Dün hafta sonunun üzerimizdeki vahameti ve de havanın güzel oluşu nedeni ile birçok dostumuzu ziyaret etme fırsatı buldum. Dost sohbetlerinde yavaş yavaş “Toplum Liderliği” için Nisan ayında yapılacak seçim daha yoğun bir şekilde konuşulmaya başlandı. Çok ciddi bir toplumsal değişim beklentisi oluşmuş durumda. Kıbrıslı Türkler ne hükümetten ne de 2013 yılında oluşturdukları meclis yapısından memnun değil. Bir kere CTP/DP hükümeti vaat ettikleri ve de hükümet programına yazdıkları vaatlerin geçen süre içerisinde %5’ini bile hayata geçirebilmiş değil. İşçi memnun değil, hayvan üreticisi memnun değil.. Emek dünyası memnun değil diğer taraftan sanayici de tüccar da şikâyetçi... Meclisin önü eylem alanına yeniden dönmüş durumda. ** Haziran 2013’te yapılan halk oylamasında halkın %62 ile ret ettiği Anayasa Değişiklik paketi ise meclise halk tarafından güvenilmediğinin tescili şeklinde ortada duruyor. 1974’ten sonra Kıbrıs’ın kuzeyinde oluşturulan siyasal sitem tıkanmış durumda. Meclis Genel Kurulu haftada iki gün ikişer saatten toplam dört saat çalışır hale gelmiş durumda. Yaşadığımız dönem Cumhuriyet Meclisi’ne en az güven duyduğu dönem olarak tarihe geçmeye aday. Kıbrıslı Türkler bu güvensizliği Meclis’ten tüm partilerin oyları ile geçen Anayasa Değişiklik paketine Hayır oyu vererek gösterdi. Anayasa paketi değişikliği olmadı. ** Meclis yenileneli henüz bir buçuk yıl olmasına rağmen dört milletvekili parti değişirdi. Halkın beklentisi ise üzerinde bolca konuşulan milletvekili transferlerinin önlemesi idi. Olmadı. Halkın beklentisi olan Tek Bölge seçim sistemi ile ilgili henüz netleşen bir şey yok. Anlaşılan bu da milletvekili transferlerinin yasaklanması gibi olmayacak. Tam bir hayal kırıklığı yaratmaya devam ediliyor. Beklentiler boşa çıkarılmış durumda. Meclis sandalyeleri, hem de bu kadar kısacık süreli toplantı yapan meclis oturumları boş. Vekiller oturumlara katılmıyor, bakanlar sorulan sorulara cevap vermiyor. ** Yaratılan ve de hiç bir şey yokmuş gibi davranılan bu siyasal siteme ise halkın tepkisi gittikçe artıyor. Anlaşılan odur ki geçen bir buçuk yıllık sürede hem siyaset kurumu hem de meclis yapısı halktan kopmuş durumda. Halktan kopulduğu zaman ve de halkın talepleri kulak ardı edilip yetkiyi başka diyarlarda arar duruma düşüldüğü zaman daha önce neler yaşandığını unutmamak gerek. Bizden uyarması. **** Gatriya Aba Fenomeni