvekilinin ise istifa etmeleri için tehdit edildiğini açıkladı. "Uzatmaya Hayır mı", "İhvan'a Hayır mı"? MGK'nın geçiş sürecini iyi yönetemediği iddiaları, faili meçhul suikastler ve güvenlik boşluğunun günlük hayatı zorlaştırması sebebiyle halk arasında da destek bulan "Uzatmaya Hayır" eylemlerinin Libya Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) ve onun siyasal uzantısı olan Adalet ve İnşa Partisi'ne (AİP) yönelik bir karalama kampanyasına dönüştürülmesi, ülkedeki İslami kesim arasında soru işaretlerine yol açıyor. Yönetimin barışçıl devri ve yasal sürecin işlemesini destekleyenler de geçen Pazar gününden itibaren "Uzatmaya Evet" eylemleri düzenlemeye başladılar. Libya İhvanı "Uzatmaya Hayır" gösterilerini desteklememekle birlikte, barışçıl olması şartıyla görüş belirtmeye karşı olmadığını açıklamıştı. MGK'da çoğunluk olmayan AİP'in beş bakanının geçen ay hükümetten çekilmesine rağmen Kaddafi destekçileri ve liberal kesime ait yayın organları, geçiş sürecindeki olumsuzluklardan İhvan'ı ve AİP'i sorumlu tutuyor. Bu bağlamda Kaddafi yandaşlarının sosyal paylaşım ağları aracılığıyla yoğun olarak “İhvan diktatörlüğü”ne karşı eylemlere çağrıda bulunması dikkati çekiyor. İslami kesime mensup yayın organlarında ise Mahmud Cibril’in liderliğindeki Milli Güçler İttifakı milletvekillerinin çoğunlukta oldukları halde meclis çalışmalarını yavaşlattıkları, bu şekilde İhvan'ı suçlu göstermek istedikleri ve bu yöntemle anayasa hazırlama ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde avantaj elde etmek istedikleri iddia ediliyor. Uzatma kararıyla ikiye bölünen Libya kamuoyunda, uzatmayı destekleyen İslami kesimlerin temel argümanı ise "henüz olgunlaşmamış demokratik kurumların tekrar kadro değişimine uğraması halinde istikrarsızlığın artacağı" yönünde. Ayrıca "Uzatmaya Hayır" eylemlerinin istikrarı yakalamaktan ziyade, İslamcı partilere yönelik Tunus ve Mısır'da yaşanan yıpratma ve iktidardan uzaklaştırma politikasının bir benzerinin hedeflendiği" üzerine yoğıunlaşılıyor. Libya'da Muammer Kaddafi'nin tek adam yönetimiyle 42 yıl boyunca hayatını sürdüren "Cemahiriye rejimi" 3 yıl önce son bulmuştu. 17 Şubat 2011'de ülkenin 2'nci büyük kenti Bingazi'de başlayan devrim hareketi, aynı yılın Ekim ayında başkent Trablus'un düşmesi ile başarıya ulaşmış, Kaddafi diktatörlüğü resmen sona ermişti.