Mağusa İnisiyatifi ve Mağusa Kentimiz ((Αμμαχοστος η πολυ μας) inisiyatifleri yaptıkları ortak değerlendirmede, “Maraş’ın tellerle kapatılmış bölgesinde, yasal mülk sahiplerinin haklarının kabulünü” yeniden gündeme taşıdı.
Açıklamada şu ifadeler dikkat çekti:
“Bizlere göre, Kıbrıs’ta ikamet eden her bir insan, adanın her köşesinde özgürce dolaşabilmelidir. Bu hakları ihlal eden askeri bölgeler, bu anlayıştan muaf tutulamaz. Bu yüzden, kararlı bir şekilde, askeri bölgelerin askersizleştirilerek sivil idarenin yönetimine geçmesi gerektiğini vurgularız. Bu talebimiz sadece Maraş ile sınırlı değildir, aynı zamanda Maronit köyleri olarak da bilinen Karpaşa, Gürpınar (Agia Marina) ve Özhan (Asomatos) için de geçerlidir.”
“Bizler için Maraş’ın toprak düzenlemesi kapsamında ele alınması herhangi bir zoraki yer değiştirmeye yol açmayacağı için hemen gerçekleştirilmesinden yanayız. Başlangıç olarak, Maraş’ın yeşil hattın geriye kalanında olan bölgeler gibi BM Barış Gücü (UNFICYP) himayesine aktarılması Güven Yaratıcı Önlemler için yeni bir çerçeve yaratabilir.”
“Maraş’ta mülkleri bulunan yasal sahiplerinin on yıllardan sonra mülklerine erişebilmesi, çatışma sonrası dönemde bulunan toplumların ihtiyacı olan uzlaşma için gerekli geçiş dönemi adaletinin sağlanmasına da olanak sağlayacaktır.”
Kıbrıslı Rum lider Nicos Anastasiadis’in Kıbrıslı Türklere yönelik AB mali yardımını veto çağrısı da değerlendirilen açıklamada, bu yöndeki endişeler paylaşıldı, “Bütçenin veto edilmesinin daha önce %65 oranında adanın yeniden birleşmesine ve Maraş’ın yasal sahiplerine iade edilmesinden yana taraf olan Kıbrıslı Türk siyasi iradesine yönelik bir saygısızlık olacağını değerlendirmekteyiz” dendi.