TBMM’de sürdürdüğü ‘Adalet Nöbeti’nin beşinci gününde tuvalete giderken gözaltına alınan HDP’li Gergerlioğlu’nun ifadesi ortaya çıktı. Gergerlioğlu, polislere namazını kılmak ve üstünü değiştirmek için talepte bulunduğunu hatırlattı, "Kendimi ifade etme özgürlüğüm ve ibadet özgürlüğüm ihlal edildi, darp edildim" dedi.
"Ben milletin bir ferdiyim, barışçıl ve sivil olarak açıklamalar yaptım"
“Kesin hüküm giymeniz nedeniyle Meclis Genel Kurulu'nun 17.03.2021 tarihli 60. Birleşiminde milletvekilliğinizin düşürülmesine rağmen meclis binasını terk etmeyerek eylemler gerçekleştirdiğiniz iddiasını kabul ediyor musunuz?” sorusuna Gergerlioğlu, “Benim milletvekilliğinden düşürülme hadisem hukuka aykırı bir şekilde yapılmıştır. Usule ve Anayasaya aykırıdır. Anayasa Mahkemesi kararı beklenmeden Meclis Başkanlığı’nda TBMM okunmuştur. Meşru bir karar olmadığı için milletin vekili olmam nedeni ile Anayasanın uygulanması istedim. Genel Kurulda bulunurken karar okunduğu için 17.03.2021 günü saat: 19.25’e Genel Kurul’dan çıktım parti grup toplantı odamıza geçtik ve orada bu kararın hukuksuzluğa ve Anayasa’ya aykırılığına dair çeşitli açıklamalar yaptım. Milletvekilliğim o esnada düşmüş olabilir ama milletin bir ferdi olarak bu hukuksuzluğa itiraz ettim. Ben bir vatandaş olarak bana yapılan haksızlığa karşı TBMM’de millete seslendim bu da en doğal hakkımdır. Çünkü burası TBMM’dir. Ben TBMM’den çıkmak zorunda değildim. Ben milletin bir ferdiyim, barışçıl ve sivil olarak açıklamalar yaptım." yanıtını verdi.
"Bana yapılan haksızlığa karşı kamuoyunu bilgilendirmek için meşru hakkımı kullandım"
Gergerlioğlu ifadesinde şunları kaydetti:
“17.03.2021 tarihinden itibaren TBMM'de gece gündüz dahil olmak üzere kalmaya devam ettiğiniz ve ayrılmadığınız hususundaki iddialar ile ilgili söylemek istediklerini nedir?
Evet o tarihten itibaren HDP Grup toplantı bölümünde kaldım, gecem ve gündüzüm orada geçti. Oradan ayrılmadım. Bana yapılan haksızlığa karşı kamuoyunu bilgilendirmek için meşru hakkımı kullandım.
"Milletin Meclisi'nde milletin ferdinin bulunması suçu mu uyduruldu"
-TBMM'de milletvekilliğiniz düşmesine rağmen kalmaya devam ederek buradan sosyal medya üzerinden canlı yayınlar ve video paylaşımları yaptığınız yönündeki iddialar ile ilgili söyleyecekleriniz nelerdir?
Milletin Meclisi'nde milletin bir ferdinin bulunması suç mudur? Milletin Meclisi'nde milletin ferdinin bulunması suçu mu uyduruldu. TBMM demokrasinin beşiği milletin temsiliyet yeridir. Eski bir milletvekili ve bir vatandaş olarak TBMM bulunmam açıklamalar yapmamdan daha doğal bir şey olamaz. Anayasamız ifade özgürlüğünü tanır ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bunun bir Vatandaş için en geniş halini sunar. Esas olan vatandaşların özgürlüğü hakkı ve hukukudur. 83 milyon kişinin sorunları halletmek için başvuracağı yer TBMM’dir ve ne üzücü ki milletin Meclis’inde neden bulunduğum bana sorulmaktadır.
"Sahte video görüntüleri savcılık tarafından kullanılmıştır"
-Aynı gün milletvekilliğiniz düşürüldükten sonra Meclis Genel Kurulu salonundan çıkarak basın mensuplarına demeç vererek ikinci katta bulunan HDP parti grup katına yürüyerek beraberinizde bulunan kişiler dahil olmak üzere grup içerisinden "Biji serok apo" sloganı atıldığı dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi koridorlarında terör örgütü elebaşı ve terör örgütü lehine slogan atılmak suretiyle terör örgütü propagandası yaptığınız iddiasını kabul ediyor musunuz?
Meclis Genel Kurulu’ndan çıkışımızda birçok gazeteci oradaydı ve çekim yapmaya başladı. Genel Kurul kapısından çıktığımızda gazeteciler video çekimi yapıyordu ve biz HDP Grup toplantı odasına gidene dek bu çekimleri devam ettirdiler. Çekim kayıtları gazetecilerdedir. Sahte video görüntüleri savcılık tarafından kullanılmıştır. Bu görüntüler içinde bulunduğum grup ile alakalı değildir. Genel Kurul kapısından arkadaşlarım ile topluca çıktıktan sonra grup toplantı odasına geçeceğimizi ve oradan ayrılmayacağımı, AYM kararını bekleyeceğimi söyledim bütün bu kayıtlar gazetecilerde mevcuttur. Bana gösterilen video görüntüleri benim ve içinde bulunduğum topluluk ile alakalı değildir. Çıkışta ben konuştum ve son olarak da gazetecilere Meral Danış Beştaş da bir iki cümle söyledi, sonrasında toplantı odasına geçtik sonrasında herhangi bir slogan veya kişi konuşması olmadı. Görüntüler sahte ithamlar yanıltıcıdır. Bizim Genel Kurul’dan çıkış saatimiz önceki sorunun cevabında söylediğim gibi 19.25’dir. Bana göstermiş olduğunuz video görüntüsünde ki saat 22:40 civarında görünmektedir. Bu da bizim ile alakalı olmadığını göstermektedir.
Gergerlioğlu'nun avukatları: İfadesinden bir bölüm çıkarıldı, şerh koyduk!
Gergerlioğlu'nun avukatları Kerem Altıparmak ve Sercan Aran, Gergerlioğlu'nun ifadesinin bir kısmına ismini ve sicil numarasını vermek istemeyen bir kişinin müdahalede bulunduğu belirtti. Avukatlar tutanağa şerh koyduklarını belirterek şunları kaydetti:
"İfade tamamlandıktan sonra tutamağın üçüncü sayfasında müvekkil şerh ekinde yazılı şikâyeti ve beyanlarını ifade etmiş ve tutamağa yansımasına rağmen bu kısım yine şerh ekinde tarif ettiğimiz tutamağı imzalamaktan imtina eden ve sicil numarasını / ad soyad bilgilerini söylemeyen kişinin müdahalesi ile çıkarılmış ve şu an 3 sayfada yazılı bölümü ve üst satırdaki kısım eklenmiştir. Şerh ekinde yazılı husus ve müvekkil beyanları ile ilgili müvekkilin şikayetleri doğrultusunda işlem yapılmasını ve ifadeye müdahale eden kişi hakkında şikayetçi olduğumuzu belirtir , şerhli olarak tutunağı imzalıyoruz."
Şerhin eklenmesinin ardından Gergerlioğlu şunları belirtti:
"Sabah namazı kılmak ve üstümü giyinmek istediğimi söyledim"
“Ayrıca gözaltına alındığım sıradaki hususları eklemek istiyorum. Sabah tuvalete gidip daha sonra ellerimi yıkamak için çıktığımda orada bir kısım Meclis polisinin beklemekte olduğunu gördüm. Elimi yıkadım ve abdest aldım. Polislere sabah namazımı kılmak istediğimi ve ondan sonra da giyinerek işlem yapabileceklerini söyledim. Dar olan sabah namazı vakti ile bir an önce namazımı kılmak istedim ve üzerimi giymek istediğimi söyledim. Ancak izin vermeyip koluma hızlıca girerek beni koşar adım götürmeye başladılar.
"Güç kullanarak beni polis otosuna bindirdiler"
Elbisemi ve ayakkabılarımı giyemeyecek ve terliklerimle çıkmak zorunda kaldım. Beni çekiştirdiler ve asansörden indiğimizde merdiven trabzanlarına elimi tutarak ‘Ne yapıyorsunuz?’ dedim. Buna rağmen güç kullanarak beni polis otosuna bindirdiler.
"Sanırım kamuoyuna uygunsuz bir görüntümün servis edilmesi için özellikle yapıldı"
Üzerimde pijamalarım ve ayağımda terliklerim varken bu yapıldı. Sanırım kamuoyuna uygunsuz bir görüntümün servis edilmesi için özellikle yapıldı. Ayrıca ibadet özgürlüğüm de ihlal edilmiştir. Bu güç kullanma esnasında da sol ön kolumda ekimozlar oluşmuştur. Boynumda da kas ağrıları oluşmuştur. Sağ el ikinci parmağımı da bükmekte zorlanıyorum.
"Kendimi ifade etme özgürlüğüm ve ibadet özgürlüğüm ihlal edildi, darp edildim"
Olayın sıcaklığı geçtikten sonraki hissettiğim parmağımı bükmekte zorlandığım doktor raporunda yoktur. Kendimi orada ifade etme özgürlüğüm ve ibadet özgürlüğüm ihlal edilmiştir. Ve güç kullanılmak suretiyle darp edildim. Ceza hukuku açısından hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Yaptığım fiiller ve sözler hukuka aykırı değildir. Ayrıca hukuka aykırı olarak yakalamam yapıldığı için davacı ve şikâyetçiyim."