Liderler çok taraflı, geçiş noktası toplantıları konusunda anlaştı

Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk liderlerin New York'ta gerçekleştirdikleri gayrı resmi üçlü yemekli toplantı BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından "çok iyi" olarak nitelendirildi.

Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk liderlerin New York'ta gerçekleştirdikleri gayrı resmi üçlü yemekli toplantı BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından "çok iyi" olarak nitelendirildi.

Nikos Christodoulides ve  Ersin Tatar arasındaki toplantı Kıbrıs saatiyle Çarşamba günü erken saatlerde New York'taki BM merkezinde gerçekleşti ve yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Toplantının sonuçları, gelecekteki çok taraflı toplantılar konusunda bir anlaşma ve daha fazla geçiş noktasının açılması konusunda tartışma oldu.

Christodoulides  “Tatar Yok” dedi

Christodoulides ve Tatar yakın gelecekte BMGS tarafından belirlenecek bir tarihte garantör güçlerle gayrı resmi bir toplantı yapılması konusunda mutabık kaldılar. Ayrıca daha fazla güven artırıcı önlemleri, yani ilave geçiş noktalarının açılmasını görüşmek üzere Kıbrıs'ta bir araya gelme konusunda da anlaştılar.

Christodoulides toplantı sonrasında yaptığı açıklamada müzakere edilmiş müktesebatın takip edilmesi gerektiğini yineledi ve "Sayın Tatar'dan yeni bir şey duymadığını" söyledi.

Genel Sekreter tarafından bazı önerilerde bulunulduğunu ancak bunların Kıbrıslı Türk lider tarafından kabul edilmediğini söyledi.

Tatar geçiş kapıları için görüşeceğiz

Tatar yaptığı açıklamada "birçok şeyin görüşüldüğünü" ve bir sonraki adımın garantör güçler olarak Türkiye ve Yunanistan ile daha geniş bir toplantı olacağını söyledi. Geçiş noktaları konusunu görüşmek üzere Christodoulides ile görüşmeyi kabul ettiğini de sözlerine ekledi.

 

Guterres kararlılığının devam ettiğini açıkladı

Guterres açıklamasında BM'nin Kıbrıs sorununa tüm Kıbrıslıların ve gelecek nesillerin yararına olacak barışçıl bir çözüm bulunmasına katkıda bulunma kararlılığının altını çizdi. BMGS, özel temsilcisi Maria Angela Holguin'in katılımına rağmen taraflar arasında ortak bir zemin bulunamamış olmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.