MEDENİYET BU MUDUR?

Arif Alasya

1974 Sonrası her geçen gün Kıbrıslıya ait ne varsa aynen Osmanlıda olduğu gibi yeniçerilerine yağmalatan bir zihniyet ile ganimetler üleşilmiştir.

Ganimetin üleşilmesine adadaki yandaşlar yetmemiş olacak ki ithal nüfus ile adanın hem demokrafik hem de topografik yapısı değiştirilmiştir.

Ada halkı üretimden koparılmış ekonomisi çökertilmiş tüm kaynaklarına el konulmuştur.

Yönetimde ne kadar söz sahibi oldukları açık ve net olarak ortadadır.Otur Arab kalk Arab gibi yönetilmekteyiz.

Güncel olarak gündeme gelen Maraş konusu ile ilgili bir dostumun yazısı yukarıdaki nedenlerle beni çok etkilediği için köşemde sizlerle paylaşmak istedim.

‘’Akşam bir TV programında lemnos adasını gıpta ile izledim. Biz de bir ada ülkesiyiz ve ayni kültürel karaktere, hatta çok daha fazlasına sahip bir coğrafyadaki adayız. Biz niye doğal dokuyu kültürel mimariyi koruyamıyoruz diye hayıflandım yine.

Düşündüm de Egedeki Yunan adaları Türklerin elinde kalsaydı bugün ne şekilde olurlardı? Yine kendine has o dokusunu koruyabilirler miydi? Muhtemelen Kuzey Kıbrıs gibi ucubeleştirirdik oraları da. Madem insan ve bina yoğunluğunu artıracaksın bari adanın kültürel mimari doğasına uygun, estetik ve planlı bir şekilde yap.

Bir de her yerin içine ettiğimiz yetmezmiş gibi, şu günlerde Maraş açılımını konuşuyoruz. Bu konuda sözde uzman TOKİ ile Gonyalı müteahhit gardaşlarımız da devreye girdiler.

Madem, Maraş'ın da ırzına geçmeye hazırız. Fetihçi zihniyetle her yere yayılmak her yeri almak mıdır mesele ve övünç kaynağı? Yoksa gittiğin yere uygarlık medeniyet kültür götürebilmek midir? Emperyalizmin her türlüsüne karşıyım da en azından, çok isterdim, inanın ki isterdim, geldik, aldık imar ve mamur ettik, estetik, medeniyet getirdik diyebilmenizi. (F.T)

Evet bu bizim beklentilerimizdi ama nafile beklemişiz…