Maraş kökenli kişilerden oluşan bir grup vatandaşın, Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ile sözde “Maraş Belediye Başkanı” Simos Yoannu’ya Maraş ile ilgili öneride bulunduğu bildirildi.
Politis gazetesi; “Maraşlıların Ne Yapması Gerekir” başlıklı yorumsal haberinde, Maraş kökenli kişilerden oluşan bir grup vatandaşın, Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ile sözde “Maraş Belediye Başkanı” Simos Yoannu’ya, tüm Maraş şehrinin sahiplerinin (hak sahiplerinin) tescil edilmesiyle ilgili bir öneride bulunduğunu yazdı.
Maraş kökenli Rumların endişe duyduklarını yazan gazete, “Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin ümit olmamasının, Maraş’ın açılması ve kolonize edilmesine ilişkin Ankara, Evkaf ve Kıbrıs Türk siyasetçilerin hamlelerinin, Maraş kökenli Rumları endişeye sevk ettiğini” kaydetti. Gazete ilgili haberinde, Başbakan Ersin Tatar’ın geçtiğimiz Cuma günü yaptığı Maraş’ın aşamalı olarak açılacağına ilişkin açıklamasına da yer verdi.
Maraş kökenli Rumlar için; “Kıbrıs sorununda çözüm perspektifi yoksa her bir Maraşlı, Kuzey’deki Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurmak için AİHM karaları temelinde, kendi başına mı hareket etmeli?” sorusunun gündeme geldiğini belirten gazete, birçok Maraş kökenli Rum’un hukuki görüş alarak zaten ilerlediğini yazdı.
Gazete, birçoğunun ise, bu sürece ya dudak büktüğünü ya da ekonomik olanaklara sahip olmaması nedeniyle avukat tutamadığını, bu nedenlerden dolayı da Maraş kökenli Rumların devlete yönelerek hukuki ve maddi yardım talebinde bulunduğunu belirtti.
Güney Kıbrıs için pandemi nedeniyle ekonomik anlamda zor bir durumun söz konusu olduğunu belirten gazete, bununla birlikte Rum hükümetinin ve Hukuk Dairesi’nin toplu kişisel başvuruların tehlikeli ve Kıbrıs sorununda olumsuz etkilere sahip olabileceği şeklindeki görüşü dile getirdiğini anımsattı.
Habere göre, Maraş kökenli Rumlar, önerileri içerisinde Maraş ile ilgili kurulacak çalışma grubunun nasıl olması gerektiğine ilişkin görüşlerini de aktardılar.
Önerileri arasında, Çalışma Grubu’nda 4 veya daha fazla tecrübeli hukukçunun bulunmasını; hak sahiplerinin listesinin belirlenmesi için “Mağusa bölgesinden” 2 tapu memurunun yer almasını; tüm şehirlerde faaliyet göstermesi; personel takviyesi gibi öneriler bulunuyor.
Rum avukat Ahilleas Dimitriadis’in de açıklamalarının derlendiği haberde, Dimitriadis, bir Kıbrıslı Türk kurumunun, Güney Kıbrıs’taki taşınmaz mal için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yapmasını, “madalyonun başka bir yüzü” olarak nitelendirdi.
Rum hükümetinin, Maraş kökenli sakinler konusuna ilişkin hamlelerini “talihsizlik” olarak nitelendiren Dimitriadis, hükümetin AİHM’deki etkisizliğinin Maraş’ı Evkaf’a bırakmakta olduğunu söyledi.
Kıbrıs Türk mallarının idaresine ilişkin olarak Dimitriadis, “kötü yönetim anıtından” söz etti ve Güney Kıbrıs’ın tazminat ödemek zorunda kalması durumunda muhtemelen Rum vergi mükelleflerine daha büyük bir yükün bineceğini belirtti.
Dimitriadis, Güney Kıbrıs’ta da, Kuzey’de kurulana benzer bir taşınmaz mal komisyonun kurulmasının ise, Kıbrıs sorununun çözüme varmaması durumunda geniş zamanda olası olduğunu da söyledi.