Meclis'te herşey yolunda!

Derviş DOĞAN

Oturdular ve aciliyeti için karar verdiler. Konu mühim. Konu hayati. Üstelik toplumsal önceliklerimiz arasında meclis başkan yardımcılığının ana muhalefete verilmesi vardı. O derece yani. Başkanlık divanını oluşturulacak ve icraatlar başlayacaktı. Hepimizin gözü kulağı da meclisteydi zaten. Sağolsunlar yanıltmadılar. Ve beklentimiz  olan meclis başkan yardımcılığının ana muhalefete verilmesini ivedilikle yasallaştırdılar. Eksik olmasınlar bir kez daha bizleri gururlandırdılar. İvedilik mevzusu ve sonuçlanma faslı ne yalan söyleyeyim beni çok etkiledi. Öneri gelmesi ile birlikte alt komitenin performansı ve akabinde genel kurula intikali ve tabi sonrasında onaya sunulması kabulü vs. Muhteşemdi. Lakin şimdi sevinmemiz mi gerekiyor? Yoksa üzülmemiz mi? İşte bunu bilemedim. Yapılan bu  değişiklikle meclis başkan yardımcılığının teamüllerin ötesinde yasa ile de ana muhalefete verileceği meşruluk kazanmış oldu. Doğrusu oldukça ivedi olan bir konuydu bu. Böylelikle memleketi yakından ilgilendiren ve hatta memleket meselesi olan  meclis başkan yardımcılığı makamı kime kalacak sorunu ortadan kalkmış oldu. Hep birlikte rahatladık. Konunun sevindirici olan tarafına gelince;  ivedilikle ele alınan bir mevzunun mecliste nihayete erdirilerek sonuçlanmasını önemsiyorum. Zira ivedilik ibaresi taşıyan onlarca önemsiz yasa taslağı var meclisin tozlu raflarında sırasını bekleyen. Hani olsa da olur olmasa da olur cinsinden. Varsın onlar beklesin. Meclis Başkan Yardımcılığı  ana muhalefete geçmeden zaten diğer önemsiz yasaları ele alamayacaktı meclis. İyi olmuş, iyi olmuş. Ha üzücü tarafı var mıydı? Açıkçası hiç yoktu. Varsın toplumsal gereksinimleri içeren hayatlarımıza doğrudan etki edebilecek yasalar ivedilik alınarak meclisin raflarında bekletilsin. Ne olacak sanki? Varsın halkın yaşam kalitesini artırabilecek, her alanda daha adil ve daha demokratik bir yaşam düzenin tesis edilebileceği yasalar öylece dursun. Şeker suya mı düştü sanki? Nasılsa 10 yıl bir gün onlara yine sıra gelmeyecek. Örneğin toplumun genelini ilgilendiren ve halk arasında  "göç yasası" diye adlandırılan, Kamu Çalışanlarının Maaş,Ücret ve Ek Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasası. Kime ne? Ama yine de  kısa bir hatırlatma yapayım özet olarak bu yasaya dair. Neleri içeriyordu bu yasa? Toplu iş sözleşmelerinin  kaldırılmasını ve çalışanların  sendikasız bırakılmasını. Kamuya yeni girecek olan  personelin maaşlarının  düşürülmesini, aynı işi yapıp aynı hizmeti verenler arasında ki maaş ve ek ücret uçurumunun oluşmasını, Yasanın geçmesine yardımcı olan kurumların bu yasadan muaf bırakılacak olmasını... Gördüğünüz gibi ehemniyetsiz. Hiçbir önemi yok. Toplumsal bir değer taşımıyor. Kuru gürültü hep. Lakin yüce meclisimiz yine de  buna el attı. Konuya ivedilik kazandırıp söz konusu yasanın yeniden  düzenlenmesi için raflara konuldu mesele. Kamu Reformu Yasası,  önemsiz bir yasa o da aynı şekilde bekletiliyor. Yargının elini kolunu bağlayan ve güncellenmesi elzem olan yasalar da ivedilik durumuna göre  raflara yerleştirildi. DAÜ Yasası malum son derece gerksizdi. O da bekletiliyor. Ve daha sayamadığım onlarca yasa önemsiz oldukları halde  ivedilikleri alınarak meclisin tozlu raflarında bekliyor. Şimdi söyleyin bakalım daha ne yapsın bu meclis? Toplansalar vay. Toplanmasalar vay. İvedilik alsalar vay. Almasalar vay. Önemsiz yasaları hem de ivedilik alarak raflara kadar getirip koymuşlar. Daha ne yapsınlar? 5.Turda başkan yardımcısını bile seçtiler. Yani insaf..