Meclis tatilde!

Derviş DOĞAN

Yıllardır konuşuluyor, tartışılıyor.

Lakin sonuç yok.

Her şey laftan lakırdıdan ibaret kalıyor.

Ta ki yeni bir yangın olsun yüzlerce hektar alan içindeki ağaçlarla birlikte yanıp kül olsun.

Sonra bir müddet daha tartışıladursun.

Şu gün gelecekti, hazır bekletiliyordu falan.

Kısacası yalan dolan.

İnsanları kandırmaya gözlerinin içine baka baka yalan söylemeye devam eden bir devlet erki var.

Kısır ve üretmeyen siyasetin aktör olarak karşımıza çıkarttığı siyasetçilerin iş bilmezliğinin farutrasını maalesef halk olarak bizler ödüyoruz.

Hem de en ağır şekilde!

Toplumsal sorunlarımızı her seferinde öteleyerek daha büyük ve farklı farklı sorunlarla karşı karşıya bırakılıyoruz.

Oysa bu bizlerin kaderi değil.

Olmamalı.

Bütün bunları değiştirmek bizlerin elinde.

Düşüncelerimizde..

Ortaya koyacağımız iradede.

Nitelik arayarak buna adım atabiliriz.

Seçicilik yapabiliriz.

Nitelikli insanlara yönelerek, işinin ehli insanların üzerine yapacağımız tercihlerle kaliteli siyaset üretebilen doğru kadrolar ortaya çıkartabiliriz mesela..

Bu mümkün.

Aksi takdirde siyasetçinin her gün verdiği ve yerine getirmediği sözlerle, boş vaatlerle ömrümüzü ve çocuklarımızın geleceğini heba etmeye devam edeceğiz.

Bu çok açık.

Zira tecrübelere sahibiz hepimiz bu noktada.

Malum mevsim yaz.

Tatil çağrıştıran bir mevsim.

Zaten meclisimiz de tatilde.

Geriye kalan Bakanlar Kurulu ise dış görevlerde.

Peki nerede?

Türkiye ve üçüncü ülkelerin çeşitli çeşitli kentlerinde temaslar yapıyorlar güya.

Ha yapmasınlar mı?

Tabi ki yapsınlar da, bugüne kadar bu temasların topluma kazandırdığı hiç bir şey olmadığını da iyi biliyoruz.

Oysa ülkede dağ gibi biriken sorunlar var.

Öylece duruyor bu sorunlar.

Yanlarına yenileri eklenerek.

Bakanlar istihdamın peşinde, birilerine ihale yıkmanın derdinde.

Bir daha ki sefere tekrar seçilmenin hesapları önlerinde.

Toplumsal sıkıntılar mı?

Onlar Allah’a emanet..

Yangın helikopteri derler, memleket yanar ama o helikopter bir türlü gelmez.

Yol derler, alt yapı derler, ha başladı ha başlıyor palavrasını atarlar, ama hafta geçmiyor ki insanlar ölmesin o yollarda.

Üniversite adası olduk derler, lakin yüksek öğretim politikaları yoktur.

Çevre nutukları atarlar, lakin ülke çöplükten geçilmez.

Turizm ekonomi çarkının  en büyük dişlisi derler, ama turizm politikaları yoktur.

Eğitim sistemi mevcut haliyle sürdürülebilir değil.

Sağlık sistemi ha keza.

 Çökmüş, işlevini yerine getiremiyor.

Ekonomi taşıma su ile dönen bir değirmenden farksız.

Sürdürülebilir değil.

Çözüm derler, çözüme destek nutukları atarlar.

Ama ellerine geçirdikleri her fırsatta çözümsüzlüğü çağırırlar.

İşin özeti mi?

Dökülüyoruz hem de patır patır dökülüyoruz.

Ve/fakat meclis tatilde, bakanlar dış gezide.