Kudret Özersay sosyal medyadan duyurdu. Yeni yılın ilk haftası kurucu kadromuzla, tüzüğümüzle geliyoruz dedi. Ve böylelikle Sayın Özersay’ın kamuoyu arasında da beklentiye dönüşen partisi sahneye çıkmaya hazırlanıyor. Peki bu ne demek? Kıbrıs Türk Siyasetinde yeni bir şekillenme olacak demek. Taşlar şimdi yerli yerine oturacak demek. Telaşa mahal yok elbette. Siyaseti doğru kulvarda tutabilenin takdiri de mutlaka yapılır. Bu haliyle topluma katkı sağlar. Standart yükselir. Kalite siyasette yer bulur. Elmalar ile armutlar daha iyi ayırt edilir. Bu hem Kıbrıs Türk Siyaseti adına, hem de demokrasimiz adına olumlu bir gelişmedir. Lakin burada kasttetiğim ne kadar çok siyasi parti, o kadar çok demokrasi zenginliği anlamını taşımıyor elbette. Anlatmak istediğim siyasetin doğru kulvarda, doğru insanlarla nitelik kazanacak olması ihtimalinin varlığıdır. Böyle bir ihtimal kuvvetle muhtemeldir. Elbette bu tüm siyasi partiler için de geçerlidir. Bir ülkede icra edilen siyaset ne kadar nitelik taşıyorsa,bulunduğu coğrafyada da o denli halkın yaşam kalitesine katkısı olur. Doğru insanlar, işinde uzman ehli insanlar hiç kuşku yok partili, partisiz herkesin takdirini, sempatisini kazanır. Bu açıdan siyasette kadrolar büyük öneme haizdir. Dolayısı ile bu noktada Sayın Kudret Özersay’ın nasıl bir kadro ile halkın karşısına geçeceği hususu son derece önemlidir. Umarım ki bu kadro ezberleri bozan bir niteliğe sahip olur. Hoş zaman zaman Sayın Özersay ve çalışma arkadaşları ile yaptığım görüşmelerde de bu konuda oldukça iddialı olduklarını gözlemleyebiliyordum. O zaman yeni yıl ile birlikte, yeni bir siyasi partinin ortaya çıkacak olması öylesine bir anlam taşımıyor. Bu Kıbrıs Türk Siyasetinde ciddi bir şekillenmeyi farklı bir dizaynı beraberinde getirecektir diye düşünüyorum. Şimdi burada en çok merak edilen Sayın Kudret Özersay’ın ve çalışma arkadaşlarının kuracağı siyasi partinin duruşu, ki buna ideolojisi de diyebiliriz ve hitap edeceği seçmen kitlesidir. Hoş Sayın Özersay’ın muhtelif zamanlarda vurguladığı bir husus vardı bu konuda. Ne diyordu Sayın Özersay. Hem sağ seçmene, hem de sol seçmene hitap edecek politikalarının olacağını,bu politikalarının sadece sağ, ya da sadece sol seçmenlerle sınırlı tutulmayacağını söylüyordu. Buradan anlaşılan şu ki, Sayın Özersay ve çalışma arkadaşları geniş bir seçmen yelpazesini önlerine koyup politika üretecekler. Fakat buna rağmen benim şahsi düşüncem öngörülen seçemen kitlesinin sağ bloktan Sayın Özersay’a ciddi şekilde kayacağı yönündedir. En azından konuşma fırsatı bulduğum, yüz yüze bire bir görüştüğüm sağ görüşlü insanların eğilimi budur. Bu durum da elbette merkez sağda siyaset yapan partileri oldukça zorlayacak . Şunu çok net olarak görebiliyorum ki, Sayın Özersay ve çalışma arkadaşları sırf parti kurarak siyaset sahnesine öylece çıkmayı düşünmemişlerdir. Yani işi ola ego yükselteyim trend yakalayım dertleri yok. Öyle zannediyorum ki, bu tesbitimin altını, kurulacak olan siyasi partinin kadrosu ve manifestosu açıklandığı gün doldurmuş olacağım. Ya da altını boş bırakmış olacağım. Bunu hep birlikte göreceğiz.