Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs sorununun çözümü için önlerine koydukları "2016 yılı sonunda çözüm" hedefine ulaşmak için çok daha fazla ve hızlı çalışmaları gerektiğine vurgu yaptı.
Akıncı, liderlerin temmuz ayında yapacakları toplam 6 görüşmede tüm başlıklar üzerinde görüşme yapabileceğine inanç belirterek, geri kalan sürecin çok yoğun bir şekilde geçmesinin önemine işaret etti ve ortak açıklanan 2016 hedefine ulaşmayı arzuladıklarını söyledi.
Kıbrıs'ta bir çözümü, bölgedeki Türkiye İsrail ilişkilerindeki gelişmelerin de gerekli ve görünür hale getirdiğine dikkat çeken Akıncı, Kıbrıs'ta bir çözüm durumunda bölgedeki İsrail ve Kıbrıs doğalgazının Türkiye'ye oradan da Avrupa'ya sevk edilebileceğine işaret etti ve "Kıbrıs sorununu çözersek bu çok daha uygulanır ve pratik bir hale gelecek, tüm tarafların yararlanabileceği bir noktaya gelecek ve tüm tarafların kazançlı çıkacağı bir noktaya geleceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs sorunu çözülemezse Kıbrıslı Türklerin bu enerji denkleminin dışında kalma tehlikesinin belireceğini, ancak bu tehlikenin Kıbrıslı Rumlar bakımından da olabileceğine vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum lider Nikos Anasdasiadis ile sürdürdüğü Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulmak amacıyla müzakere görüşmesi sonrası basın açıklaması yaptı.
Akıncı görüşme sonrası Cumhurbaşkanlığında yaptığı açıklamada, Temmuz ayında yapılacak 6 görüşmenin bugün ilk liderler buluşmasını yaptıklarını ve 3 saati aşkın sürdüğünü kaydetti.
Temmuz ayındaki diğer görüşmelerin 8,12,22, 26 ve 29 Temmuz'da yapılacağını anımsatan Akıncı, her görüşmede saptanmış belli başlıkların görüşüldüğünü, bugün de en çetrefilli konulardan mülkiyet başlığını görüştüklerini söyledi.
"Müzakereler tarihinde ilk kez..."
Bu sorunun çok komplike bir sorun olduğunu ifade eden Akıncı, ancak buna rağmen müzakereler tarihinde ilk kez tarafların mülkiyet konusunda müzakerecilerin de yoğun çalışmaları sonrasında ayrı ayrı olan belgelerini tek bir belge olarak ortaya çıkardığını kaydetti.
Ancak bu ortak belgede yakınlaşmalar yanında farklılıkların da yer aldığına işaret eden Akıncı, bu sorunun bitmediğini ancak bugün bu kağıt üzerindeki ayrılıklar üzerinde yoğun çalışmalar yaptıklarını ancak sonuca ulaşmadıklarını, ayrılıkları tümüyle gidermek için daha çok çalışmaları gerektiğini söyledi.
8 Temmuz'da yapılacak görüşmede vatandaşlık ve yasal ikametgah gibi konuları görüşeceklerini ifade eden Akıncı, "Öyle inanıyorum ki Temmuz ayı çıkmadan bütün başlıklar üzerinden geçmiş olabileceğiz" dedi.
Önlerindeki sürecin yoğun bir şekilde geçmesi gerektiğini ifade eden Akıncı, bunun 15 Mayıs ortak basın bildirisinde de ifade bulan "2016 sonunda çözüme ulaşmak" hedefine ulaşmak için gerekli olduğunu vurguladı.
Bölgede yaşanan gelişmelerin de Kıbrıs'ta bir anlaşmaya duyulan ihtiyacı gösterdiğine işaret eden Akıncı, Türkiye ile İsrail arasındaki yakınlaşmanın önemine işaret etti.
İsrail ve Kıbrıs doğal gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya gidebileceğini, bu yüzden çözümün önem taşıdığını ve çözüm olması durumunda tüm tarafların kazan kazan anlayışıyla kazançlı çıkacağına vurgu yaptı.
Kıbrıs sorunu çözülmezse Kıbrıslı Türklerin bu enerji denkleminin dışında kalma tehlikesi yaşayacağını, aynı şekilde Kıbrıslı Rumların da bunu yaşayabileceğini ifade eden Akıncı, bu yüzden Kıbrıs'taki her iki halkın hayrına olacak gelişmeler için hızlı hareket etmeleri ve müzakerelerde hızlanmaları gerektiğini söyledi.
Akıncı, konuşmasının sonunda halkın ve İslam aleminin yanında basın mensuplarının ve ailelerinin de bayramını kutladı.
Soruları da yanıtlayan Akıncı, İngiltere ziyaretini yapıp yapmayacağı ile ilgili bir soru üzerine daveti mevcut hükümetten aldığını ancak referandum sonrasında oluşan gelişmeler üzerine bu görüşmeyi ileriye götürmenin şık olmayacağını ve bekleyeceklerini söyledi.
Kıbrıs'taki mevcut Türk ve Rum hükümetlerinin Kıbrıs'ta bulunacak Federal bir yapı öncesinde başka ülkelerle daha önceden yaptığı anlaşmaların bu federal yapıya nasıl etki edeceği ile ilgili bir soru üzerine de Akıncı, bu konudaki genel anlayışın, her iki tarafın da geçmişte yaptığı anlaşmaların varılacak kapsamlı çözüm metnine yeni yapıda aykırı olmadığı sürece geçerli olacağını söyledi.