Rum gazeteleri bugünkü liderler görüşmesinde “esaslı ancak zor konuların” ele alınacağına dikkat çeken haberler yayımladı.
Politis “Esas Şimdi Başlıyor... Liderlerin Bugünden İtibaren Anlaşmazlıkların Üzerine Köprü Kurması Gerekiyor” başlıklı haberinde, BM’nin, yeni güven yaratıcı önlem önerilmemesi, önerilenlerin uygulanmasına ve esaslı müzakerelere odaklanılması teklifini hatırlattı.
Kıbrıslı Türk ve Rum müzakereciler Özdil Nami ve Andreas Mavroyannis’in, mavi renkli kalemle yazılmış Rum tezleri ile kırmızı renkle yazılmış Türk tezleri üzerine köprü kurulması ve siyah renkle yazılacak yakınlaşmalar haline getirilmesi hedefiyle çalıştıklarını anımsatan gazete, özetle şunları yazdı:
“Yönetim başlığında, yasama ve yargı erkleri de dahil çoğu yönde yakınlaşmalar kaydedildi ancak yasama erkinin seçim ve işleyiş yöntemi açık duruyor. Kıbrıs Türk tarafı, Talat ve Hristofyas arasında sağlanan dönüşümlü başkanlık ve eş başkanların, bir toplumun oy gücünün öteki karşısındaki etkisinin artırılmasını hedefleyen çapraz oyla seçilmesine ilişkin yakınlaşmayı yeniden gündeme taşıdı.
Rum tarafı, geçmiş dönemde dönüşümlü başkanlık Kıbrıslı Rumların zihnine olumsuz yüklenmiş olmasından -o zamanlar muhalefette bulunan bugünkü Anastasiadis hükümetinin de bunda katkısı var- dolayı değiştirilmiş sistemin görüşülmesini tercih ediyor.
Rum tarafının hedeflediği değiştirilmiş çerçeve yine başkanlık sistemine odaklanıyor. Rum müzakere heyeti uzmanları, bugün müzakere masasına konulacak önerileri incelemeyi sürdürüyor.
Çözümün referandumlarda muhtemel onaylanması ile çözümün uygulanması ve (artık teorik olan) Zürih Anlaşması Anayasası’ndan Federal Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’na geçiş arasındaki geçiş dönemi konusu da zor görünüyor.
GEÇİŞ DÖNEMİYLE İLGİLİ ANLAŞMAZLIK
Kıbrıslı Türkler ilke tezi olarak masaya; federal çözümün uygulanması ve Kıbrıs Türk tarafının, cayma olması ve 1960’taki durumun tekrarlanması korkusunun giderilmesi için yeni Anayasa’nın referandumların hemen ardından, geçiş dönemi olmadan uygulamaya konulmasını koydu. Yani Kıbrıs Türk tarafı referandumlardan sonra Kıbrıslı Türklerin yönetime katılması gerektiğini düşünüyor.
Ancak Rum tarafı Kıbrıslı Rumların -2004’te Annan Planı’nın reddedilmesini de gündeme getiren- muhtemel kısa bir geçiş dönemiyle federal rejime geçilmesi ve Kıbrıslı Türklerin otomatikman siyasi eşitlik ve yönetime katılım elde etmeleri korkusunun dikkate alınmasını talep ediyor. Bu nedenle Rum tarafı, kolay bir geçiş dönemi olması ve bu süreçte Meclis ve yürütme erki gibi federal devlet organlarının –muhtemelen 6 aylığına- seçilmesini istiyor.
Kıbrıs Türk tarafı geçiş dönemi konusunda çok da katı görünmüyor.
Rum tarafı da çok katı görünmüyor ancak karşılık olarak, çözümün onaylanmasıyla eşzamanda Maraş gibi meskûn olmayan yerler ile işgal bölgelerindeki değerlendirilmemiş Rum mallarının iadesinin federal rejime hemen veya süratle geçmesini istiyor.
Bu fikir, henüz başlıklar arasında al-ver yapılmamasına rağmen bir başlıktaki bazı çözümlerin başka başlıklardaki anlaşmazlıkları kolaylıkla azaltabileceğini dikkate alan paralel ve birbiriyle bağlantılı müzakere felsefesinin de karakteristiğidir.
Örneğin toprakta, müzakere edilmiyor olsa bile, önceki gün bazı bölge isimleri masaya konuldu. Yapılmakta olan, Kıbrıs Rum idaresi altına girebilecek bölgelerle ilgili detaylı kriterler sunulmasıdır ki sonuç olarak, toprakta yeni zihniyette bir harita şekillenmeye başladı.
Rum tarafının hâkim yaklaşımı, olabildiğince çok Rum göçmenin geri dönüşünü sağlamaktır ki Türk tarafı buna korkusuz yaklaşıyor, keza çok sayıda Rum’un döneceği toprak iade edilmesiyle Kıbrıs Türk idaresi altında geri dönebilecek Rum sayısı da azalır.”
Simerini “Ortam İyi Tezler Kötü” başlıklı haberinde Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis arasında oluşan olumlu ortama rağmen, bugün başlayacak esaslı müzakerelerin-henüz kamuoyuna açıklanmayan- “Kıbrıslı Türk tarafının müzakere heyeti düzeyinde ortaya koyduğu bir dizi önemli başlıktaki tezlerinin ağırlığı altında” yürütüleceğini savundu.
Gazete gerek Anastasiadis’’i, gerek Rum Müzakereci Mavroyannis’i asiste eden hukukçular grubundan edindiği bilgilere dayanarak “Türk tarafındaki değişikliğin ortam ve diyalog niyetiyle sınırlı kaldığını, aslında başlıklarda güçlü olumlu değişimler kaydedilmediğini, hatta bazı durumlarda; süreç içerisinde müzakerelerde birçok sorun da doğurabilecek gerilemeler olduğunu” yazdı.
Herhangi bir değişiklik olmazsa bugün Yönetim, Mülkiyet ve Toprak gibi önemli başlıkların müzakeresine başlanacağını belirten gazete bu üç başlığa dair Kıbrıs Türk tezlerinin satırbaşlarını ele geçirdiğini savunarak yönetim başlığında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve müzakere grubunun önceki Başkan Hristofyas’ın kabul ettiği ‘dönüşümlü başkanlık’ta direndiğini yazdı.
Gazete, “mülkiyette olguların daha da karmaşık göründüğünü, toprak başlığında da net tez ve öneri olmadığını, garantiler konusundaki görüşmelerde şimdilik müzakere masasına gerçek tezlerin yansıtılmadığını” yazdı.
Fileleftheros “Zor Konularda İlk Deneme” başlıklı haberinde okurlarına; iki liderin bugün yönetim, mülkiyet ve toprak kriterlerini görüşmeye başlayacağını, görüşmeye Eide’nin de katılacağını ve Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bir dizi temasta bulunmak üzere bugün Brüksel’e gideceğini de aktardı.
Alithia haberine “Üç Başlıkta Derine İniyorlar” başlığını attı.