Mellisa henüz 5 yaşında. Umutları, sevinçleri var. Bir pastanın mumuna üflemek, ışıkları kapatmak ve küçük oyuncaklar onu dünyanın en mutlu insanı yapmaya yetiyor. Aslında kendi kocaman beklentilerimizi düşündüğümüzde, onu tatmin edecek şeylerin minikliği, tıpkı onun minicik elleri gibi. Bir hayatın daha pamuk ipliğine bağlı olduğu, umudun yine yeşil kağıt parçalarına takıldığı gerçeği ile yüzleşiyoruz bu günlerde. Hüseyin Luricinalı için elimizden gelen gayreti gösteremedik. Onu ameliyata yetiştiremedik. Hüseyin’in yorgun bedeni daha fazla direnemedi geçirdiği rahatsızlıklara. Onu kalabalık bir cemaat ile melekler diyarına uğurladık. Bu kez ayni kötü kaderi yaşamamamız gerek. Bu kez yardım kampanyalarını tamamlayıp, ihtiyaç duyulan parayı bir an önce toplamamız şart oldu. Gün bugündür. Gerisi yalan. Kişisel hırsların gözümüzü kör ettiği, bencilliklerimizin tavan yaptığı, zevklerimizin bizi esir ettiği bir dönemde tüm her şeye dur diyebilmeli insan. O daha ilkokulu bitirecek. Uzun saçlarını savurup, hayata meydan okuyacak. Bu dünyanın merkezi benim deyip hatta ailesi ile tartışacak defalarca gençlik rüzgarlarında. Oysa kum saati akmaya devam ediyor. Bu minik kızın gözlerindeki, heyecan pırıltısı o yeşil kağıt parçalarında daha da azalıyor. Biz Hüseyin için başaramadık. Kemal için, Polat için başaramadık. Biz ülke insanımızın hakkını, gençlerimizin ve geleceğimizin hakkını veremedik. Siz çaresizliğin pençesine hiç düştünüz mü? Çaresiz çırpınmalara şahit oldunuz mu? Utangaç bakışlarda, toplumdan bir şeyler istemenin acısı, karakteriniz ile bağdaşmayan, ajitasyondan nefret eden yapıda, “ne yapmam gerek?” diye düşündünüz mü? Umarım düşünmediniz ve düşünmesiniz. Ancak ben, her şeyini sağlık harcamalarında yitiren insanlar gördüm. Ekonomik sorunlar arasında, henüz hayatının baharında, geçirdiği hastalıklar nedeni ile dostlarımı kaybettim. Hayatlarının beklilere takıldığı, parasızlığın zamanı çaldığı, hayatları çaldığı anları hissettim. Dostlarımı kaybettim benzer yeşil kağıt parçaları yüzünden. Oysa onlarda senin, benim gibi sıradan Kıbrıslılardı. Rüzgar tersten esince, gemi su almaya başlayınca toplumsal dayanışmanın devreye girmesi gerekiyor. Bugün o gün. Bugün Melissa için savaşma günü. Yalnızca bir SMS yetebilir. Toplam 3 bin SMS’e ihtiyacımız var. Bu ay 10 TL daha fazla ödeyin Şimdi telefonunuza “BAGIS” yazın ve, 1665’e SMS gönderin…