Günlerdir Anayasa konusundaki kafa karışıklıklarını dile getirmeye çalışıyoruz. Anayasa değişikliği konusunda, meclisten oybirliği çıkmasına karşın, ilk kez 50 vekile de güvensizliğim hat safhaya ulaştı. Üzerine almak isteyen alsın. Alınmak isteyen alınmaya devam etsin. Bu meclis çobanı oynarken, bizi koyun yerine koyarken, ben kara koyun olmayı seçiyorum. Sürüden ayrılmaya tercihimi kullanıyorum. Dün TAK’tan Özgül Mutluyakalı’nın hem seçim, hem de Anayasa referandumuna ilişkin hazırladığı haberde, yaşanılan süreçle ilgili kendimi bir kez daha kötü hissettim. Bu haberin içeriğindeki siyasi partilerin açıklamalarını sizinle buluşturmak boynumun borcu oldu. Açıklamaların neredeyse tümü beceriksizce yapıldı. Neredeyse tümü “ne haliniz varsa görün” dercesine. Vatandaşlar, 29 Haziran’da sandığa gidecek ve 21 maddelik Anayasa değişikliğini oylayacak. Cumhuriyet Meclisi Anayasası’nın 21 maddesinin neler olduğunu özetleyen bir broşür hazırladı. Dağıtımın gerçekte nasıl yapıldığı muamma. İşte Anayasa ile ilgili o garip açıklamalar: - Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG) MYK üyesi ve Yerel Yönetimler Sekreteri Hakan Kuntay 29 Haziran’da Anayasa değişikliği için yapılacak halkoylaması konusunda da çalışmalar yürüttüklerini ve halkı bilinçlendirmek için broşürler dağıtacaklarını; medya yoluyla da bilgilendirmelerin sürdüğünü anlattı. - Ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi (UBP) Basın Sorumlusu Hüseyin Çobanoğlu, Anayasa konusunda ise özel bir kampanya yürütmediklerini kaydetti. - Demokrat Parti - Ulusal Güçler (DP-UG) Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Erol Aktoprak, Anayasa değişikliği konusundaki halkoylaması için ise radyo-TV konuşmaları dışında aktif bir kampanyaları olmadığını bildirdi. - TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Anayasa değişikliği konusunda kampanya yürütmeyeceklerini de açıkladı. Özyiğit, “Anayasa için bir kampanyamız yoktur, olmayacak da” diyerek, kamuoyuna “evet” veya “hayır” demeleri yönünde bir çağrı yapmayacaklarını; gerekli değerlendirmeyi vatandaşların yapacağını kaydetti. BKP, YKP, Baraka, KTÖS, Kıbrıs Türk Devlet Çalışanları Sendikası (Çağ-Sen), Kıbrıs Türk Taşeronlar Birliği, Devrimci Komünist Birlik, Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Anayasa değişikliğine “hayır” diyeceğini açıklamıştı. KSP ise, Anayasa değişikliği referandumunu boykot edeceğini açıklamıştı. Televizyoncuların davetlerinde, gazetelerin röportajlarında limitli şekilde Anayasa değişiklikleri konuşuluyor. Hatta ağzı olan konuşuyor. Benim vekillerim ise köy gezilerinde, oy avcılığında suskun. İlk günden itibaren bu işin iyi tanıtılması gerektiğini düşünenlerdenim. Referandum denen kelime eğer bu kadar basitse, Anayasa ile ilgili bilinçlendirme kampanyasına ihtiyaç duyulmuyorsa, vatandaşa koyun gibi bakıldığını düşünmekten geri kalmıyorum.